MALATYA (AA) - Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesine ilişkin davada Cumhuriyet Savcısı Burhanettin Olğun esas hakkındaki mütalaasını verdi.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 213 sayfalık mütalaada, sanıklar ve iddianameye ilişkin bilgilere yer verildi.

Dava dosyasının soruşturma ve yargılama sürecine ilişkin kronolojik sıralı açıklamasına yer verilen mütalaada, ayrıca dosyaya 2012 yılında sunulan iddianameye ilişkin bilgiler eklendi. Söz konusu iddianameye atıfta bulunulan mütalaada, Zirve Yayınevi cinayetleri olayı ve sanıklarının Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasıyla bağlantısının somut delillere dayanmadığını savunuldu.

İddianamede bahsi geçen sözde Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesine (TUSHAD) ve TUSHAD'a bağlı siyah ve beyaz kuvvetlerin varlığının dosyanın gizli tanığı ve sanığı olan İlker Çınar tarafından ileri sürüldüğü hatırlatılan mütalaada, Genelkurmay Başkanlığı ve Başbakanlık Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı Müsteşarlığının mahkemenin sorularına yönelik "böyle bir daire bulunmadığı" yönündeki cevaplarına yer verildi.

- Dijital veriler

Mütalaada dava dosyasındaki dijital verilere ilişkin, zaman, mekan ve olayların çelişkili olduğu, üst veri yollarında değişiklik yapıldığı, alınan bilirkişi raporlarında dijital verilerin veri bütünlüğünün farklı olduğu ve bu şekilde son ulaşım tarihlerinin farklı olması nedeniyle veri bütünlüğünün bozulduğu, iddia edilen tarihlerde düzenlendiğine dair farklı zamanlarda farklı kişilerden teslim edilen dijital verilerin her ne kadar konu itibarıyla benzerlik durumu söz konusu ise de bu belgelerin adlandırıldığı isimler ile uyumlu olmadığı belirtildi. Dijital verilerin oluşturma ve değişiklik yapıldığı zaman tarihlerinin birbirleri ile uyumlu olmadığı, bu nedenle sanık gizli tanık İlker Çınar tarafından teslim edilen dijital belgeler ile diğer sanıklardan ve sanık Haydar Yeşil'e ait olduğu iddia edilen dijital veriler arasında bir bütünlük olmadığı belirtilen mütalaada, sanıklar ile illiyet bağının kurulmasının mümkün olmadığı, ceza muhakemesi mevzuatında bulunan usul kuralları çerçevesinde delil olarak nitelendirilmesinin mümkün bulunmadığı belirtildi.

İddianamede, Türkiye Protestan Kiliseler Birliğinin Başkanlığını yapmış olan Bıble Hause kilisesi papazı Behnan Konutgan'a yönelik eylem planlandığına ilişkin değerlendirmeler yapıldığı ve dava dosyası sanıklarıyla irtibatının irdelendiği anımsatılan mütalaada, iddialara yönelik dava dosyası somut herhangi bir delil elde edilemediği kaydedildi.

- Bazı sanıkların beraati istendi

Mütalaada savcı, tutuksuz sanıklardan emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon'un "Ergenekon silahlı terör örgütünün sözde TUSHAD adlı yapılanmasını kurma ve yönetme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme, tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme, iş yeri dokunulmazlığını ihlale azmettirme, nitelikli yağmaya teşebbüse azmettirme suçlarını işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği anlaşıldığından" beraatini istedi.

Savcı, aynı şekilde sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Ruhi Abat, Murat Göktürk, Mehmet Çolak'ın da "Ergenekon silahlı terör örgütünün sözde TUSHAD adlı yapılanmasını yönetme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme, tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme, İş Yeri Dokunulmazlığını ihlale azmettirme, nitelikli yağmaya teşebbüse azmettirme, resmi belgede sahtecilik, suçlarını işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden" beraatini talep etti.

Tutuksuz sanıklardan Abdullah Atılgan için de Ergenekon silahlı terör örgütünün sözde TUSHAD adlı yapılanmasına üye olmak, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yardım etme, konut dokunulmazlığını ihlale yardım, nitelikli yağmaya teşebbüse yardım etme suçlarını işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden" beraatini isteyen savcı, tutuksuz sanıklardan Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Aykut Saka için de Ergenekon silahlı terör örgütünün sözde TUSHAD adlı yapılanmasına üye olma suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden beraatini talep etti.

- 5 sanığa 3'er kez ağırlaştırılmış

Savcı, mütalaasında adli kontrol kararıyla elektronik kelepçe takılan tutuksuz sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker, Salih Gürler ve Cuma Özdemir için "Ergenekon silahlı terör Örgütünün sözde TUSHAD adlı yapılanmasına üye olmak, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden CMK 223/2-e maddesi ve 25/10/2007 tarihli iddianame ile 3713 sayılı kanunun 1.ve 7/1 maddeleri delaletiyle TCK’nun 314/1, 3713 sayılı kanunun 5. maddesi gereğince cezalandırılması için kamu davası açılmış ise de sanığın eylemlerinin bir bütün halinde değerlendirildiğinde bu eylemlerinin 5237 sayılı TCK'da belirtilen müstakil suçlar kapsamında kaldığından 3713 sayılı kanunun 1.ve 7/1 maddeleri delaletiyle TCK’nun 314/1, 3713 sayılı kanunun 5.maddesindeki suçları işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden CMK 223/2-e maddesi gereğince beraatini talep etti.

Savcı, Günaydın, Yıldırım, Çeker, Gürler ve Özdemir için maktüller Necati Aydın, Uğur Yüksel ve Tilmann Ekkehart Geske'yi kasten öldürme suçunu tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek işledikleri gerekçesiyle 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebinde bulundu.

Aynı sanıklar için savcı maktüllere yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği tüm evrak kapsamından anlaşılmakla, sanığın fiiline uyan olayı işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullandığı gerekçesiyle 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına hükmedilmesini, ayrıca olay sırasında silahla ve birden kazla kişiyle birlikte olayı gerçekleştirmesi halinde verilecek cezanın bir kat artırılmasını talep etti.

Savcı, aynı sanıklar için, yağma suçunu silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, birden fazla kişi tarafından birlikte, yol kesmek suretiyle ya da konut veya iş yerinde, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla işlenmediği gerekçesiyle 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi.

Söz konusu 5 sanığın kaçma kuşkusunun bulunduğunu belirten savcı, sanıklar için adli kontrol hükümlerinin devamını istedi.

Savcı, ayrıca sanık Emre Günaydın'ın sanıklar Varol Bülent Aral ve Hüseyin Yelki tarafından azmettirildiğine ilişkin beyanda bulunduğu, daha sonra bu beyanını değiştirerek sanıklara iftira attığını beyan ettiği, bu şekilde Günaydın'ın iftira suçunu işlediği anlaşıldığından hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına gereğinin takdir ve ifası için suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

- Tutuklu sanık Varol'un tahliyesi istendi

Tutuklu sanıklardan Varol Bülent Aral'ın Ergenekon silahlı terör örgütünün sözde TUSHAD adlı yapılanmasına üye olmak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme, iş yeri dokunulmazlığını ihlale azmettirme, nitelikli yağmaya teşebbüse azmettirme suçlarını işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden CMK 223/2-e maddesi gereğince beraatini talep etti.

Ayrıca savcı, Aral hakkında 09/04/2009 tarihli iddianameyle silahlı örgüt kuran ve yönettiği iddiasıyla belirtilen suçları işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden beraatini, sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair somut herhangi bir delil elde edilemediğinden ise tahliyesini istedi.

- Diğer sanıklar

Savcı, tutuksuz sanık Hüseyin Yelki için de üzerine atılı suçlardan beraatini talep etti.

Tutuksuz sanıklar Mehmet Gökçe ve Kürşat Kocadağ için de "Sanık hakkında Ergenekon silahlı terör örgütünün sözde TUSHAD (Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi) adlı yapılanmasının içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan kamu davası açılmış ise de sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat" talebinde bulunan savcı, mütalaada, davanın tanığı ve sanığı İlker Çınar için ise "Ergenekon silahlı terör örgütünün sözde TUSHAD adlı yapılanmasının amaç ve hedeflerine hizmet etmek suretiyle silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden" beraat talebinde bulundu.

Mütalaasında savcğı, Çınar için "Dava dosyasında tanık olarak beyanda bulunması ile dava dosyamızda sanık Ahmet Hurşit Tolon hakkında soruşturma başlatılmasına sebebiyet verdiği bu şekilde iftira suçundan, bu sanık hakkında işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini uydurduğundan suç uydurma suçundan,dava dosyasında tanık olarak verdiği beyanların gerçeği yansıtmadığı anlaşıldığından yalan tanıklık suçundan sanık hakkında gereğin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması"nı istedi.

Savcı mütalaada, "Dava dosyası içerisinde bulunan ve soruşturma safhasında sanıklara ait telefon görüşmelerine ilişkin HTS kayıtları ile ilgili alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere HTS kayıtları üzerinde yapılan oynama ve eklemeler yapan kişi ya da kişiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına gereğinin taktir ve ifası için suç duyurusunda bulunulması"nı talep etti.

Mütalaada "Dava dosyası içerisinde bulunan ve Malatya il Jandarma Merkez Komutanlığı tarafından değişik tarihlerde müştekilere yönelik iletişimin dinlenmesi, izlenmesi, tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına yönelik talep yazılarının il merkez jandarma komutanı sıfatıyla yüzbaşı rütbesinde bulunan İsmet Kartal'ın imzalarının bulunduğu bu şekilde müştekilere yönelik haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu işlediği anlaşılmakla gereğinin taktir ve ifası için İsmet Kartal hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını" istedi.