Trabzon’da 2004-2007 yılları arasında vali olarak görev yapan ve merkeze alınmasının ardından 2011 yılında emekli olan eski vali Hüseyin Yavuzdemir, Hrant Dink’in öldürülmesi olayıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Trabzon’da görevde bulunduğu zaman içinde Hrant Dink’e suikat yapılmasına yönelik dönemin emniyet müdürü ve il jandarma alay komutanı tarafından kendisine bilgi verilmediğini belirten Yavuzdemir, neden gizlendiğinin zaman içinde ortaya çıktığını söyledi.
FETÖ denilen örgütün 30-40 yılın birikimi olduğunu, görev yaptığı dönemde kendisinin adam yerine konulmadığını ifade eden Yavuzdemir, “Kendi örgüt elemanları kendi adamları birbirlerini tanıdıkları için Fetullahçı olmayan insanları dışlıyordular. Ülkenin gündemi meydanda. FETÖ denilen örgüt 30-40 senenin birikimi. Bunlar siyasetten de destek alarak bugünlere gelindi. Ancak hiç kimse bunların darbe yaparak silahlı örgüt haline geleceklerini tahmin edemedi, düşünemedi. Ben bu kanaateyim. Bunların devleti ele geçirme sızma faaliyetleri ben 30 senedir biliyordum bu teşkilatı” dedi.
"Dink olayıyla ilgili bilgiler benden gizlendi"
Hrant Dink’e yapılan suikat öncesinde dönemin emniyet müdürü ve alay komutanı tarafından kendisinin bilgilerin gizlendiğini iddia eden Yavuzdemir, “Dink olayında ne emniyet ne jandarma bana bilgi vermedi. Bilgi vermeyen Ramazan Akyürek bir buçuk yıldır hapiste. Dink’e suikast yapılmasıyla ilgili bir bilgi, bir haber gelir de insan valisine bilgi vermez mi? O şahısla ilgili önlem alacak birinci derecede karar verecek olan bir ilin valisidir, en yetkili mülki amiridir. Önlem almaya yetkili amir benim. Ama bunlar benden gizlendi. Neden gizlendiği de zaman içinde ortaya çıktı. Bunlar bir örgüt yapısı içinde oldukları için ben de valiyim ve Fetullah Gülen cematiyle ilgim yok. Tabi bunlar bana bilgi verirler mi? Bilgi verilseydi gerekli önlem alın diyecektim belki de Dink’i öldüremeyeceklerdi. Ben valiyim. Düşünün Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili bir sürü istihbari bilgi gelmiş, her gün asayiş toplantıları yapmamıza rağmen ne jandarma ne emniyet ’böyle bir istihbarat aldık’ diye bana bilgi vermiyor. Bunda art niyet aranmaz mı aranır tabi. Neticede ne oldu, Hrant Dink olayı ile ilgili soruşturma genişledi, görevini yapmayan ihmal eden kamu görevlileri birer birer tutuklanıyor hepsi meydanda” diye konuştu.
“Cemaatçı olmadığım için harcandım”
Cemaatçı olmadığı için harcandığını ifade eden Yavuzdemir, “Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Şahabettin Harput Bursa’da özel idarenin gayri menkulünü cemaata tahsis etmiş, vermiş ondan dolayı o da tutuklanmış. Hrant Dink olayından sonra bana gönderilen iki müfettişten Şükrü Yıldız Mersin’de tutuklandı. Mehmet Ali Özkılıç görevden uzaklaştırıldı. Düşünebiliyorsunuz bana kurulan tezgah böylelikle ortaya çıkıyor. Cemaatçı olmayan bir insan tıpkı bu şekilde harcanıyor. Gelen müfettiş de kendilerinden onu gönderen müsteşar da öyle. Bunlar her taraftan devleti sarmışlar” dedi.
"Trabzon’un ayarları ile oynandı"
Trabzon’da görev yaptığı süre içerisinde çok talihsiz olaylarla karşılaştığını, en büyük şansızlığının birlikte görev yaptığı Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek olduğunu ifade eden Yavuzdemir “Benim dönemimde çok olaylar yaşadık. Bunların altında hangisinin FETÖ örgütü yaptı hangisi yapmadı onları da zaman içerisinde artık mahkemeler, Cumhuriyet Savcıları aydınlatacak. Bizim zamanımızda Trabzon’la çok oynandı. Trabzon’un ayarlarıyla oynandı. Trabzon’da pek çok olay yaşadık. Şansızlığımız Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek’in bu cemaat içerisinde etkin bir adam olmasıymış. Ondan da hiç bir zaman haberimiz olmadı. O adamla çalışma durumunda kaldık" diye konuştu.
“Bana bir daha görev alamazsın” dediler
Dönemin İçişleri Müsteşarı Harput ile görüşmesinde kendisine bir daha görev alamayacağını söylediğini belirten Yavuzdemir, “Bir ara müsteşar Şahabettin Harput’la görüştüğümde bana ’Senin bir daha görev alman çok zor’ dedi. Niye dedim; biliyorsun bizim bakanlıkta yeni bir yapılanma var dedi. Yapılanma da işte FETÖ’cü örgütlenmeymiş. Allah zaten bunların cezasını verdi. Yaşım artık 65 oldu, olmasaydı tekrar görev isterdim. Artık emekliliğim doldu. Bundan sonra da inşallah vatanımızın milletimizin bekası için yeni gençler yetişir memlekete sahip çıkarlar. Cenab-ı Allah bu memleketi korudu. Devleti her yönden ele geçirmişler. 3 bin 600 tane hakim görevden uzaklaştırıldı deniyor. Toplam 14 bin hakim var. Bu da yüzde 25’i eder. Demek ki 4 kişiden birisi FETO’ymuş. Bunlar adalet dağıtır mı böyle bir şey olur mu? Mülki idare amiri mesleğe giriyor bir de amir olacaklar, gidip Amerika’da master, doktora yapıyorlar. Fetullah Gülen’in elini öpmeye gidiyorlar. Bunlar böyle bir teşkilat. Zor bir süreçten geçiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gerçekten böyle bir ihanet hareketi ile hiç karşılaşmamıştı. O kadar kötü bir durum ki devlet yeniden yapılanıyor. Kolay değil. Bu memleketin haini ne çokmuş. Cenab-ı Allah bu nezih milleti seviyormuş da bizi korudu” ifadelerini kullandı.
Görevde bulunduğu sürede Trabzon’da yaşanan olaylar
Trabzon’a Ağrı Valiliği’nden 9 Eylül 2004 tarihinde atanan Vali Yavuzdemir döneminde, Trabzon ismini hep Türkiye gündemine sarsan olaylarla duyurdu. Görevi sırasında ilk olarak 2004 yılı Ekim ayında Mc Donalds’a bomba konulması ve 6 kişinin yaralanması olayını yaşayan Vali Yavuzdemir, 2005 yılı başında Prof Dr. Sadettin Güner’in ve oğlunun aracında kurşunlanarak öldürülmesi, 2005 Nisan ayında TAYAD’lılara karşı yapılan 2 ayrı linç girişimi, Trabzonsporlu futbolcular Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz’in araç ve işyerlerinin kurşunlanması, yine İtalyan Santa Maria Katolik Kilisesi’nin rahibi Andrea Santaro’nun ayin sonrası kilisede 17 yaşındaki O.A tarafından silahla öldürülmesi gibi olaylara tanıklık etti.
Son olarak Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink’in katil zanlısı Ogün Samast ve azmettiricisi Mc Donald’s bombacısı Yasin Hayal’in Trabzon’dan çıkması yine gözlerinin bu şehre çevrilmesine neden oldu. Tüm bu yaşananların ardından Vali Yavuzdemir, 868 gün süren Trabzon Valiliği görevinden merkeze alındı.
9 Eylül 2004 tarihinde Ağrı Valiliği görevinden Trabzon Valiliği görevine atann Yavuzdemir Ocak 2007 yılına kadar toplam 868 gün görevde kalmıştı.