Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, 2020 yılında yaşanan Korona Virüsü salgını ve ekonomik etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Yardımcıoğlu, 2020’nin efsanelerin yerle yeksan olduğu yıl olarak tarihe geçeceğini belirterek yüz yıl sonra bile bugünlerin konuşulacağını söyledi.

Yardımcıoğlu, “2020, yalnızca pandeminin her tarafa yayıldığı ve hayatları söndürdüğü bir yıl olmakla kalmadı; insanlığın ve ekonominin gelişimiyle ilgili olarak ortaya atılan tezlerin ve 21. Yüzyıl efsanelerinin iflasının da hızlandığı bir yıl oldu” dedi.

COVID-19 salgınının dünyayı altüst ettiği inanılmaz bir senenin sonuna gelindiğini ifade eden BBP Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Yardımcıoğlu, bu süreçte yaklaşık 1.8 milyon insanın hayatını kaybettiğini dile getirdi.

Yardımcıoğlu, şöyle konuştu: “81 milyondan fazla insanın hastalığa yakalandığı, hayatını kaybedenlerin sayısının 1.8 milyona yaklaştığı bir ortamda, yüzbinlerce insan can derdindeyken yılbaşını balon patlatarak kutlamak isteyenler herhalde dünyada mevcut milletlerin mazlum insanları değil rekor kıran borsalarda milyarlarını katlayanlar ve katlamaya çalışanlar olacak. Başlıca borsaların yılı rekorlarla kapatmasının da gösterdiği gibi 2020 yılı yalnızca pandeminin hemen her tarafa yayıldığı ve hayatı söndürdüğü bir yıl olmakla kalmadı, insanlığın ve ekonominin gelişimiyle ilgili olarak ortaya atılan tezlerin ve 21. Yüzyıl efsanelerinin iflasının da hızlandığı bir yıl oldu.”

“Maalesef ki insanlık sınıfı geçemedi!”

Covid -19 salgınının ekonomik ve sosyal hayattaki eşitsizliği artırdığına dikkat çeken Yardımcıoğlu, bu süreçte insanlığın sınıfta kaldığını ifade ederek şunları söyledi: “21. yüzyıla, tohumu Batı’dan gelen globalizasyon akımının ve dijital teknolojideki atılımın dünyada yaşayan insanların neredeyse tamamını küresel hayatın içine çektiği bir zaman dilimini gördük. Herkesin kazançlı çıkacağı bir büyük oyun kurgulanmıştı sanki. Bu büyük dönüşümü sağlayan insanlık düşmanı sistemin, eşitsizliği hızla artırdığı ve ekonomide sağlanan gelişmenin gezegenimizin bekasını tehdit ettiği ve asla sürdürülebilir olmadığı göz ardı edildi. İnsanlık kendisini her şeye kâdir görmeye başladığı noktada, yaklaşan büyük tehlikeyi görmedi ve çıkmaz yola girdiğini ancak salgın şokunu yedikten sonra anlamaya başladı. Halen anlamayanlar ve anlayamayanlar maalesef ki mevcut olsalar da salgın sırasında yaşananlar da çıkmazın boyutlarını gözler önüne serdi.”

“Artık ‘Gelişmiş ülke’ efsanesi çöktü”

Covid -19 salgını karşısında batılı ülkelerin acizliğini tüm dünyanın gördüğünü kaydeden BBP Genel Başkan Yardımcısı Yardımcıoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yıllardır gözümüzde büyüttüğümüz ve model olarak gördüğümüz Batı’nın önde gelen ülkelerinde salgın sırasında yaşananlar ‘Gelişmiş Ülke’ imajını yerle yeksan etti. ABD Başkanı olan şahsın salgının ilk gününden itibaren sergilediği sınır tanımaz cehalet ve bilim düşmanlığı dudak uçuklatacak boyutlardaydı. Salgının tırmandığı noktada New York hastanelerinde dehşet verici sahneler yaşanırken birkaç cadde ötede Wall Street’de yeni rekorların kutlanması da insana verdiği değerle övünen Batı’nın lider ülkesinin bir başka ayıbını gözler önüne serdi. Avrupa’da salgın krizini daha iyice yönetenler oldu ama İtalya, İngiltere, İspanya ve hatta İsveç gibi pek çok konuda örnek gösterilen bir ülkede bile yanlış yola girmenin bedeli ağır ödendi. Ayrıca başta ABD olmak üzere pek çok ‘gelişmiş’ ülkede salgının, toplumsal eşitsizliğin açmış olduğu yaraları nasıl ortaya koyduğu ve büyüttüğü de gözden kaçmadı.”

“Neoliberalizm artık iflas etmiş bir doktrindir”

Yardımcıoğlu, “Başta Dünya Ekonomik Forumu olmak üzere küresel kapitalizme yön veren kuruluşların ve bazı önemli küresel şirketlerin tepe yöneticilerinin, geçen yıldan beri küresel kapitalizmin bir çıkmaz sokağa girdiğini fark ederek son yarım yüzyıla damga vuran neoliberal anlayışın artık terk edilmesi gerektiğini savunduklarını duyuyorduk. Salgınla birlikte ortaya çıkan tablo ise piyasanın her şey olduğunu savunan ve devletin ekonomiye müdahalesine karşı olan neoliberal anlayışın iflasını perçinlemiştir” şeklinde konuştu.

“Devlet Baba… Nerdesin… Ve umutlar devlete bağlandı”

Korona virüsü salgınıyla beraber insanların devlete olan umutlarının arttığını aktaran Yardımcıoğlu, son olarak şunları kaydetti: “Salgının zaruri kıldığı önlemlerin ekonomik faaliyeti büyük ölçüde felce uğrattığı ortamda firmaları ve hane halkını ayakta tutabilmek için devletlerin ellerindeki bütün finansal araçları ve para yaratma imkânlarını kullanarak devreye girmesi gerekti. Bu amaçla devreye sokulan kaynakların boyutu 10 trilyon sınırını aştıktan sonra bu hesabı tutmak da iyice zorlaştı ama şu anda dünya ekonomisini ayakta tutan ve borsaları yükselten belirleyici faktörün ‘Devlet’ olduğu net bir şekilde ortada. Yaşanan tüm bu hadiseler 2021 senesine çok değişik şartlarda girildiğini ve bundan sonra da çok farklı gelişmeler yaşanabileceğinin mümkün olduğunu düşündürüyor.”