Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, Yeni Şafak gazetesinin sahibi Albayrak ailesine 1,1 milyon dolara satılan Balıkesir SEKA Fabrikası'nın içine yapılan kağıt üretim tesisi ve enerji santrali, çevrede oturan vatandaşların tepkisine sebep oldu. 285 milyon dolara kurulan, piyasa değeri 52 milyon dolar olan SEKA'nın, yargı kararına rağmen torba kanunla satılmasının ardından dev tesis, bu kez fabrika içine kurulacak santralle gündemde.

Tesisin bulunduğu Paşaköy Mahallesi sakinleri, bu yatırımın durması için imza kampanyası başlattı. "Fabrikayı bedavaya verdik, hiç olmazsa oksijenimizi havamızı kirletmeyin." diyen mahalle sakinleri, günde 500 ton kömürün kullanılacağı santralin, Balıkesir'in en büyük içme suyu havzası olan İkizcetepeler Barajı havzasına 4 kilometre, Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne ise sadece 700 metre uzaklıkta bulunduğunu ifade etti. Paşaköy Mahallesi Muhtarı Mustafa İkiz, santralin yapılacağını vatandaşlarla yapılan ÇED bilgilendirme toplantısında öğrendiklerini belirterek, duruma tepki gösterdi.

Balıkesir'in en verimli ovasının kalbine enerji santrali kurulmasına izin vermeyeceklerini belirten mahalle sakinleri de, "Balıkesir'in en verimli ovasının kalbine mızrak saplayacaklar. Buna kesinlikle izin vermeyeceğiz. Bu zehirli sistemin buraya gelmesi son derece yanlış. Köy halkı olarak, ölümüne mücadelemizi yaparız. Hepimiz çıkarız, o kapının önünde yatarız." dedi. CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın ise konunun sonuna kadar takipçisi olacağını ve Meclis gündemine taşıyacağını söyledi.

Albayrak Turizm Seyahat A.Ş tarafından, Altıeylül ilçesi Paşaköy Mahallesi Dumanca mevkisinde, eski SEKA Kağıt Fabrikası alanına yapılması planlanan kağıt üretim tesisi ve enerji santrali projesi, çevrede oturanların büyük tepkisine sebep oldu. Tarımla geçinen mahalle sakinleri, fabrikanın tarlalarına sınır olduğunu, buna izin vermeyeceklerini belirtti.

'GÜNDE 500 TON KÖMÜR KULLANILACAK'

Muhtar İkiz, Altıeylül Belediyesi sınırları içinde kurulacak enerji santrali için henüz belediyeye bir müracaat olmadığını kaydederek, "Yaptığımız araştırmada, inşaatın yükseltilmesi için müracaat edilmiş. AKP ve CHP'li üyeler, fabrika yapıldığını düşünerek buna izin vermişler ancak santral yapılması konusunu yeni öğrendiler. Bunun üzerine mahalle sakinleriyle bilgilendirme toplantısı yapıldı. Bu toplantıda, projede santralin de var olduğunu öğrendik. Fabrikanın enerjisini buradan karşılayacaklar. Mahallede oturan bayanlar imza kampanyası başlattı. Toplanan imzaları Büyükşehir Belediyesi, Çevre İl Müdürlüğü, Çevre Bakanlığı ve Altıeylül Belediyesi'ne verdim." şeklinde konuştu.

Kurulacak santralde günde 450-500 ton kömür kullanılacağını savunan İkiz, "Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi var, bunları kullansınlar. Balıkesir, Türkiye'yi doyuran il, tarımın başkenti. Balıkesir'de bir tane baca tütünce, 'Niye doğalgaza geçmiyorsun?' diye soruyorsun. Sormuyorlar, paran var mı yok mu. Niye o zaman sen, milyonlarca insanın yakamadığı kömürü yaktırıyorsun? Belki de kömürün en adisini kullanacaksın. Balıkesir'in içme ve kullanma suyunu temin eden İkizcetepeler havzası, buraya sadece 4 kilometre uzaklıkta. Üniversite hastanesi 700 metre uzaklıkta. Albayraklar, burasını devletten aldı. Kâğıt üreteceklerini söylediler, şimdi peşine bir de santral eklendi. Biz kesinlikle santral yapılmasını istemiyoruz. İçme suyu havzalarımızın kirlenmesini istemiyoruz. Bu çevrede 10 tane köy var, hepsi etkilenecek. En başında Balıkesir etkilenecek. Bu ovadaki herkes etkilenecek. Bu ovada yetişen mahsulü yiyen herkes zehirlenecek. Günde 500 ton kömür yakıp hem kendi enerjisini üretecek hem de piyasaya enerji satacaklar. Gitsin, kırsal bir yere yapsın. Yaptırmamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız ancak milletin sabrı taşarsa neler olacağını kimse kestiremez. Yani illa bomba mı atılsın? Vurulsun, kırılsın mı? Yetkililerimiz, bir an önce gereğini yapsın." diyerek tepsini dile getirdi.

'SİCİLİ BOZUK OLDUĞU İÇİN GÜVEN PROBLEMİ YAŞANIYOR'

Mahalleyi ziyaret eden CHP Milletvekili Akın ise halka sorulmadan, "ben yaptım oldu" mantığıyla yapılan işlerin doğru olmadığını söyledi. 20 kişiyle çevre bilgilendirme toplantısı yapılamayacağını, vatandaşların bilgilendirilmediğini, konuyla ilgili yetkililerle görüşeceğini söyleyen Akın, "Bir kere her şeyden önce burada ne olduğunu, bu tesisin sahiplerinin anlatması lazım. Sicili de bozuk olduğu için insanlarda güven problemi yaşanıyor. Termik santral için halkımızın tepkisi önemli. Hastane ve yerleşim yerleri çok yakın. Burası verimli bir ova, getirip mızrağı ovanın kalbine saplıyorlar. Bu olmaz." ifadelerini kullandı.

Termik santraller sebebiyle Türkiye'de suların ve havanın kirlendiğini belirten Ahmet Akın, "Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağım. Konuyu Meclis'e taşıyacağım. Burada ciddi bir yol alınmış, artık halkın sesi dinlenmeli ve onların ne dediğine kulak verilmeli. Burası, içindeki hurda fiyatının daha aşağısına satıldı. Sonra iptal davaları açıldı ancak yerine getirilmedi. Burada başından beri ciddi şaibeli durumlar var. Albayraklar'ın gelip vatandaşları bilgilendirmesi gerekiyor." dedi.

SEKA'dan emekli, Paşaköy Mahallesi eski Muhtarı Mücahit Can ise fabrikanın, 1 Haziran 2003 tarihinde özelleştirme kapsamında kapatıldığını hatırmatarak, "Ardından 1.1 milyon dolara Albayraklar'a satıldı. İlk olarak 280 milyon dolara ihaleye çıktı, satış gerçekleşmedi. Ardından 160 milyon dolara çıkarıldı, yine satış gerçekleşmedi. Üçüncü kez yapılan ihalede, 1.1 milyon dolara satıldı. Bize, fabrikanın teknolojisinin yenilenip tekrar kağıt üretileceği ve bölge halkına istihdam sağlanacağı söylendi ancak 12 yıldır hiçbir şey yapılmadı. Gördüğümüz, fabrikanın içinde milyonlarca dolar değerindeki makineler parça parça edilip talan edildi. Herhangi bir yatırım yapıp fabrika yapsınlar, başımızın üstünde yeri var. En son geldiğimiz aşama, termik santral yapılacağı. Bu termik santral, buraya kurulacak bir şey değil. Burası Balıkesir’in ovası ve kalbi. Bu zehirli sistemin buraya gelmesi son derece yanlış. Köy halkı olarak ölümüne mücadelemizi yaparız. Hepimiz çıkarız, o kapının önünde yatarız. Çocuklarımız ve torunlarımız için. Fabrikayı bedava verdik, hiç olmazsa oksijenimizi, havamızı almayın. Bizi zehirlemeyin." diye konuştu.