Eskişehir’de usulsüz dinleme iddiasına yönelik yaklaşık iki ay önce yapılan operasyon kapsamında gözaltına alınan ancak Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından suç unsuru bulunamadığı için serbest bırakılan polislerle ilgili ilginç bir gelişme yaşandı. Savcının ‘usulsüz dinleme ve belgede sahtecilik’ suçu iddiasıyla tutuklanması istemiyle sevk ettiği fakat 1 ve 2. Sulh Ceza Hakimliklerinin ‘tutuklamayı gerektirecek’ bir durum olmadığı gerekçesiyle serbest bıraktığı 2’si polis müdürü bir başkomiser hakkında, sonradan iddianameye sokulduğu belirtilen 'örgüt' suçmalasından tutuklama kararı çıkarıldı. Tutuklama kararının iddianamenin kabul edildiği gün, iddianameyi kabul eden 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Sulh Ceza Hakimliklerinin ‘tutuklamayı gerektirecek suç unsuru’ olmadığı belirtilen dosya üzerinden çıkarılması dikkat çekti. 3 bin sayfalık soruşturma evrakında ‘örgüt’ sorusu ve ‘örgüt’ ifadesi geçmemesine rağmen savcının, operasyon sonrası 2 ayda 'örgütten' iddianame hazırlaması ve 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin de ‘örgütten’ açılan davayı kabul etmesi 'hukuk skandalı' olarak değerlendirildi. Şimdi polisler, 30 Haziran’da 3 bin sayfalık soruşturma dosyasında olmayan ancak iki ayda oluşturularak iddianameye sokulan örgüt suçundan hakim karşısına çıkacak.

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla yaklaşık iki ay önce, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, üye olmak, yardım etmek, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğine ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi" iddiasıyla 12 ilde operasyon yapıldı. Eskişehir eski emniyet müdür yardımcısı ve eski istihbarat şube müdürü ile yine eski istihbarat müdürü, istihbarat eski şube komiserlerinin de aralarında bulunduğu, 27 polis gözaltına alındı. Polislerden 21'i savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Savcılık, iki müdürün aralarında bulunduğu 6 polisi, ‘resmi belgede sahtecilik, usulsüz dinleme’ iddiasıyla tutuklanmaları istemiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk etti.

27 polisin emniyet ve savcılık sorgularında, ‘örgüt’ suçunda hiçbir soru sorulmadığı, ‘örgüt’ ifadesinin hiç geçmediği ortaya çıktı. 1. Sulh Ceza Hakimliği, 6 polisi ‘tutuklamayı gerektirecek’ durum olmadığı gerekçesiyle serbest bıraktı. Savcı, 2. Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz ederek polislerin tutuklanmasını istedi. Dosyayı inceleyen 2. Sulh Ceza Hakimliği de 6 polisin tutuklanmasını gerektirecek bir durum olmadığı gerekçesiyle yapılan itirazı kesin kararla reddetti.

SORUŞTURMA DOSYASINDA OLMAYAN 'ÖRGÜTÜ' DAVA DOSYASINA SOKTULAR

Ardından savcı, iki ayda yaklaşık bin sayfalık iddianame hazırladı. Ancak bu esnada bir hukuksuzluk olayı yaşandığı ortaya çıktı. Savcı, 3 bin sayfalık soruşturma dosyasında adı hiç geçmeyen ‘örgüt’ ve tutuklanmaları istemiyle Sulh Ceza Hakimliğine ‘usulsüz dinleme, resmi belgede sahtecilik’ suçundan sevk ettiği şüpheliler için, bu kez ‘örgütten’ dava açtı. Savcının 2 ay sonra şüpheliler hakkında ‘örgüt’ suçundan hazırladığı iddianameyi 1. Ağır Ceza Mahkemesi kabul etti. Bu esnada yine hukuk skandalı yaşandı. Bu kez, 2’si polis müdürü bir başkomiser hakkında, iddianamenin kabul edildiği gün, iddianameyi kabul eden 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama kararı çıkarıldı. Kararın, tensiple yani Sulh Ceza Hakimliklerinin ‘tutuklamayı gerektirecek suç unsuru’ olmadığı belirtilen dosya üzerinden yapılması dikkat çekti.

POLİSLERİN AVUKATI: HUKUK SKANDALI

Polislerin avukatlarından Avukat İlyas Özkan, tutuklama kararının hukuksuz ve skandal olduğunu söyledi. '2 ayda örgüt oluşturdular' diyen Avukat Özkan, "Usulsüz dinlemelerde örgütten tutuklamaya sevk etmeyen savcı, şimdi ise örgütten dava açtı. 2 ayda örgüt oluşturdular. Adama sormazlar mı? 3 bin sayfa soruşturma evrakında örgüt bulunamadı da sulh ceza tahliyelerinden sonra nereden çıktı bu örgüt? Tutuklama kararı hukuksuzdur." dedi.

SAVCI, SORUŞTURMA SIRASINDA AVUKATA, ‘ARAŞTIRDIK AMA ÖRGÜT BULAMADIK’ DEMİŞ

Polislerin avukatlarından Turgay Balaban ise soruşturma sırasında savcı ile aralarında örgüt konusunda geçen ilginç diyaloğa vurgu yaptı. Avukat Balaban, "İfadeler sırasında savcıya, 'örgüt ithamı var, lütfen bu örgütün ne olduğunu bize söyler misiniz, yöneticisi kim, elemanı kim, amacı, faaliyeti ne, hangi suça karışmış' diye sordum. Savcı, ‘örgüt işini araştırdık ama örgüt bulamadık, bulsaydık inanın, onunla ilgili sorular da sorardık’ dedi. Bunun üzerine, savcı beye 'o zaman sen niye müvekkilimi örgütten gözaltına alıyorsunuz' dedim." diye konuştu.