Tekirdağ’da emekli bir resim öğretmenin, kendi eliyle saçlarını ve kaşlarını tek tek dikip bir yılda bal mumundan yaptığı Atatürk heykeli, ilgi odağı oldu.
Tekirdağ Süleymanpaşa Tarihi Belediye Binasında resim ve heykel sergisi açan emekli resim öğretmeni Hilmi Özgün, 40 yıldır resim ve heykel yapmakla uğraşıyor. Heykelleri içerisinde özellikle bal mumundan yaptığı Atatürk heykelini yaptığı sırada, çok meşakkatli yollardan geçtiğini belirten emekli öğretmen Özgün, sadece Tekirdağ’da değil, İstanbul, Kırklareli ve Edirne’de de kendisinin yaptığı anıtların bulunduğunu belirtti. Sergide vatandaşların yakından baktığı ve ilgi odağı olan Atatürk heykeli hakkında bilgi veren Özgün, “Bu Atatürk heykelini yapmak için bir yıl emek verdim. Saçlarını ve kaşlarını tek tek kendi ellerimle diktim” diyerek 10 yıldır bu heykeli farklı yerlerde sergilediğini söyledi.
"Atatürk’ün kolunu kırdılar"
Konuyla ilgili açıklamada bulunan emekli Resim Öğretmeni Hilmi Özgün, 25 yıl öğretmenlik yaptığını ve bu sürede de durmadan bir şeyler ürettiğini ifade ederek, “Öğretmenliğim süresince de üretmeye devam ettim. 40 yıldır yoğun olarak bu sanatın içinde duruyorum. Bu benim 3. kişisel sergim. Böyle bir şey yapmak hayli zaman alır. Gövdesini de ayrıca yapıyoruz. Çünkü gövdesi manken gövdesi değildir ve Atatürk’ün gerçek ölçüleri alınarak yapıldı. Ben isterim ki Tekirdağ’da bir bal mumu müzesi oluşturalım. Tekirdağ’ın başka ünlülerini, ileri gelenlerinin olduğu bir müze yapalım. Bu kent için büyük bir eser olabilir. 10 yıl önce bu heykeli yaptım ve bir festivalde sergiledim çok beğeni aldı. İlgi büyük aslında hatta Namık Kemal Evine de koyduk bir ara. Bayanın biri gelmiş ‘Ben Atatürk’ü çok seviyorum’ derken Atatürk’ün kolunu kırmıştı. Ondan sonra ben de tamir etmek zorunda kalmıştım” diye konuştu.
“Daha önce hiçbir deneyimim yoktu”
Emekli Öğretmen Özgün konuşmasının devamında, heykel dışında resim ve tablo yapmakla uğraştığını belirterek, daha önce hiçbir deneyiminin olmadığını kitap, dergi ve belgesellerde görerek izleyerek öğrendiğini ifade etti. Özgün, “Bunlar 40 yıllık eserlerimdir. Kimileri 1980’lerin başlarında yapılmıştır. Bazıları özellikle sulu boyalarım son yıllarda yapıldı. Heykellerimi 15-20 yıllık bir sürede yaptım. Bazen yağlı boya yapıyorum, bazen sulu boya yapıyorum ve bazen de heykel yapıyorum. Bu aralar anıt heykeller yapıyorum. İşte, Kumbağ’daki Atatürk heykeli, Namık Kemal Üniversitesindeki 4 figürlü Atatürk Anıtı, İstanbul Büyükçekmece’deki Namık Kemal Heykeli, Kırklareli’nde Edirne’de anıt heykellerim var. Bu Atatürk heykelini bal mumundan ve yaklaşık 1 yıl içerisinde gerçekleştirdim. Daha önce herhangi bir deneyimim yoktu. Kitaplardan, dergilerden, belgesellerden faydalandım. Saçlarını ve gözlerini yapmak beni hayli zorladı. Malzeme temininde de çok zorluklar yaşadım. Bundan sonra böyle bir şey gerçekleştirecek olursam edindiğim tecrübelerimle çok daha rahat yapabilirim. Saçlarını hemen hemen tek kendim dikiyorum. Kaşlar yine öyle tek tek kendim diktim” diyerek konuşmalarını noktaladı.