İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin, darbe girişiminin ardından piyasalarda oluşan hareketlenmeler ve ekonomide uzun vadede ortaya çıkacak senaryolar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Alkin, "Alçak saldırı karşısında darboğaz yaşamamak Türkiye ekonomisinin gücünü gösterir" dedi.
"Bu kadar ciddi bir saldırının karşısında Dolar/Euro ne kadar oldu diye konuşmayı çok uygun bulmuyorum" diyen Prof. Dr. Alkin, "Piyasadaki korku ve çekinceler elbette borsada satış, Dolar/TL tarafında da alış şeklinde bir sonuç oluşturdu. Bunları normal karşılamak lazım. Faizlerde çok ciddi bir hareketlilik olmamasına rağmen hafta sonu başta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Başbakan Binali Yıldırım ve Sayın Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in yoğun çabaları sonucunda yatırımcılar rahatlatıldı. Faizlerde çok önemli bir hareketlenme olmadı. Belki de şuan şikayet ettiğimiz ortamdan daha beter bir ortamın ortaya çıkması önlendi" ifadelerini kaydetti.
Darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenleri rahmet ve minnetle anan Prof. Dr. Alkin, yaralılara acil şifalar dileyerek cumhuriyetin ve demokrasinin ayakta durduğu sürece, piyasaların da ayakta duracağını söyledi.
"Daha kötüsü olabilirdi"
Ekonomik parametrelerin Türkiye Cumhuriyeti bekasının karşısında çok da önemli olmadığını söyleyen Prof. Dr. Alkin, "Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalması elbette yurtdışı ve yurtiçi yatırımcıları çok üzdü ve korkuttu. Çok daha kötü olabilirdi, olmadı. Bunun sebebi Sayın Mehmet Şimşek ile diğer ekonomi bürokrasisinde yer alan arkadaşların yoğun çabalarıdır. O yüzden ortaya çıkan menfur saldırı 21’inci yüzyılda kimsenin aklına hayaline gelmeyecek zalimlikte planlanmış hadisenin gerçeğine rağmen ekonomide çok büyük bir darboğaz ya da dalgalanma yaşamamak Türkiye ekonomisinin büyük gücünü ortaya koymuştur" diye konuştu.
"Yabancı yatırımcılar da darbe karşısında Türkiye’nin yanında yer aldı"
Türkiye Cumhuriyeti’ne kast edecek kişilerin karşısında sadece Türk vatandaşı değil aynı zamanda yabancı yatırımcıların da duracağını ifade eden Alkin, "Hiçbir yatırımcı 21’inci yüzyılda Türkiye gibi bir ülkede özelikle demokrasi ve cumhuriyete kastedecek insanların yanında durmaz. Türkiye Cumhuriyeti’ne o kadar çok yatırım yapılmış ki yatırımların sağlığı açısından da hiçbir yabancı yatırımcıların böyle bir menfur saldırının, alçakça zalimce düşünülmüş planın yanında durmasına zaten imkan yoktur. Hal böyleyken tabi ki tasarruflarını getirip Türkiye’ye koymuş olan insanlar bir açıklama bekledi. Bu açıklamalar da ziyadesiyle hafta sonu yapıldı" dedi.
Merkez Bankası’nın faiz indirimini değerlendirdi
"Bugünkü Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısından çıkacak kararın, piyasayı üzecek, kafasında soru işareti bırakacak bir karar olacağını zannetmiyorum" diyen Prof. Dr. Alkin, sözlerine şöyle devam etti:
"Uzun zamandır AK Parti hükümetini takip ediyorum. Sürekli olarak piyasa ekonomisi yanlısı olduklarını görüyorum. Yabancı yatırımcı da 1990’lara göre 2000’lerde Türkiye’yi çok daha fazla ilgi alaka duyuyor. Ayrıca yabancı yatırımcılar, Türkiye’nin potansiyelinden daha fazla yararlanmak istediği için bunu da ancak cumhuriyetine sadık bir iktidar ve parlamento ile olabileceğini de çok iyi biliyor. Dolayısıyla yabancı yatırımcıların görmek istediği şey bu menfur saldırının başarısızlığından sonra parlamentonun, hükümetin, siyasetin ne yapacağıydı. Piyasa ekonomisine, demokrasiye, cumhuriyetin temel ilkelerine devam kararını görünce rahatladılar. Dolayısıyla ortaya çıkan bu sonuç bizi memnun etti, döviz kurunun zaten normalde gördüğü seviyeleri test etmesi de çok önemli bir gelişme değil bunlar olacaktır. Merkez Bankasının dün yaptığı faiz indirimi de bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Bana kalsa iki şey yapardım. Ya 50 bas puan indirirdim, ya hiçbir şey yapmazdım. Fakat Merkez Bankası bunun ortasındaki bir yolu seçti. Hele ki böyle ateşten gömlek giyinmiş günlerde kurumları eleştirmek doğru bir davranış olmaz. Ben Merkez Bankasının herhalde doğru düşüneceğini, elindeki analiz setiyle farklı bir karar aldığını, bu karara da saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Nitekim bankacılar faizlerin düşmeye devam etmesinin çok uygun olduğunu çünkü bunların maliyetler üzerinde, özellikle kredi maliyeti üzerinde olumlu etki yapacağının altını çiziyorlar."