Şanlıurfa’da kiralarını ödeyemeyince evden çıkarılan 10 kişilik aile, boş bir arsada kurdukları çadırda 2 yıldır yaşam mücadelesi veriyor.
Şanlıurfa’da şişman olduğu gerekçesiyle daha önceden çalıştığı iş yerinden çıkartılan Şanlıurfa’da Metin Güler, kirasını ödeyemediği için ev sahibi tarafından evden de atıldı. İş bulmak için aldığı bütün kapılar yüzüne kapanan Metin Güler, anne, eşi ve 7 çocuğuyla birlikte boş bir arsada kurdukları çadırda yaşam mücadelesi veriyor. Sancaktar Mahallesi’nde hal pazarının karşısındaki bir arazide kurdukları çadırda yaşayan ailenin 4’ü okula giden ve en büyüğü 13 yaşında olan 7 tane çocuğu bulunuyor. Eski ayakkabı ve elbiselerle okula gitmek zorunda kalan Faruk (13), Gül (12), Huriye (7) ve Berivan (6) çadırda su olmadığı için ancak haftada bir defa banyo yapabiliyor.
Şişman olduğu gerekçesiyle işten çıkarıldığını ve maddi imkansızlıklar nedeniyle çadırda yaşamak zorunda kaldıklarını söyleyen 45 yaşındaki Metin Güler, “Biz çadırdayız. İki senedir biz çadırda yaşıyoruz. Kimse bize yardım etmiyor. Bir evim olsun, çocuklarımın bir yuvası olsun. Benim maddi durumum yok, yardım edecek kimsem de yok. Yedi tane çocuğum var, okuyorlar. Ben oto yıkamada çalışıyordum ama şişman olduğum için çalışamazsın diye çıkarttılar. Allah’tan başka kimsemiz yok.
Çocuklarım gece korkuyor. Ben de bu yüzden bir yere gidemiyorum. İki yıl yazı ve kışı burada yaşadık. Çok soğuk ve çocuklar dayanamıyor. Bize bir ev alsalar çok iyi olur. Bir yuvamız olsun, nerede olursa olsun gider yaşarız. Biz toplam 10 kişiyiz, nereye gidelim. Kimse evini vermiyor çünkü kirayı yıllık 5 bin lira yapmışlar. Biz nasıl ödeyelim. Çocuklarım hasta oluyor. Benim bir çocuğum hastalandı ve 2 ay yoğun bakımda yattı. Durumumuz nasıl olacak bilmiyorum. Bir de şaştık kaldık. Yaşlı annem gidip dileniyor, para getiriyor. Biz de bu parayla geçiniyoruz” dedi.
Tek isteği sıcak bir yuva
Sıcak bir ev özlemi duyan ve tek isteğinin bir evde yaşamak olduğunu söyleyen 35 yaşındaki anne Leyla Güler de, “Ben bir ev istiyorum. Çocuklarımın yaşamasını istiyorum. Bu yağmur ve çamurda okula gidemiyorlar. Çamurla gelip içeri giriyorlar. Barakada olmaz. Ne odunumuz ne de kömürümüz var. Hiçbir şeyimiz yok. Sadece sıcak bir evim olsun istiyorum. Yaşamak istiyorum. Çocuklarım rezil olmasın. Sadece ben bunları istiyorum, başka bir şey istemiyorum. Hal Pazarına gidip sebze getiriyor ve bunları yiyoruz. Suyu da camiden getiriyorum. Bu şekilde olmaz, gelip bize yardım etsinler. Ailem bize yardım edemez, onlar da fakir. İki senedir burada çadır kurduk. Çamurda çocuklarım okula gidiyor ve ayakkabıları yoktu, elbiseleri yoktu. Sadece bir evim olsun başka da bir şey istemiyorum” ifadelerini kullandı.
Temiz olarak okula gitmek istiyor
İlkokul 3 sınıfa giden 12 yaşındaki Gül Güler de, kirli elbiselerle okula gittiği için kimsenin kendisiyle arkadaşlık yapmadığını ifade ederek, “Okulda öğretmen tertemiz gelin, başınızı temizleyin diyor. Öğretmenime, maddi durumumuz yok, biz çadırda yaşıyoruz dedim. Öğretmenim de iki hafta sonra geleceğim dedi. Okuldaki arkadaşlarımın hepsi küçük. Biz de onlarla oynuyoruz. Bizim kimsemiz yok, kimse benim arkadaşım olmuyor. Çadırda yaşıyorum, evimiz yok. Bir evimiz olsun, tertemiz olalım, okulumuza devam edelim, başımızı da temizleyelim” şeklinde konuştu.