Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu, 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 101. duruşmasında tahliyesine karar verilen tutuklu sanıklar Binbaşı Haydar Yeşil, emekli Albay Mehmet Ülger ve Ruhi Abat cezaevinden çıktı.

Ülger ve Abat, tahliye kararlarının tutuklu bulundukları Malatya E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu'na ulaşmasının ardından tahliye edildi. Ülger ve Abat'ı cezaevi çıkışında Zirve Yayınevi davasında tutuksuz yargılanan bazı sanıklar ile bazı sanık avukatları karşıladı.  

Ülger, cezaevi çıkışında yaptığı açıklamada, "Biz burada yargılanan jandarma personelinden hiçbir tanesinin cinayetin asli failleriyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu, doğrudan doğruya Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik, personel olarak bizlere yönelik bir oyundur" dedi.

Konuyu televizyon kanallarında ayrıntılı olarak anlatacağını belirten Ülger, "Ben TSK personeliyim ancak televizyonlara çıkıp bu konuları anlatmaktan da zül duyan bir insanım. Maalesef ülkemizde TSK da susturulmuştur. Biz bu davanın mağduruyuz. Hak arama mücadelemize devam ettireceğiz" şeklinde konuştu. 

Cezaevi çıkışında kendisini bekleyen ailesi ile hasret gideren Abat, her şeyden önce özgürlüğün güzel olduğunu söyledi. 

Ruhi Abat, 4 yıl boyunca suçsuz, günahsız bir insanın içeride yatmasının gerçekten sindirilebilecek bir durum olmadığını ifade etti.

Cinayetin sanıklarını tanımadıklarını ifade eden Abat, "Ne bir iletişimi var ne bir ilişkisi var. Doğrudan ya da dolaylı hiçbir ilişkisi yok ama bizi içeriye atanlar, bugün bizim başımıza örmeye çalıştığı çorapları başına geçirdiler. İnşallah Türkiye bu beladan, musibetten, bu kirden bir an önce kurtulur. Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımıza sonsuz teşekkür ediyorum ve sonuna kadar da Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayım. Desteklemeye devam edeceğim" diye konuştu.

Abat, millete ve devlete yakışmayacak hiçbir şey yapmadıklarını sözlerine ekledi. 

Öte yandan, Binbaşı Yeşil'in de tutuklu bulunduğu Malatya Askeri Cezaevi'nden çıktığı öğrenildi.