Yaş meyve ve sebzede üretimden tüketicinin sofrasına giden süreçte soğuk zincirin kurulmasının, ürün zaiyatını önleme açısından çok önemli olduğu bildirildi.

Soğutma Muhafaza Taşıma Bilimleri ve Sanayicileri Derneği (SOMTAD) Başkanı Prof. Dr. Rahmi Türk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaş sebze ve meyve ürünlerinin, bahçeden çıktıktan tüketiciye ulaşıncaya kadarki süreçte sağlıklı koruma önlemleri alınmadığı için çok büyük kayıplara uğradığını, tonlarca ürünün "çöp" olduğunu söyledi.

Konuyla ilgili şeftali üzerinde bir araştırma yaptıklarını anlatan Türk, meşhur Bursa şeftalisini Bursa'dan alıp İstanbul pazarına kadara ulaşımını takip ettiklerini ifade etti.

Her noktada kontrollerle meyvenin kalitesini tüketicinin sofrasına varıncaya kadar takip ettiklerini anlatan Türk, şöyle konuştu:

"Şeftali, Bursa'dan İstanbul'a bir günde ulaştı. Bir günde halden markete ve marketten de tüketicinin sofrasına gitti. Takip ettik, yüzde 35 kayıp vardı. Sadece şeftaliden bahsediyorum, bu çok ciddi bir miktar. Her ürünün kendine özgü kayıpları var. Burada en önemli husus soğutma. Antalya'nın 40 derece sıcağında ürün beklememeli. Ürünlerin bozulmaması için hasattan hemen sonra ürünün hızlı şekilde soğuk zincire alınması gerekiyor. Hasattan hemen sonra hızlı bir ön soğutma yaparak önce ambalaj salonuna, ambalajdan nakliyeye, nakliyeden de ülkemizin değişik noktalarındaki hallere veya marketlerin raflarına gitmesi gerekiyor." 

Türk, yaş meyve ve sebzede ulaşımda da çok ciddi sıkıntılar olduğunu, sektörde soğutmalı araçların çok az kullanıldığını belirterek, yaş meyve ve sebzenin yüzde 95'inden fazlasının karayoluyla taşındığını dile getirdi.

Ürünlerin büyük bölümünün halen "adi kamyon" denilen, kapalı veya açık, brandalı kamyonlarla taşındığına değinen Türk, "Bu nedenle örneğin kış mevsimindeyse Afyonkarahisar'dan geçerken ürün donuyor, yaz mevsiminde de sıcaktan çok önemli derecede su kaybediyor, bozulmalara uğruyor. Soğuk zincir yaş meyve sebze zaiyatını azaltır. Onun için ürünlerin frigorifik dediğimiz soğutmalı araçlarla, tırlarla taşınması lazım. Ürün kaybı olmaması için soğuk zincirin hasattan başlayıp tüketicinin sofrasına kadar olan süreçte mutlaka kırılmadan takip edilmesi gerekiyor. " diye konuştu.

Ambalajın önemi

İkinci önemli hususun ambalaj olduğuna dikkati çeken Türk, ambalajın bir ürünün sessiz satıcısı olduğunu, bu konuya da önem vermek gerektiğini söyledi.

Eskiden 25 kilogramlık bir muzun 20 kilogramlık kasalarla nakledildiğini anlatan Türk, "Ambalajda şöyle bir kural vardır, ambalajın ağırlığı içine konan ürünün ağırlığı ambalajın yüzde 15'ini geçemez. Şimdi ambalajlama işi biraz düzeldi ama yine de iyileştirilmesi gereken çok yer var. Meyve, sebzeyi yumurta taşır gibi taşımamız lazım." dedi.

Ürünün market ve hallerde de soğuk depolara girmesi gerektiğini aktaran Türk, Türkiye'de hallerde soğuk depoların gelişmeye başladığını fakat yeterli olmadığını, marketlerde ise hala saklama koşullarının çok iyi olmadığını ifade etti.

Türk, gelişmekte olan ülkelerde yaş meyve ve sebze ürünlerinin yüzde 25 ila 50'sinin üretim, dağıtım ve tüketim noktalarında kayba uğradığını, Türkiye'de de bu oranın yüzde 25'in üzerinde olduğunu bildirerek, "Maalesef bu çok büyük bir milli zarar, milli ekonomiye zararı var. Yani üretmek yetmiyor, üretilenin değerini mutlaka bilmemiz lazım. Bu noktada yaş meyve ve sebzede ambalajlama, taşıma ve muhafaza konusunda yetkililerin çok acil önlemler alınması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.