Saadet Partisi Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Ali Vural, hırsızlık ve yolsuzlukların yüzde 68 arttığını söyledi. 2015 seçimlerinin çok önemli olduğunu, mevcut iktidara oy verenleri kötü gidişatla ilgili uyarmanın bir görev olduğunu belirten Vural, seçimlere az bir zaman kaldığını, vakit kaybetmeden kapı kapı dolaşıp ülkenin içinde bulunduğu durumun herkese anlatılması gerektiğini kaydetti.

Saadet Partisi Genel Merkezi tarafından düzenlenen 'Halkla Kucaklaşma' projesi için Samsun İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıya katılan Saadet Partisi Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Ali Vural, eğitim müfredatının iyileştirilmemesi nedeniyle manevi tahrifatın hızla yayıldığını söyledi. Vural, “Aile yapımızın temeline dinamit konulmuştur. Boşanma, intihar, uyuşturucu, içki ve fuhuş gibi suçlar hızla artmaktadır. Yolsuzluk, rüşvet ile partizanlık, adam kayırma, haksızlık ve hukuksuzluk almış başını gitmiştir. Nitekim son 3 yılda hırsızlık ve yolsuzluk gibi olaylar yüzde 68 oranında artarak 50 binden 84 bine ulaşmıştır. Herkes ‘Türkiye nereye gidiyor’ endişesi taşıyor. ABD ve İsrail stratejik ortak kabul edilerek, 1 Mart tezkeresi için memur maaşlarının konuşulması bir mahkûmiyetin ifadesidir.” dedi.

İktidarın 12 yıl boyunca yaptıkları yatırımlar ile harcadıkları paraların ve geride bıraktıkları borçların toplamına bakıldığında arada büyük bir uçurum oluştuğunu ifade eden Ali Vural, “12 yıllık iktidarı döneminde AK Parti’nin olumlu icraat olarak algılanan; Anayasa referandumu, askeri vesayeti kaldırmaya yönelik adımlar, darbe ve darbecilere yönelik yapılanların dün büyük bir başarı diye bize sunulanların, bugün nasıl değiştiğini ibretle izliyoruz. Biliyorsunuz Ergenekon ve Balyoz benzeri mahkemelerin hepsi sıfırlandı. Yollar, hava alanları, hastaneler ve hızlı tren alanındaki yenilikler. TOKİ vasıtasıyla ev sahibi olma ve benzerleri yapmışlar, bunlar gündelik hayatı kolaylaştıran icraatlardır. Ama bunların da bedellerini biz hesap ediyoruz. Duble yollar yapılmış, elinize sağlık. Yaptıktan 3 sene sonra altı üstüne gelirse böyle yol yapılmış olmaz. Önce bir proje yapılır sonra mühendisler kontrol eder. Bir kilometrelik otobanın maliyeti 1 milyon dolardır. Bu, dün de bu rakamdı bugün de aynı rakam. Yaptıkları 20 bin kilometre yol ile övünüyorlar. Hadi diyelim ki 30 bin kilometre yol yaptıklarını ve hepsini de otoban kabul edelim. Toplayınca 30 milyar dolar yapar. Bunlar iktidara geldiğinde dış-iç borcumuz 232 milyar dolar civarındaydı. Şu anda 600 milyar doların üstünde. Bu aradaki 400 milyar dolar nereye gitti. Bu durum bize ‘Nasrettin Hoca’nın hanımına köfte yapmasını istediği kedi’ hikâyesine benziyor. Yani biz bu hesabı yapamayacak kadar akılsız değiliz arkadaşlar siz kimi kandırıyorsunuz. Ha şunu söylüyorlar ‘adam yapıyor da yiyor da’ o zaman size afiyet olsun. Kalkınma yol yapmakla, fabrikaları satmakla olmaz. Kalkınma yeni iş sahaları, fabrikalar yaparak, teknolojik ürünler üretmekle olur.” diye konuştu.