Türk Sağlık Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, aile hekimleri ve Aile Sağlığı merkezleri çalışanlarına yazılan cumartesi nöbetlerine üç aydır iştirak etmeyen hekim ve hemşire oranının ülke genelinde yüzde 75, İzmir’de ise yüzde 60 seviyesinde olduğunu söyledi. Üç ay önce alınan cumartesi nöbetleri eylem kararının artarak devam ettiğini belirten Doğruyol, konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Sağlık Bakanlığı’nın, verilere bakarak geri adım atmasını ve hatadan eri dönülmesini isteyen Doğruyol, “İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü yetkililerimizin hiçbir hukuki altyapısı ve dayanağı olmayan, tehdit içeren, baskıcı, personele mobbing niteliğinde komisyon kararları alarak, bunu resmi olarak aile hekimi ve Aile Sağlığı çalışanlarına tebliğ etmeye çalışması, kabul edilebilir bir durum değildir. Bu, hakkını arayan hekim ve hemşirelerimize karşı idarecilerin içinde bulundukları aczin bir belgesi niteliğindedir.“ dedi.

'ÜCRET HAKKI KOMİSYON KARARIYLA GASPEDİLMEK İSTENMEKTEDİR'

Bahsi geçen komisyon kararını da aktaran Doğruyol, “Aile Sağlığı merkezinde çalışan kişinin, raporlu olma veya yıllık izinde olması durumunda herhangi bir meslektaşına vekalet vererek görev devri yapması engellenmek istenmektedir. Bu da demektir ki hiçbir Aile Sağlığı çalışanı, bir ay sonrası için özel hayata dair plan yapamayacaktır. Daha da ötesi, kişinin hastalanması durumunda bile rapor geçersiz sayılmaktadır. Yasal hakkı olan yıllık iznini kullanması engellenmektedir. 30 gün üzerinden hakediş olarak hesaplanan maaşından, yasal çalışma süresini tamamlamış olmasına karşın nöbete gelmemesi durumunda bir günlük ücret kesintisi yapılacağı belirtilmektedir. Kanunla, mevzuatla verilen vekalet ve ücret hakkı, bu komisyon kararıyla gaspedilmek istenmektedir. Ücretle ilgili yapabileceğiniz tek yaptırım, nöbet adı altındaki bu angaryaya gidilmemesi durumunda, ancak nöbet ücretinin ödenmemesi şeklinde bir maddi yaptırım uygulanabilir. Bunun dışındaki tüm uygulamalar hukuksuzdur. 1 Ocak'tan itibaren bugüne kadar yaklaşık üç aydır cumartesi nöbetine giden hiçbir personele nöbet ücreti ödenmemiş olması, sendika üyeleri hariç izinli veya raporlu olup nöbetine gitmeyen aile hekimliği çalışanlarımızdan ücret kesintisi yapılması ise trajikomik bir durumdur. Nöbete gitmeyen bir hekimden yaklaşık 111 lira kesilmesi, nöbete giden hekime 60 lira ödenmesi, nöbete gitmeyen bir hemşireden 55 lira kesilmesi, nöbete gidene 30 lira ödenecek olmasını ise sizlerin takdirine bırakıyorum.” şeklinde konuştu.

'UYGULAMA HUKUKSUZDUR'

Ayrıca ilgili kararlar içerisinde, nöbete gitmeme durumunda bildirilen mazeret kabul görmezse yazılı açıklama istenmeden gerekli işlemlerin başlatılmasına karar verildiği belirten Doğruyol, “İlgili mevzuatlara göre böyle bir uygulama yapılması hukuksuzdur. Ayrıca Toplum Sağlığı merkezinde hafta sonu denetlemesini yapan personele hafta içi izin verilirken Aile Sağlığı merkezinde görevlendirmeli olarak çalışan personele bu iznin kullandırılmamasına karar verilmiştir. Kanuni olarak aynı statüde çalışan bu kişiler arasında böyle bir ayrım yapılmasının da hukuki zemini yoktur. Asıl olarak bu uygulama, çalışma barışı ve huzurunu bozacaktır. Görüldüğü üzere yanlış bir yola girildiği zaman onu düzeltmek için yapılan her çaba, işi biraz daha karmaşık hale getirmektedir. Bu komisyonun aldığı kararlar, açılacak bir mobbing davasında delil niteliğindedir. Yanlıştan dönmek, bir erdemdir. Sağlık Bakanlığı, bir an önce içinde bulunduğu büyük yanlıştan geri adım atmalıdır. Özetle kararları alan komisyon meşru değildir. Yetkisinin kaynağı belli değildir. Komisyonda, haklarında karar alınan çalışanları temsil eden hiç kimse yoktur. Nöbetlerle ilgili genelgede, Halk Sağlığı il müdürlüklerine sadece nöbetlerin planlanması ve her ayın 20'sine kadar bunların ilan edilmesi yetkisi verilmiştir. Alınan kararlar idari işlem niteliği taşımadığından, yargı denetimine başvurulması mümkün değildir. İçeriğinde böylesine önemli kısıtlamalar taşıyan bir metnin yargı denetimi dışında kalması Anayasa'ya aykırıdır.” diye konuştu.