Prof. Dr. İsmail Özsoy, Türk-Kanada Dostluk Derneği’ne yaptığı 100 lira bağış için emniyette ifade verdi. Kendisi gibi binlerce insanın hesaplarının çarşaf gibi ortada olduğunu belirten Özsoy, "Yüzlerce, belki binlerce insanın ismini almışlar. Aynen bizim gibi 50-100 lira bağışlarda bulunmuşlar. İnsanları korkutma amaçlı. Hizmet hareketinin toplumdan soyutlanması, gönüllü insanları korkutma ve caydırma amaçlı olduğunu düşünüyorum.” dedi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Bürosu'nda ifade veren Fatih Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Özsoy yaşadıklarını şöyle anlattı: “2012 yılının Ağustos ayında Türk-Kanada Dostluk Derneği’ne 5 kişiye iftar vermek üzere 100 liralık bağışta bulunmuşum. Unuttuğum bir bağış. Küçük bir bağış. Onun hesabını sordular. Çok komik olaylar yaşıyoruz. Kültürel değerlerimizin tanıtımına katkı amaçlı yapılan bağışın böylesine bir soruşturmaya konu olması herhalde Türkiye’nin içinde yaşadığı sürecin bariz göstergelerinden biri olduğunu düşünüyorum.” dedi.

‘FETHULLAH GÜLEN’İ SEVDİĞİMİ, KENDİSİNİ ÇOK İYİ TANIDIĞIMI SÖYLEDİM’

Kendisine emniyette özgeçmişi ve mal varlığı dışında da sorular sorulduğunu aktaran Özsoy, “Bana ‘Fethullah Gülen’ örgütü ile ilişkili olup olmadığım soruldu. Ben de ‘Fethullah Gülen’ örgütü diye bir örgütü tanımadığımı, böyle bir şeyden haberim olmadığını, ama Fethullah Gülen’i sayıp sevdiğimi, kendisini çok iyi tanıdığımı, 1975 yılından beri izlediğimi, kitabını edit ettiğimi, kendisiyle görüştüğümü, kasetlerini dinlediğimi, her hafta sohbetlerini çok yakından takip ettiğimi söyledim.” diye konuştu.

‘İFADEYİ ALAN MEMURLAR BİLE ÇOK ŞAŞIRDI’

Soruşturmayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığını aktaran Özsoy, ifadeyi alan memurların bile çok şaşırdığını vurguladı. Yüzlerce, belki binlerce insanın isminin alındığını ifade eden Özsoy, “Aynen bizim gibi 50-100 lira bağışlarda bulunmuşlar. İnsanları korkutma amaçlı. Hizmet hareketi dediğimiz uluslararası kültürel faaliyetleri yürüten camianın toplumdan soyutlanması, gönüllü insanları korkutma ve caydırma amaçlı olduğunu düşünüyorum. Ama hiç kimsenin bu basit manipülasyonlarla hizmet hareketinden vazgeçeceğine inanmıyorum.” ifadelerini kullandı.

‘BİNLERCE İNSANIN HESABI ÇARŞAF ÇARŞAF ORTALARDA’

‘Buraya yaptığınız bağış nasıl tespit edildi?’ sorusuna ise Özsoy, “Hakkımda herhangi bir yasal soruşturma yok. Ben cumhuriyet savcılığımızı göreve davet ediyorum. Benim 100 liralık bağış yapmamın takip edilmesi yasal mıdır? Ben yasal olduğunu düşünmüyorum. Demek ki benim gibi yüzlerce, binlerce insanın Bank Asya’daki hesabı çarşaf çarşaf ortalarda dolanıyor. Kimin nereye ödeme yaptığı takip ediliyor. Yasal bir takip varsa itirazımız yok. Benim gibi normal bir insanın yaptığı bağışı kontrol etmek anormaldir.“ şeklinde konuştu.

‘100’ÜN ÜZERİNDE KİŞİ İFADE VERMEYİ BEKLİYOR’

Yapılanların yasa dışı bir soruşturma olduğunu dile getiren Özsoy’un avukatı Cemal Öztürk de “Algı operasyonu olduğunu düşünüyoruz. Yaklaşık 20 kişinin ifadesine girdim. Ama ifadesi alınmasını bekleyen 100’ün üzerinde insan var.” dedi.