Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki grup üyeleri Kadir İnanır, Nihal Bengisu Karaca, Şükrü Karatepe, Muhsin Kızılkaya, Öztürk Türkdoğan, Hüseyin Yayman, Kahramanmaraş'taki temasları kapsamında tarihi Maraş Kalesi'nde muhtarlarla bir araya geldi.
     Görüşme öncesi düzenlenen basın toplantısında konuşan Hisarcıklıoğlu, heyetin üçüncü ziyaretini Kahramanmaraş'a gerçekleştirdiğini anımsattı.
     Kentteki bütün kesimleri ziyaret edeceklerini aktaran Hisarcıkoğlu, "Buradaki amacımız Kahramanmaraş'ın ne düşündüğünü öğrenmek. Devletimiz bir süreç başlattı. Bu süreçte yol alırken millet ne düşünür, beklentilerini ve talepleri endişeleri nedir bilmek istiyor. Bu kapsamda demokrasimiz ve doğru işlerin yapılması için bulunmaz bir fırsat. Buraya da Kahramanmaraşlının ne düşündüğünü öğrenmek için geldik" dedi.
     İlk olarak muhtarlarla bir araya gelmek istediklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, muhtarların topluma en yakın insanlar olduğuna işaret etti.
     Vatandaşın nabzını en iyi muhtarların tuttuğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
     "Toplantıyı Maraş Kalesi'nde yapmamızın ayrı önemi var. Kurtuluş Savaşı'nda Anadolu'daki halk mücadelesinin ateşi Kahramanmaraş'ta yakıldı. Maraş insanının vatan, millet ve bayrak sevgisi o ateşi yaktı. Millet olarak en büyük sorunlarımızı hep birlik ve beraberlik ruhuyla aştık. Ülkemizin ayağındaki bu prangayı ancak birlik ve beraberlik ruhuyla çözeriz. Bu nedenle Kahramanmaraş'ın fikirleri bizim için çok önemli."
    
     -Grup üyelerinin görüşleri-
    
     Kadir İnanır ise bugüne kadar hiçbir siyasi organizasyonun içinde yer almadığını ifade ederek, "Sizi bütün samimiyetimle temi ederim ki böylesine kutsal bir vazifeyi bir toplumsal kuruluş bir üniversite veya bu ülkenin herhangi bir siyasi partisi bana önerseydi aynı heyecanla 'evet' der ve bu yolculuğa katılırdım" diye konuştu.
     Nihal Bengisu Karaca da Türkiye'de uzun süredir acılar yaşandığını anlatarak, şöyle konuştu:
     "Bu mücadele sırasında her iki tarafta büyük kayıplar verdi. Her iki tarafta büyük acılar yaşadı. Sonunda devlete isyan edenle ona karşı operasyon yürüten devlet bir noktada uzlaşabileceği hissine vardı. O da silahların durması, bundan sonra her şeyin siyaset alanında gerçekleşmesiydi. Yani mücadelenin bitmesi değil. Her iki tarafı açısından mücadelenin siyaset alanında sürdürülmesi kararı verildi."
     Muhsin Kızılkaya ise devletin tarihi boyunca ilk defa halkın fikrini almaya karar verdiğini söyledi.
     Şükrü Karatepe de görüşleri toplayıp rapor halinde devlete ileteceklerini ifade etti.
     Öztürk Türkdoğan da barış yolculuğuna çıktıklarını belirterek, "Barışı konuşurken sizlerle göz göze gelmek, yan yana gelmek, sizlerin fikirlerinizi almak, yeri geldiğinde tartışmak ama bir birimizi kırmadan, bir birimizi üzmeden ama bir sofra etrafında bir masa etrafında tartışabilmek işte bu barışın ilk adımıdır" ifadelerini kullandı.
     Hüseyin Yayman da konuşmasında, millet olarak bir masanın etrafında oturarak bir problemi çözmek istediklerini aktardı.
     Tarık Çelenk de Türkiye'nin ciddi bir sosyal politika kararı aldığını söyledi.
     Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.
     Heyet üyeleri buradaki görüşmenin ardından Vali Şükrü Kocatepe ve Belediye Başkanı Mustafa Poyraz'ı makamında ziyaret etti.