İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde ‘Beytü’l Makdis’in Fethinde Bilginin Rolü’ konulu 15'inci Beytü'l Makdis Uluslararası Akademik Konferansı başlıyor.


Malezya, Katar, Filistin, Cezayir, Endonezya, Ürdün, Mısır ve İngiltere’den gelen 20 bilim adamının bildirilerini sunacağı konferans, 13-14 Nisan 2015 tarihlerini kapsıyor. Etkinlik İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ile Küçükçekmece Belediyesi önderliğinde ve İngiltere Beyt’ül Makdis Çalışmaları Akademisi, Türkiye ISRA Vakfı, Malezya Utara Üniversitesi Beyt’ül Makdis Çalışmaları Üstün Başarı Enstitüsü, Cezayir Hac Lahdar Batna Üniversitesi, Filistin Yurtdışı Alimler Kuruluşu tarafından tertip ediliyor.

1997 yılından bu yana konferansın başkanlığını yürüten ve Beytü'l Makdis Akademi projesinin kurucusu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abd Al Fettah El Awaisi, çalışmalarının Çalıştay ve Uluslararası Konferans olmak sureti ile iki akademik etkinlikten oluştuğunu belirtti. Bölgedeki siyasal aktörlerden biri olan Türkiye’nin konuyla alakalı farkındalığını arttırmayı amaçladıklarını anlatan El Awaisi; “Türkiye, bölgede devam eden güncel tartışmaları yakından takip etmeli. Beytü’l Makdis’teki Osmanlı mirası, Türkiye ile burayı birbirine bağlıyor. Maalesef son 100 yılda Beytü’l Makdis’le ilgili konular göz ardı edilmiş. İnsanların dikkatini bu bölgeye çekmeliyiz. Bu konferansı İstanbul’da düzenlememiz, konuyu küresel gündeme taşımak adına atılan önemli bir adımdır.” dedi.

Konferansın temasının, Beytü’l Makdis’in Fethinde Bilginin Rolü olduğunu bildiren Prof. Dr. Abd Al Fettah El Awaisi, “Bu; Beytü’l Makdis’in ilk işgal edilişi değil. Jeopolitik konumu, dini - kültürel önemi ve siyasi sebeplerden ötürü Kutsal Toprak tarih boyunca defalarca işgal edildi. Bu toprakların Bizans’tan ve sonrasında Haçlı işgallerinden kurtarılmasına yönelik Hz. Muhammet’in ve Selahattin Eyyubi’nin yaptığı planları incelediğimizde, iki planın da başlangıç noktasının bilgi olduğunu görüyoruz. Fakat Kutsal Toprağın 1917’de İngilizler tarafından işgal edilmesinden beri, bilgi göz ardı edildi. Neticede Beytü’l Makdis meselesi, Kutsal Toprağı tek başına mevcut Siyonist işgalden kurtaramayacak olan Filistinlilere bırakıldı.” dedi.