Deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan bölgenin bu büyüklükte bir depremle daha önce karşılaşmayan bir bölge olduğunu ifade etti.

"Anadolu gergin" diyen Ercan, yakın bir zamanda daha büyük bir deprem beklenmediğini de ifade etti.

Saros Körfezi'nde az kırılmış faylar olduğunu ifade eden diğer deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, yaklaşık 100 kilometrelik bir yüzeyin kırılması 10-12 kilometrelik bir kırıktan söz edebiliriz." dedi.

Üşümezsoy, en son bölgede 1912 yılında benzer bir depremin yaşandığını söyledi.

BÜYÜK DEPREMİN DEVAMI DEĞİL 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aydın Büyüksaraç, Ege Denizi'ndeki 6.2 şiddetindeki depremle ilgili, ''Bu deprem beklenilen büyük depremin devamı değil. Bağımsız bir deprem, öncü bir deprem de değil'' dedi.

-İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür:

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Ege Denizi'nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin, Marmara Denizi'nde beklenen sarsıntıyı oluşturacak Kuzey Anadolu fayının kuzey koluyla doğrudan ilişkisi olmadığını bildirdi.

Görür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremin, Ege Denizi'nde mevcut olan irili ufaklı fay hatları içerisindeki bir fayda meydana gelmiş olabileceğini söyledi.

Naci Görür, depremin, Ege Denizi'nin içinde ve Batı Anadolu'da görülen kendine özgü kuzey-güney gerilmeye bağlı olarak gelişmiş, değişik yönlerde oryantasyonları olan faylardan birinde meydana geldiğini kaydetti. 

Sarsıntının, tahminen kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu bir fayın meydana getirdiği bir deprem olabileceğini aktaran Görür, şöyle devam etti:

''Depremin, Marmara Denizi'nde beklediğimiz sarsıntıyı oluşturacak Kuzey Anadolu fayının kuzey kolu ile doğrudan ilişkisi yok. Bu nedenle depremin Marmara'da beklenen depremi tetikleme olasılığı yok denecek kadar zayıf. Ege'nin, Marmara'nın tabanında bu depremlerin olması olağan.''