Şanlıurfalı doktor İbrahim Turan'ın hiçbir dahili olmadığı bir kan davasının mağduru olduğunu söyledi. İbrahim Turan, 3 yıldır defalarca saldırıya uğradığını, 20 evinin yıkıldığını, 25 trafosunun patlatıldığını, su kuyularının kurutulduğunu iddia etti. İbrahim Turan, savcılığa yaptığı 80 ayrı suç duyurusunun ise karşılıksız kaldığını ileri sürdü.

AK Parti'nin Şanlıurfa'daki kurucularından biri olan ve daha önceki iki dönem AK Parti'den aday adayı da olan Turhan, can güvenliğini kalmadığını belirterek, yetkililere sitem etti. Turan, "Hukuk devletlerinde bunların yaşanması mümkün değil. Kabile devletlerinde bile bu kadar hukuksuzluk olmaz. Devlete olan güvenimiz azalıyor. 30 milyon liralık zararım var." dedi.

Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesi Güzelli Mahallesi'nde 3 yıl önce yaşanan ve bir kişinin ölümü 3 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan kan davası Turan ailesinin hayatını alt üst etti. Turan ailesinin ortakları ile mahalleli arasında yaşananlarda, olaya hiç dahil olmayan Turan ailesini de etkiledi. Turan, “3 yıl önce tarlalarımızda çalışan ortaklarımız ile mahalleli tartıştı. Tartışma kavgaya dönüştü. Bir kişi öldü, 3 kişi ise ağır yaralandı. Olaydan daha sonra haberimiz oldu. Kavga ile hiç alakamız olmamasına rağmen bizi de düşman gördüler. Topraklarımızı işleme hakkı verilmedi, evlerimizi yıktılar.” diye konuştu.

'HER YIL EKİNLERİMİZ KİMYASAL İLAÇLARLA KURUTULDU'

Viranşehirli Turan ailesinin önde geleni İbrahim Turan, Sağlık Grubu Başkanlığından ve doktorluk görevinden istifa etmek zorunda kaldı. 3 yıldır eve kapalı yaşayan Turan, Siverek ve Viranşehir sınırları içerisinde kalan 10 bin dönümlük arazisini işletemediğini söyledi. Tarlaya gönderdikleri işçinin mahallelinin silahlı saldırı sonucu kaçtığını öne süren Turan, her yıl ekinlerinin kimyasal ilaçlarla kurutulduğunu dile getirdi.

"80 SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK, BİR KİŞİ TUTUKLANMADI"

Onca zarar üzerine Siverek ve Viranşehir Cumhuriyet savcılıklarına 80 dilekçe ile suç duyurusunda bulunduğunu dile getiren İbrahim Turan, hiçbirinin değerlendirmeye alınmadığını öne sürdü. Turan, “3 yıldır ekinlerimize kimyasal atarak kurutuyorlar. İşçi ve ortaklarımız için yaptığımız 20 evi yıktılar, 25 trafomuzu patlattılar. 18 su kuyumuzu körelttiler. 3 yılda yaklaşık 30 milyon liralık zarar verdiler. 80 dilekçe ile suç duyurusunda bulundum ama bir kişi bile tutuklanmadı.” diyerek, tepkisini dile getirdi.

“BİLDİĞİMİZ DEVLET BU OLMAMASI LAZIM”

“Yukarıda Allah, aşağıda devlet” diyen Turan, hayal kırıklığı yaşadığını dile getirerek, şunları söyledi: “Devlet zafiyeti olmaz, yönetici zafiyeti olur. Eminim ki zafiyet yöneticilerden kaynaklanıyor. Ve bu olanlar ailemizde ve bölgemizde hayal kırıklığı yaşattı. Yani bizim bildiğimiz devlet bu değil, bu olmaması lazım. Devlette her şeyin bir kanunu, karşılığı vardır.”

Devlete bağlılığının sürdüğünün altını çizen Turan, er geç adaletin tecelli edeceğine olan ümidini koruduğunu belirtti. Barışın sağlanmasını temenni eden Turan, “Her şeyin kuralı vardır. Hiçbir kan davası sonsuz olmamış. Kan, kan ile temizlenmez. Yetkililerden rica ediyorum, bu barbarlığa bir el atsınlar. Bir an önce hak hukuku sağlasınlar. Usulüne göre barışa da varız. İnsanların yaptıkları yanına kâr kalırsa güvensizlik oluşur." ifadelerine yer verdi.