Konya’nın Ilgın ilçesinde yaşayan Lütfiye Şirin (22), henüz 14 yaşındayken kaçarak evlendiği eşinin, cinsel istismar davasından aldığı 11 yıl 6 ay hapis cezasının Yargıtay onanmasıyla kayıplara karıştığını söyledi. Evi terk eden eşinden 1,5 yıldır haber alamadığını ve 2 kızıyla ortada kaldığını söyleyen Şirin, devlet büyüklerinden eşinin bulunması için yardım istedi.

Lütfiye Şirin, 8 yıl önce henüz 14 yaşındayken 24 yaşındaki Mehmet Şirin ile kaçarak dini nikahla evlendi. İlk başlarda bu evliliğe karşı çıkan aileleri de sonunda bu evliliği kabullendi. Evlendikten 1 yıl sonra hamile kalan Lütfiye Şirin, doğum için hastaneye kaldırıldı. Burada doğum yapan Şirin'in yaşının küçük olduğunun belirlenmesi üzerine hastane yetkilileri durumu polise bildirdi. Bunun üzerine eşi Mehmet Şirin polis tarafından gözaltına alındı. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Mehmet Şirin hakkında küçük yaşta çocuğu alıkoymak ve cinsel istismardan dava açıldı.

ORTADAN KAYBOLDU

Tutuksuz yargılanan ve geçen zaman zarfında sınavlara hazırlanarak din görevlisi olarak atanan Mehmet Şirin hakkında açılan dava 2013 yılında sonuçlandı. Şirin, 11 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hapis cezası Yargıtay tarafından da onanan Mehmet Şirin 1,5 yıl önce eşi ve çocuklarını bırakarak kayıplara karıştı.

TUTUKSUZ YARGILANIYORDU

İki kız çocuğu ile birlikte ortada kalan Lütfiye Şirin, gözü yaşlı bir şekilde yetkililerden yardım istedi. Kocasına kesilen cezanın kaldırılmasını ve özgürlüğüne kavuşması isteyen Lütfiye Şirin, ''14 yaşında kendimden 10 yaş büyük 24 yaşındaki Mehmet Şirin ile kaçarak evlendim. 15 yaşında ilk çocuğumu Ilgın Devlet Hastanesi’nde dünyaya getirince, doktorların durumu yetkililere bildirmesiyle soruşturma başlatıldı. Eşim hakkında dava açıldı. Tutuksuz olarak yargılanan ve 6 yıl önce imam olan eşim, 11 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Bu zaman zarfında bir çocuğumuz daha oldu. 2013 yılında kesinleşmiş cezası onanınca bir sabah kimseye haber vermeden evden ayrıldı.'' dedi.

"BAŞBAKANIMIZ AF ÇIKARTSIN"

Lütfiye Şirin'in annesi (41) Ayşe Menekşe, damadının evine geri dönmesini istediğini söyledi. Kızının ve çocuklarının rezil olduğuna anlatan Menekşe, şunları söyledi: "İki çocuğuyla ortada kaldı. Bakan yok. Biz yanında kalmıyoruz. Şehirde kalıyoruz. Başbakanımızdan af istiyoruz. Kızım bir cahillik yapmış. O gün için biz de desteklemedik ve kızdık. Daha sonra damadın ailesiyle barıştık. Anlaştık ve düğünlerini yaptık. Şimdi iki çocukları var. Kocasının kesinleşmiş cezasından dolayı evi terk etti. Kızım iki çocuğuyla ortada kaldı. Bakacak kimse yok. Biz bakmaya çalışıyoruz ama bizim durumumuzda belli. Eşim 900 TL aylık alıyor. Biz zor kendimizi geçindiriyoruz. Kızıma ve çocuklarına komşuları yadım ediyor. Sağdan soldan gelen yardımlarla ayakta duruyorlar. İki çocuktan bir tanesi okula gidiyor. Gelecek sene diğer çocukta okula gidecek. Masrafları çok ağır ne yapacağımızı bilmiyoruz. Biz sesimizi duyurmak istiyoruz Başbakanımız damadımızı affetsin. Damadımız da evine dönsün. Kendisine 1.5 yıldır ulaşamıyoruz. Öldü mü kaldı mı nerede bilmiyoruz."