Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) bünyesinde gazete, televizyon ve radyoyu da barındıran Koza İpek Holding'e kayyum atanmasına tepki gösterdi. AGC, kayyum atanmasının basın, yayın ve ifade özgürlüğü açısından kaygı verici bir boyut kazandığına dikkat etti.

AGC tarafından açıklamada, Türkiye'nin son yıllarda dünyada basın özgürlüğüne yönelik baskı ve kısıtlamalarla anılır hale geldiğine dikkat çekildi. Basın, yayın organlarına meşruiyeti tartışmalı kararlarla el konulması; yazarların, gazetecilerin, aydınların tartışmalı mahkeme kararlarıyla hapse atılmasının gelişmiş demokrasilerde yeri olmadığının belirtildiği açıklamada, "Basın yayın kuruluşlarının yayıncılık faaliyetini basit bir ticari faaliyet olarak gören bir hukuk sistemi ile ‘özgür basın, özgür birey, gelişmiş demokrasi’ anlayışını yerleştirmemiz mümkün değildir." denildi.

Basın özgürlüğü anlamında dünyada ciddi eleştirilere muhatap olan Türkiye’de her geçen gün yeni bir yanlışa imza atıldığı belirtilen açıklamaya şöyle devam edildi: "Son olarak Koza İpek Holding şirketlerine kayyum atama kararıyla grup bünyesinde bulunan yayın organlarının yönetimine de kayyum atanması basın yayın ve ifade özgürlüğü açısından kaygı verici bir boyut kazanmıştır. Biz gazetecilik örgütleri olaya, basın özgürlüğü açısından yaklaşırız. Eğer, ilgili yayın organlarında yapılan yayınlarla bir hak ihlali varsa bunun hukuktaki karşılığı anayasanın ilgili maddeleri ile 5187 sayılı Basın Kanunu’nda mevcuttur. Bu hususta, tekzip yayınlatmaktan tutun da tazminat davalarına kadar birçok hak arama yolu vardır. Verilen mahkeme kararlarının bu kadar tartışmalı olduğu, bir süre sonra tam tersi istikamette kararların verildiği bir hukuk siteminde, bize ışık tutacak, yol gösterecek yegane anlayış, anayasa da teminat altına alınan ifade hürriyeti, basın özgürlüğü ve demokrasidir."

Açıklamada, basın özgürlüğünü, yayın kuruluşunun hangi çevrelere ya da kişilere yakın olduğuna bakarak, iktidara yakın ya da uzak olduğu değerlendirmesine girerek, muhaliflik-yandaşlık ikileminde kalarak değerlendiremeyeceği belirtildi. Türkiye’nin gelişmiş demokrasilerle yönetilen ülkeler arasında, güven duyulan, yatırım yapılacak bir ülke olması isteniyorsa, tavizsiz bir şekilde demokrasiyi ve basın özgürlüğünü savunulması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, şöyle denildi: "Yayın organlarının geçmiş hatalarının muhasebesinin yapılacağı yerler kamu vicdanıdır. Hukuktur. Bu bağlamda Antalya Gazeteciler Cemiyeti olarak, basın yayın kuruluşları ve gazeteciler üzerindeki baskılar ile basın yayın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin bir an önce kalkması çağrısında bulunuyoruz."