Kars’tan İstanbul’a göç eden ailelerin çocukları olan İlknur Aktaş (21) ile Sinan Aktaş (25), 31 Mayıs 2017’de evlendi. İddianameye göre çift Esenyurt’ta, Sinan Aktaş’ın annesi, felçli babası ve erkek kardeşi ile yaşamaya başladı. Bir süre sonra hamile kalan İlknur ile eşi Sinan Aktaş arasında tartışmalar başladı. Bunalan İlknur Aktaş, 3 Ağustos 2017 günü annesinin evinde kalmak isteyince eşiyle arasında sözlü tartışma yaşandı. Sinir krizi geçiren genç kadın, cam parçalarıyla kendisine zarar vermeye çalıştı. Eşi ise ona engel oldu. İlknur, bu kez de mutfağa koşarak eline meyve bıçağı aldı. Kendisine zarar vermeye çalıştığı sırada eşi bileğinden tuttu. Bu sırada meyve bıçağı sol göğüs kısmına saplanan Sinan Aktaş, kurtarılamadı.

‘SİNA ADINI VERDİ’

Cinayet işlendiği tarihte çift evleneli sadece 2 ay 3 gün olmuştu. Gazete Habertürk'ten Veli Sarıboğa'nın haberine göre İlknur Aktaş ifadesinde, “Eşimi yaralama ya da öldürme kastı ile hareket etmedim. Bıçak ile kendime zarar verecekken eşimin ani müdahalesi sonucu bıçak eşime saplandı” dedi. 4 Ağustos 2017 tarihinde tutuklandığında 2 aylık hamile olan İlknur Aktaş, Bakırköy Kadın Cezaevi’ne gönderildi. Genç kadın, 24 Şubat 2017 tarihinde bir kız bebek dünyaya getirdi. Aktaş, kızına, her fırsatta çok sevdiğini söylediği eşi Sinan’ın ismini çağrıştıran Sina ismini verdi.

Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu olarak duruşmalara çıkan İlknur Aktaş’ın yargılanması önceki gün tamamlandı. Aktaş son savunmasında, “Ben eşimi kasten öldürmedim. Severek evlendim. Halen de eşimi çok seviyorum. Hiç kimse 2 aylık hamileyken yuvasının yıkılmasını istemez. Böyle bir olayın olmasını istemiyordum. Pişmanım. Beraatimi istiyorum” dedi. Aktaş’ın avukatı da müvekkilinin eşini kasten