Akyıldız, Kamu-Sen'e bağlı Türk Enerji-Sen Doğu Akdeniz Şubesi'nin Kahramanmaraş'ta düzenlediği 'Bölge Eğitim ve İstişare Toplantısı'na katıldı. Ticaret Borsası Meclis Salonu'nda düzenlenen toplantıda konuşan Akyıldız, gündemde bulunan konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sendika yöneticilerine hitap eden Akyıldız, 1 Mayıs kutlamalarının Taksim'de yapılmasının istenmesinin arkasında bölmek, bölücülük için mücadele etmek niyetinin olduğunu iddia etti. Hükümetin 1 Mayıs'ı tatil ilan etmesini ve 'Emek ve Dayanışma' adını vermesini olumlu karşıladıklarını kaydeden Akyıldız, "Bu sene hükümet bir karar almıştır. Bu karar çerçevesinde 1 Mayıs tatil ilan edilmiş ve adı 'Emek ve Dayanışma Günü' olarak konulmuştur. Buna itirazımız yok. Bu konuda atılan adımı da destekliyoruz. Ancak bunu bir gün olarak 'Emek ve Dayanışma Günü' olarak değil, bu günü bayram günü olarak kutlamak istiyoruz. Keşke adı 'Emek ve Dayanışma Günü' olarak ilan edilmeseydi de adı 'Çalışma Bayramı' olarak ilan edilseydi" dedi. 1 Mayıs'ın çalışanların sorunlarının konuşulduğu, tartışıldığı, konferansların, panellerin, toplantıların yapıldığı, şölenlerin yapıldığı, davul-zurnaların çalındığı, uzlaşma zemininin oluşturulduğu gün olarak, bayram günü olarak ilan edilmesinin doğru olacağını, bunun da ileriki süreçte gerçekleşebileceği kanaatini taşıdığını kaydeden Akyıldız, şöyle devam etti: "Ama özellikle 1 Mayıs kutlamalarında ısrar edenleri ve Taksim'de kutlamak üzere ısrar edenleri de anlamakta zorluk çekiyorum. Eğer bu bir bayramsa, bu bir günse, yani çalışanları hatırlatacak bir gün, bir bayramsa bunun tartışma, bunun çatışma, bunun sürtüşme günü olması mı gerekiyor? Bunun bayram olarak kutlanması gerekiyor diye düşünüyorum. O yüzden 1 Mayıs'ın Taksim çatışmalarına, sürtüşmelerine sebebiyet verecek bir gün olarak hatırlanmasını, hatırlanmasının zeminin hazırlanmasını şiddetle reddediyorum. O yüzden Türkiye Kamu-Sen olarak, 1 Mayıs geleneğimiz yok. Ancak buradan ilan ediyorum, 1 Mayıs'ı çalışma bayramı olarak, çalışanların sorunları olarak, Türk-İş'e sesleniyorum, Hak-İş'e sesleniyorum, Memur-Sen'e de sesleniyorum. Gelin bu günü çalışanlar için Bursa'da kutlayalım, Ankara'da kutlayalım, Denizli'de kutlayalım ama şölen yapalım, bayram yapalım. Çatışma zemini olmaktan çıkaralım, kavga zemini olmaktan çıkaralım ve haklarımızı korumak, haklarımızı geliştirmek için bir mücadele günü olarak kullanalım. Buna cesaretiniz varsa biz varız. Ama biz bunun bu şekilde kullanılmak istediğinden emin değiliz. Çünkü ısrar edenlerin niyetlerinin, ülkemizde çatışma zemini oluşturmak, bölmek, bölücülük için mücadele etmek olduğunu biliyoruz ve buradan kınıyoruz, nefretle kınıyoruz" diye konuştu. Ekonomik krize de değinen Akyıldız, hükümetin krizi kabul etmediğini öne sürdü. Akyıldız, krizle mücadele etmek için önce krizin varlığının kabul edilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Kriz teğet geçecek veya etkisi az olacak demek, krizle mücadelemizde en büyük engeldir. Soruyorum siyasi iradeye, teğet geçecekti de neden 6 tane tedbir paketi alındı ve 3 tane daha önlem paketi alma gereği duyuldu. Bu gün bakıyorsunuz, 8 ayda 60 bin işyeri kapanmış, 1 milyon insan işsiz kalmış ve ekonomik boyutu hesaplanamıyor. Bu tablo karşısında nasıl ekonomik kriz etkisini azaltmış diyebilirsiniz. Bu krizle mücadele etmekte sadece siyasetçilerin aldığı kararlarla da yeterli olmaz. Topyekün ekonomik seferberlik başlatılmalı" şeklinde konuştu. Akyıldız, Anayasa değişikliği ile ilgili açıklamalarda da bulunarak, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası üç temel üzerinde oluşturulmuştur. Bunların birincisi devletin yapısı ve işleyişini içeren maddeler, ikincisi temel hak ve özgürlükleri içeren maddeler ve ekonomik dengeleri kapsayan maddeler. Bu maddelerin ikincisi ve üçüncüsünde dünyanın ve Türkiye'nin gelişen şartlarında değişikliğe gidebilirsiniz. Ancak devletin temel yapısı ve işleyişi hakkında değişikliğe gidemezsiniz. Bu yönde yapılacak değişikliklere kesinlikle karşıyız" dedi.