Anayasa Mahkemesi (AYM), 1961'de açılan kadastro tespitine itiraz davasının makul sürede sonuçlandırılamadığını, bu nedenle taşınmazlarından gerektiği gibi yararlanamadıklarını belirterek bireysel başvuruda bulunan 6 kişiye tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti. Yüksek mahkeme beş başvurucuya 1.250'şer lira, bir başvurucuya ise 500 lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

Mardin'nin Kızıltepe ilçesi Ulaşlı (Çeltuk) Köyü'nde 1961 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 29 ilâ 39 parsel numaralı taşınmazlar 29 Ağustos 1961 tarihinde T.K. adına tespit edildi. Bu parsellere ilişkin olarak Mardin Ermeni Katolik Kilisesi, S.K., A.K. ve A.K. tarafından 4 Kasım 1961'de Kızıltepe Kadastro Mahkemesi'nde T.K. aleyhine kadastro tespitine itiraz davaları açıldı. Davalar Kızıltepe Kadastro Mahkemesi'nin Esas 1961/203 sayılı dava dosyasında birleştirildi. Kızıltepe Kadastro Mahkemesi, 2010'da verdiği kararla davanın reddine ve söz konusu taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline hükmetti.

Kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi, 21 Şubat 2013'te dosyada birtakım eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle dosyanın mahkemeye geri çevrilmesine karar verdi. Yargıtay'ın geri çevirme kararının gereğinin tam olarak yerine getirilmemesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesi, 27 Haziran 2013'te dosyada birtakım eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle dosyanın tekrar mahkemeye geri çevrilmesine karar verdi. Eksiklerin tamamlanmasının ardından dosya temyiz incelemesi için Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'ne gönderildi. Dairenin temyiz incelemesi halen sürüyor. T.K.'nın yakınları A.K., M.K., İ.K., H.K., A.K. ve İ.K., 16 Aralık 2013'te AYM'e müracaat ederek murisleri aleyhine 1961'de Kızıltepe Kadastro Mahkemesi'nde açılan kadastro tespitine itiraz davasının makul sürede sonuçlandırılamadığını, bu nedenle taşınmazlarından gerektiği gibi yararlanamadıklarını, taşınmazlarının gelirlerinden yoksun bırakıldıklarını belirterek, adil yargılanma hakları ile mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürdü.

Başvurucuların bireysel müracaatı üzerine AYM tarafından rapor hazırlandı. Raporda, "Başvurucuların tarafı olduğu uyuşmazlığa ilişkin 53 yılı aşkın bir süredir devam eden yargılama süresi nazara alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında 5 başvurucuya bin 250'şer lira bir başvurucuya ise 500 lira manevi tazminat ödenmesi gerekir. Başvurucular tarafından maddi tazminat talebinde bulunulmuş olmakla beraber, tespit edilen ihlal ile iddia edilen maddi zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından, başvurucuların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir." denildi.

Kararını açıklayan AYM, başvurucuların makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının kabul edilebilir olduğuna, A.K., M.K., İ.K., H.K., A.K.'a bin 250'şer lira İ.K.'a da 500 lira net manevi tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti.