Trabzon’da düzenlenen “Madenlerin Ekonomiye Katkısı ve Artvin’de Madencilik’ konulu konferansta Artvin Cerrattepe’deki maden projesi öne çıkarken, yapılan konuşmalarda burada çıkartılması planlanan madenin çevreye olumsuz bir etkisinin olmayacağı belirtildi.
Yurt Madenciliği Geliştirme Vakfı ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Maden Derneği işbirliği ile Osman Turan Kongre Merkezi’nde ‘Madenlerin Ekonomiye Katkısı ve Artvin’de Madencilik’ konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansa Trabzon Valisi Yücel Yavuz, KTÜ Maden Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güneş, KTÜ Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Abdülkerim Yörükoğlu, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkanı Prof. Dr. Güven Önal ile birlikte çok sayıda katılımcı eşlik etti.
Burada İlk olarak söz alan KTÜ Maden Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güneş, günlük tartışmaların yanında olmadıklarını ifade ederek, “KTÜ Maden Derneği olarak bizler günlük yapılan tartışmaların bir tarafı değiliz, olmayacağız. Biz ülkemizin gelişmesi, güçlenmesi kendi kaynaklarını doğru kullanması ve bütün bunları yaparken çevreye, insana duyarlı bir işletme modelinin ortaya konmasına katkı vermek için buradayız . Türkiye güçlenen bir ülkedir. 2000-2010 yılları arasında temel parametrelerde önemli mesafe almış bir ülkedir. 2010 yılından sonra gerek siyasi mülahazalar gerekse yakın coğrafyamızdaki karışıklıklar dolayısıyla, ülkemiz içe dönük bir politikanın esiri yapılmak istenmektedir. Türkiye süratle bu kısır döngüden kurtulmalı, önce kendi içinde tam bir birliktelik sağlamalı ve kendi yer altı ve yer üstü kaynaklarını en optimal şekilde değerlendirmeli, teknolojik yenilikleri kullanarak sağlam bir ekonomik temel üzerinden yürümelidir” dedi.
"Karadeniz Maden Bölgesi"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Abdülkerim Yörükoğlu, 2015 yılında Türkiye’nin 9 milyar dolarlık maden ithalatı yaptığını hatırlattı. Yörükoğlu ”Madenler ülkelerin kalkınması için kritik hammaddelerdir. Bu ham maddeleri ülkeler değerlendirmesi gerekiyor. Ülkemizin sektörün ihtiyacı olan hammaddelerin güvenilir kaynaklardan tedarik edilmesi lazım. 2014 yılında bakır, demir, altın alüminyum madenleri ithalatına toplam 15 milyar dolar ödedik. 2015 yılında bunlara 9 milyar dolar civarında para ödedik. Bu kaynakları dışarıdan alıyoruz. Sadece demir madenine ödediğimiz ithal ettiğimiz miktar 10 milyar dolar. Artvin’de toplam 129 adet maden ruhsatı var. Bunların 79 adedi arama ruhsatı, 50 adedi işletme ruhsatı. Sadece işletme izni verilen ruhsat sayısı 13 civarında. Karadeniz Bölgesi maden potansiyeli açısından bizim önemsediğimiz bir bölge” diye konuştu.
"Ülkemizin kalkınması madencilik sektörüne bağlı"
KTÜ Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Yılmaz da ülkenin kalkınmasında madenciliğin önemine vurgu yaptı. Yılmaz, “Ülkemiz maden varlıklarından değerli ölçüde yararlanamadığı gibi maden ürünlerini de yok pahasına satmaktadır. İlkokul da öğretmenin, ’Gelişmekte ülke olmak demek, geri kalmışlığın nazik bir ifadesidir’ demişti. Aradan 30 yıldan fazla süre geçti biz hala gelişmekte olan bir ülkeyiz. Ülkemizin kalkınması madencilik sektörüne eğilmesi ile olur. Son yıllarda ardı ardına yaşanan madencilik kazaları sonrası konu hakkında bilgisi olan da olmayan da sektörümüzü alabildiğine eleştirmektedir. Adeta çözümü tüm madenlerin kapatılmasında görmektedirler. Sektörün üst üste yaşadığı kazalar art niyetli grupların ekmeğine yağ sürmüştür. Oysa madencilik birçok sektöre ham madde sağlamaktadır ve hayatımızın her alanındadır. Hem çevreyi korumak hem de maden üretimi yapmak mümkündür. Bir siyasetçimizin dediği gibi eğer madenlerimizi işletemezsek ‘Zengin madenlerin fakir bekçileri’ olacağız” ifadelerini kullandı.
Vali’den kafa kopartan açıklama
Trabzon Valisi Yücel Yavuz ise yaptığı konuşmada, bakır üretiminin önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğine vurgu yaparak “Artık 15 Temmuz mutabakatı şeklinde ortaya konulan iradenin de yansıması olarak biz artık Türkiye’mizin enerjisini imkanlarını seferber etmek durumundayız başka çaremiz yoktur. Madencilik dediğimiz olay yeraltı zenginliğidir. Madencilik dediğimiz olay bizim sanayi başta olmak üzere hayatımıza direkt etki eden her türlü konunun da başlangıcıdır. Bundan önce Gümüşhane valisi olarak maden ve madenciliğin ne olduğunu bire bir yaşayan ve bu konuda oldukça bilgi sahibi olan idareci olarak diyorum ki bizim Türkiye’de yer altı zenginliklerimizin dışarıya çıkarılması ekonomiye kazandırılması Türkiye ekonomisine yapacağı katkıyı görenler hepimizin yaşadığı o sıkıntıyı bize yaşatanlardır. Peki bunlar böyle yapılıyor diye biz çalışmayacak mıyız? Milli gelirimizi artırmayacak mıyız? Buradan geri mi gideceğiz? Biz gelişmekte olan bir ülke değiliz, gelişmiş bir ülkeyiz. Eskiden övgüyle bahsettiğim İngiltere’nin ulaşım ağını şuan eleştirebiliyorum çünkü bizde çok daha iyisi var. Moral bozmak yok, daha çok çalışacağız. Madenler çok büyük bir başlıktır. Eğer bakır ihtiyacımızın yüzde 80’nini dışarıdan ithal ediyorsak, buna müdahale edeceğiz buna kimse engel olamaz. Benim Türkiye’de bakır üretiminin artırmanın önündeki tüm engellerin kafasını koparacağız bu kadar açık ve net. Yaptık yaptık yapmazsak bunu 15 Temmuzlar’ın tekrarlanması mümkün müdür değildir artık ancak rahat edelim bizi işten güçten etmesinler. Biz buralara artık net ve açık bir şekilde konuşacağız” demesi salondan alkış aldı.
Konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı başkanı Prof. Dr. Güven Önal’ın yönettiği açık oturuma İTÜ Maden Bölümü Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural, ODTÜ Maden Mühendisliği Bölümü öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali İhsan Arol, Hacettepe Üniversitesi Maden Mühendisliği Ana bilim Dalı Başkanı Bahtiyar Ünver ve KTÜ Maden Mühendisliği Öğretim görevlisi Doç. Dr. Kerim Aydıner katıldı.
"Cerratepe’de yılda 500 ton cevher üretilecek"
Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı başkanı Prof. Dr. Güven Önal, Cerrattepe Maden Projesiyle ilgili görüşlerini dile getirerek burada yılda 500 ton cevher üretileceğini kaydederek “Yapılmış olan projeyi incelediğimde faaliyet sırasında 3 bin 500 tane ağaç kesilecek. Ama rehabilitasyon sırasında 10 bin tane ağaç dikilecek. Bunun dışında maden 14 yıllık ömre sahip. Yılda takriben 500 bin ton cevher üretilecek. Cevher önce teleferik hattıyla Artvin’e uğramadan nakledilip kara yoluyla Murgul işletmesine gidip orada tesiste zenginleştirilecek. Bu madenin 14 yıllık ömrü boyunca bugün için hesaplanan bugünkü bakır fiyatlarına göre belirlenen geliri 3.6 milyar TL oluyor. Bu 3.6 milyar TL’nin 2.2 milyarı bölgede yani Artvin’de harcanacak. 1 milyarı devlete vergi olarak gidiyor takriben 400 - 450 milyon TL’si de yatırımcı şirkete kar olarak dönüyor. Burada siyanür kullanılacak deniyor böyle bir şey yok. Burada altın üretilmiyor siyanür kullanılsın. Yanıltıcı bilgiler var işte heyelan olacak , toz çıkacak, yeraltı suyu kirlenecek şu olacak bu olacak.Orman etkilenecek eko sistem bozulacak. Bunları çıkaranlar hangi amaçla çıkarıyor ben anlamış değilim ama bunlara pek itibar edilecek şey yok önlemler alındığı takdirde dünyanın her yerinde gösterdiler şehrin içinde bile maden çıkartılıyor” şeklinde konuştu. .
Hacettepe Üniversitesi Maden Mühendisliği Ana bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Bahtiyar Ünver’de Cerrahtepe’ye ilgili ortaya atılan iddialara yer vererek ” Oraya gittim, Projeyi inceledim. Gerçekten insanların tedirgin olmasını gerektirecek bir durumun olmadığı kanaatindeyim bütün bilgi birikimimi kullanarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu iş o kadar çok abartılıyor ki mesela burada bir patlatma olacak taşlar evimizin üzerine gelecek. Bunu isteseniz bile yapamazsınız. Böyle bir şey söz konusu değil. Bütün sularımız kesilecek deniyor. Oraya gelen suların geldiği yerle madenin olduğu yerin bir bir alakası yok. Artvin’in suyuna etki etmesi söz konusu değil. İnsanları anlayışla karşılamak lazım. Sanırım kötü ve yanlı yönlendiriyorlar. Benim firmayla bir alakam yok, ilk defada buraya geldim. İnsanlara zarar verecek bir şey olsa ben niye böyle bir şey söyleyeyim. Oradan arabalar geçecek trafikten rahatsız olacaksınız o da olacak” ifadelerini kullandı.
"Çayeli’ye baksınlar"
Soruların tamamına yakınını Artvin Cerraptepe’deki maden projesiyle ilgili gelirken, “Artvin’in tepesinde maden çıkarsa bir gün üzerimize çöker mi? Maden çıktığı zaman sular zehirlenecek. Patlatmalar nedeniyle heyelanlar olacak mı?" şeklindeki sorulan soruya Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı başkanı Prof. Dr. Güven Önal, cevapladı. Önal “İki adım ötede Çayeli var, yıllardır çalışıyor orada kim zarar görmüş. Bunu söyleyenlere ’Çayeli’ne gidin, bakın’ deyin” şeklinde cevap verdi.
Hacettepe Üniversitesi Maden Mühendisliği Ana bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Bahtiyar Ünver de ”Maden işletilirken ya da bittikten sonra yer üstünde bir göçme oturma olması bu durumda pek mümkün değil. Çok cüzi miktarda bir hareket olacaktır. Dolgunun yapılmasından dolayı. Gerekirse sıfır hareket olacak nitelikte dolgu yapılabilir. Teknolojik olarak bunda bir sıkıntı yok” açıklamasında bulundu.
Açık oturumun ardından katılımcılara birer plaket verildi.