Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde engelli kadrosunda memur olarak çalışan Bilal Kök’ün, yasal olarak var olan tayin olma hakkının kullandırılmaması yuvasını dağılma aşamasına getirdi.

Yüzde 56 engelli olan eşinin Durağan Orman İşletme Müdürlüğü’nde bilgisayar işletmeni olarak çalıştığını belirten Saime Kök, eşinin tayin olmasına izin vermeyerek ailecek kendilerine mağduriyet yaşatan Bölge Müdürünü Allah’a havale ettiğini söyledi. İkisi üniversitede birisi lisede olmak üzere okuyan 3 çocuğu ile kendisinin Kastamonu merkezde, kocası Bilal Kök’ün ise 1 yıldır Sinop’un Durağan ilçesinde yaşadığını kaydeden Saime Kök, “25 yıllık devlet memuru olan eşim bulunduğu işletmede tayin hakkını elde edebilmek için 1 yıl boyunca ailesinden ayrı kalarak çok zorluklar çekti. Eşimin bir kolu yok. Kendisi ailesinden uzakta bu haliyle bekar hayatı yaşıyor. Eşimin yemek, bulaşık, ütü, kişisel bakım gibi temel ihtiyaçlarını birlikte kaldığı arkadaşları yapıyor. Engellilere özel bir yasa çıkarılarak ailesinin bulunduğu yere tayin olabilme hakkı tanındı. Benim eşim de bu yasadan yararlanmak için çalıştığı kuruma mazeretini de bildirerek tayin talebinde bulundu. Eşimin birinci derece amiri olan işletme müdürü 'tayin olabilir' diye muvafakatname verdi. Sonrasında tayin dilekçesi Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü’ne gitti. Buradan kendisine Bölge Müdürü Mustafa Güven’in imzasıyla gelen cevap yazısında ‘çalıştığınız müdürlükte işlerin yoğun olması ve personel yetersizliği nedeniyle ilgilinin hizmetine ihtiyaç bulunduğundan nakil talebi hususunda işlem yapılması mümkün değil’ denildi. Ben, çocuklar eşime kavuşacağız, ailemiz bir arada olacak diye hayaller kurarken gelen yazı ile tüm aile fertlerinin psikolojisi alt üst oldu.” dedi.

"VALİ BİLE BİZE DESTEK VERDİ AMA..."

Eşinin hakkı olmayan bir talepte bulunmadığını, kimsenin hakkını yemediğini, sadece devletin engelli olarak kendisine verdiği hakkı kullanmak istediğini vurgulayan Kök, “Bozulan psikolojimiz evde gerginliklere neden oluyor. Çocuklarımız içlerine kapanık hale geldiler. İki ayrı evin gideri olunca biz maddi olarak da sıkıntı yaşamaya başladık. En küçük çocuğum özel okula gitmeye hak kazanmıştı ama babasının tayin olmaması nedeniyle okula yazdıramadık. Yapılan haksızlık sadece beni ve eşimi değil çocuklarımızın da geleceğini etkiledi. Bu sebeple ben ve eşim zaman zaman yaşadığımız tartışmalar nedeniyle neredeyse boşanma aşamasına geldik. Eşimin tayin hakkının verilmesi için çalmadık kapı bırakmadık. Siyasilerden valiye kadar. Sağ olsun Kastamonu valisi bizimle ilgilendi, yaşadığımız mağduriyetin giderilmesi için girişimlerde bulundu. Ancak o girişimlere de aynı cevap yazısı gönderilerek reddedildi. Bize bunu yaşatanları Allah’a havale etmekten başka çarem kalmadı. Yani biz boşandıktan, yuvamız dağıldıktan sonra mı bu tayin yapılacak? Hani bu ülkede hukuk, adalet, engellilere saygı, pozitif ayrımcılık vardı. Bunların hepsi demek ki kağıt üzerindeymiş.” diye konuştu.