Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iç güvenlik paketini hükümetin gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Gül, “Bazı düzeltmelerin yapılması gerektiğine inanıyorum. Soğukkanlılıkla bakmak lazım. Güvenlikçi konular, konjoktürel olmaması lazım.” dedi.

Abdullah Gül, Cuma namazını Tophane’deki Kılıç Ali Paşa Camii’nde kıldı. Cami çıkışı gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Gül, milletvekili adayı olup olmayacağı ile ilgili soruya, “Herkes biliyor ki ben AK Parti’nin kurucusuyum. Kuruluşundan da öte AK Parti’nin kuruluş sürecini başlatanım. O zamanki yenilikçi hareketi herkes hatırlar. Partinin Türkiye’deki reformcu çalışmalarını, büyük yapısal değişiklikleri hep beraber yaptık. İçeride dışarıda büyük başarılar elde ettik. Ben cumhurbaşkanı olduğum süre içinde partiler üstü olmaya gayret ettim. Ankara’dan ayrılırken de cumhurbaşkanlığım bittiğinde de partime döndüğümü söyledim. Arkadaşlarımın Türkiye’ye başarılı hizmetler yapmalarını destekliyorum.” cevabını verdi.

İç güvenlik paketiyle ilgili değerlendirme yapması istenen Gül şunları söyledi: “Hükümetimizin bunu bir kez daha gözden geçirmelerini tavsiye ederim. Bazı düzeltmelerin yapılması gerektiğine inanıyorum. Soğukkanlılıkla bakmak lazım. Güvenlikçi konular konjonktürel olmaması lazım. Polise verilen aşırı yetkiler, daha yakın dönemde polisin yetkilerini dinleme ile ilgili nasıl istismar ettiğinin örnekleri ortaya çıkarken şimdi bu konularda daha dikkatli olmak gerekir. Ümit ederim ki arkadaşlarım bunu tekrar gözden geçirirler. Bazı düzeltmeleri yaparlar diye tavsiye ederim.”

Eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın adaylığı konusunda ise Gül, “Ankara’daki arkadaşların bileceği bir iş. Onlara kalmış.” diye cevapladı.

Huber Köşkü’nden ne zaman taşınacağı ile ilgili soruya ise Gül şu cevabı verdi: “Ben siyasi hayatımda hiç kendi evimde oturamadım. Buna hiç fırsat olmadı. Gün geldi kendi evimizde oturma fırsatımız çıktı. Bunun eksikliğini her zaman hissettim. Hazırlığımızı yaparken bazı elde olmayan gecikmeler oldu. Sayın Cumhurbaşkanı’nın teklifi üzerine burada kaldım. Kalırken de bütün masrafları her şeyi kendimin karşıladığını da herkes biliyor. Bu konularda açıkçası titizimdir ben.” “Belli bir tarih var mı?” diye soran gazeteciye ise Gül, “Taşınıyoruz.” karşılığını verdi.

'TÜRK TİPİ BİR BAŞKANLIK SİSTEMİ OLMAMALI'

Başkanlık sistemi ile ilgili fikirlerinin sorulması üzerine Gül, “Benim bu konudaki fikirlerim biliniyor. Bu konuların bilinerek tartışılması çok önemli. Nasıl bir başkanlık? Çok önemli. Türk tipi bir parlamenter sistem yaşadık ve bunun sıkıntılarını gördük. Türk tipi bir başkanlık sistemi olmaması gerekir. Bir başkanlık sistemi olacaksa ABD’de olduğu gibi gerçekten kuvvetler ayrılığının açık seçik sarih bir şekilde yazıldığı, her şeyin çok iyi tarif edildiği gelişmiş demokrasilerde hukukun üstünlüğüne dayalı şekilde olursa şüphesiz o da demokratik bir sistemdir.” şeklinde konuştu.