İstanbul Yenikapı’da  30 Mayıs 2015 te kutlanan Fetih etkinlikleri ile  muhteşem görselliğe şahit olduk.İkimilyona yakın  insanın toplandığı bu etkinliğe  bir ilk demek yanlış olmaz herhalde.Fethin ruhu   İstanbul semalarında yankılandı.
 
Muzaffer Ordumuzun,kendilerini dünya’da kanıtlayan cesur pilotları,  uçaklarıyla gökyüzünde   en zor gösterileri yaparak ,bu devlete yakışan gücü sundular. Mehteran Marşı’nın yankıları dünyaya,  bu devletin yüceliğini gümbür gümbür bir kez daha duyurdu.       Türkiye nin asil bir tarihe ve medeniyete sahip olduğunu artık tüm dünya kabul etmek zorundadır. İşte bu gerçeklerin ve dinamiklerin yeniden yapılanması batılıları ürküttüğünü düşünüyorum. Türkiye nin bu milletle bu ruhla, yeniden bir tarih yazacağı duygusu ve gerçeğini batılılar çok iyi biliyor.   Süper güç diye kendilerini adlandıranlar işgal ettiği yerlerde, şunu daha iyi anladılar, sadece teknoloji ile süper güç olmak yetmiyor. Önemli olan devlet olabilmek, devlet olabilmek o kadar kolay değil. 

Temelinde ve gövdesinde devletçiliğe yakışan unsurların bulunması gerekiyor. Elindeki gücü masum insanlara kullanan ,insanları vatanından toprağından kaçıran ve devlet olduklarını iddia edenler devletçiliğin kurallarını iyi biliyorlarmı acaba? 

Ya Filistin’de Suriye’de öldürülen masum bebeklerin, gözü yaşlı annelerin günahı ne! 

Merhamet,şefkât kavramı bireysellikten öte devletçilik kavramının da içinde olması gerekiyor. Osmanlı bu merhamet duygusunu 500 yıl önce İspanya da zorla sürülen Musevileri kabul etmekle göstermedi mi? Sadece sırtını süper güce dayamak ve teknoloji’ye sahip olmakla devlet olunmuyor. .

”Eğer başkasının boynuna zincir takıyorsanız, zincirin diğer ucu da sizin boynunuza düğümlenecektir.” Böyle diyor R.Emerson.
 
Devlet olabilmenin insani boyutlarını da yakalamak lazım. Merhametiyle, adaletiyle bizim devletimiz, milletimiz bunun için büyüktür.
   
Merhamet evrensel bir duygudur, çünkü bu duygunun içinde kimlik aranmaz. Hatta bütün canlılar da bu yönü görürüz. Civcivlerini kanatlarının altına alan ve koruyan bir tavukta bile şefkat duygusu vardır. Osmanlı camilere ve uygun yerlere kuş evlerini yaparken şefkatiyle canlıların yaşam hakkına saygılıydı. 
 
Suriye de yapılan zulümden insanlar ülkelerini terk edip, Türkiye ye sığınmış ve Türkiye binlerce Suriyeli ye kucak açmıştır. Türkiye Cumhuriyeti gerçek devletçilik anlayışını ortaya koymuştur. 
     
Toplum olarak vatan sevgisinin şuuru her zaman ön plandadır, benim ülkemde bebekler

Al Bayraklarla büyür, askerliğe Peygamber ocağı kutsiyetiyle, şenliklerle gider. 

Askeriyle polisiyle milletimizin kaynaşmasının temelinde yatan sevgi, vatan sevgisidir. İşte bu yüzden Çanakkale ruhu bu milletin yüreğindedir. 

Halkımız da gayet bilinçli, şuurlu ve provokasyonlara kapılmadan dengeleri korumasını da   çok iyi biliyor
                       
Özellikle batılıların dikkatini çeken olgu, Türkiye nin bu ruhu, tarihsel genlerini kültürel ve medeniyet benliğini hatırlayıp, yeniden canlanmasıdır. 

Sadece görünüşte dost ve müttefik ülkeler, bir Türkiye gerçeğini kabul etmek zorundalar. 

Bu ülkede insanlar kardeşçe, bir bayrak altında yaşamasını ve ulusumuzun, yüce bir ulus olduğunu unutmamalıdırlar. Bunun içindir ki yurdun her köşesi Şanlı bayrağımızla donatılmıştır.

Yüce milletimizin haklı tepkileri de sağduyuyu yitirmeden, dünyaya mesaj vermesi de,bu milletin medeniyet seviyesinin işareti olsa gerek
 
Vatan sevgisinde tek yürek olmasında bilir bu millet!    
Merhum M.Akif in  dediği gibi:
Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme tanı
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlu şehitsin, incitme, yazıktır atanı
Verme, dünyaları alsanda, bu cennet vatanı 

Hoşça kalın!