Dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşan Türk Kızılayına ait 150 yıllık arşiv, açılacak müzede sergilenecek.

1868'de kurulan Türk Kızılayı, toplumsal dayanışmayı sağlamak, yoksul ve muhtaçlara barınma, beslenme ve sağlık yardımı ulaştırmak için önemli görevler üstlemeye devam ediyor.

Kan, afet, uluslararası yardım, göç ve mülteci hizmetleri, sosyal hizmetler, sağlık, ilk yardım, eğitim, gençlik ve mineralli su işletmeleri alanlarında faaliyetlerde bulunan kurum, 150 yıldır bünyesinde bulundurduğu arşivini, bilim insanlarının da yararlanabileceği bir müzeye dönüştürüyor.

Kızılay Haftası dolayısıyla AA muhabirine açıklamada bulunan Türk Kızılayı Genel Müdürü İbrahim Altan, 1941 yılında alınan yönetim kurulu kararıyla, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'ndan itibaren Kızılay Haftası'nın her yıl çeşitli etkinliklerle kutlandığını ifade etti.

Altan, Kızılay Haftası'nın süreç içerisinde zamanın ihtiyaçlarına göre farklı etkinliklerde kutlandığını dile getirerek, 77. hafta kapsamındaki etkinliklerin de çocuklara ve gençlere yönelik faaliyetleri içereceğini aktardı.

Türk Kızılayının Ankara Etimesgut'taki kampüsüne gelecek olanların Kızılayın faaliyetlerini yerinde görme imkanı bulacaklarını belirten Altan, hafta kapsamında okullarda Kızılayın anlatılacağını, üniversitelerde seminerler düzenleneceğini ve şubelerinin de yardım çalışmalarına devam edeceğini söyledi.

Kızılay Genel Müdürü Altan, Türkiye'deki 100'den fazla üniversitede Kızılaya ait gençlik kulüplerinin de bulunduğunu ifade ederek, buradaki gençlerin de kan bağışı toplama kampanyalarına destek olduğunu belirtti.

Kızılay Haftası dolayısıyla, kurumun yürüttüğü yardımlarla ilgili bir de fotoğraf yarışması düzenleneceğini anlatan Altan, Kızılayın misyonu olan yardımlaşma, toplumsal kaynaşma ruhunun oluşmasının yapılacak faaliyetlerle destekleneceğini dile getirdi.

"Çocukların eserleri Kızılay müzesinde sergilenecek"

Türk Kızılayının 150 yıl önce yaralı askerlere yardım etmek amacıyla kurulduğunu ifade eden Altan, kurumun savaşlarda çok büyük rol aldığını ve yaralıların imdadına yetiştiğini anlattı.

Altan, Kızılayın Balkan ve Kurtuluş savaşlarında da esir olan Osmanlı ve Türk askerlerinin süreçlerini takip ettiğini, onların aileleri ile irtibat kurmalarını sağlamaya çalıştığını ve gönderilen mektupları ulaştırmaya çalıştığını bildirdi.

Kızılayın en önemli görevlerinden birinin de kan hizmetleri olduğuna işaret eden Altan, kurumun her gün bin 300 hastaneye kan temini sağladığını hatırlattı.

Altan, Kızılay Haftası kapsamında kurumun arşivinde yer alan ve daha önce görülmeyen fotoğraf ve belgeleri de Anadolu Ajansı aracılığıyla paylaştı.

Altan, Türkiye genelinde Kızılay Haftası'nın kutlanması için 24 Kasım 1941'de Türk Kızılayı Cemiyeti Genel Merkezi İdare Heyeti tarafından alınan karar, sağlık görevlilerinin geçit törenleri ile hafta kapsamında Kızılay yöneticilerinin yaptığı radyo konuşmalarına ait fotoğrafların da arşivde sergilenen eserler arasında yer aldığını aktardı.

Türk Kızılayının bir müze kuracağını vurgulayan Altan, "Özellikle çocukların yaptıkları resimler ve çeşitli ürünleri bu müzede sergileyeceğiz. Miniklerin zihninde Kızılay, acıları dindiren bir kurum. Kızılaya yazılan şiirler, gönderilen resimlerde bunu en güzel şekilde anlatıyorlar. Çocuklarımızdan bunun daha fazlasını bekliyoruz. Bize bunları okullarında yapsınlar. Bizi arasınlar, onlardan teslim alalım. Kuracağımız müzede de onları sergileyelim." diye konuştu.

"Arşivleri tasnif ediyoruz"

150 yıllık bir kurum olan Türk Kızılayının arşivinde çok önemli evrak olduğuna dikkati çeken Altan, şöyle devam etti:

"Bu arşivleri tasnif ediyoruz. Araştırılması gereken konular var. Arşivimizden bugüne kadar 470 bilim adamı istifade etti. Bilimsel, sanatsal çalışmalar için istifade ediyorlar. Yıllar içinde sağlıkta kullandığımız malzemeler var. Sedye, gaz maskeleri, Kızılay'ın Süveyş şubesinin levhasını da yine açılacak müzemizde değerlendireceğiz. Müzede sergiler de yapacağız. Kızılaycılığı topluma daha fazla tanıtmak istiyoruz. İnsanları Kızılaya çekerek dayanıklı bir toplumun nasıl olacağını kendilerine anlatmak istiyoruz. Miniklerin de kendilerini gösterebilecekleri bir alan olacak. Bu onlara daha da cesaret verecek. Aileye topluma daha fazla çalışacaklar."

Altan, müzelerden birinin Etimesgut'taki kampüste, diğerinin yeni genel merkez binası içinde, ikisinin de Çanakkale Gelibolu Yarımadası'nda olacağını sözlerine ekledi.