İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin sorularını cevaplandıran Arslan, tanıyıp tanımadığı sorulan bazı kişilerle ''ülkücü ve vatanını, dinini seven insanlar olması'' nedeniyle görüştüğünü söyledi. Arslan, ''Sedat Peker'i tanıyıp tanımadığı'' yönünde bir soruya, ''İsmini duyuyordum. Kendisini Fenerbahçe'deki bir çay bahçesinde, cipin içinde otururken gördüm. Başka da görmedim. Ondan burs da almadım'' karşılığını verdi. Süleyman Esen ile iyi bir insan olduğu için samimiyet kurduğunu ve iyi diyaloglarının olduğunu, onun türbanla ilgili görüşünü bilmediğini ve Danıştay baskınından kendisine bahsetmediğini öne süren Arslan, Hakkı Kurtuluş'un ofisinde 6 ay avukatlık stajı yaptığını dile getirdi. Gürhan Gür ile birlikte Yeditepe Hukuk Bürosu'nu kurduklarını ve avukatlıktan elde ettiği kazançla da rahat geçinebildiğini anlatan Arslan, Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Derneği'nden (VKGB) Hüseyin Görüm, Hüseyin Nalın ve Bülent Gürkan'ı tanıdığını söyledi. VKGB'nin özel sohbetler gerçekleşen toplantılarına katıldığını ve Nihat Gürkan ile din sohbetleri dışında kimseyle orada konuşmadığını ifade eden Arslan, hakim Özese'nin ''Kuvayi Milliye Derneği hakkında ne biliyorsunuz?'' sorusu üzerine de ''yaşam çizgisini beğendiği Fikri Karadağ'ı tanıdığını, ancak birkaç sohbetten sonra yaşayamayacağını bildiği için kendisini Hüseyin Görüm ve Hüseyin Nalın'a attığını ve oradan Fikri Karadağ dışında ofisine gidip geldiği Muzaffer Tekin'le de görüştüğünü'' söyledi. -''KÖTÜLÜKLERİN ORTAYA ÇIKMASI''- Osman Yıldırım'ın akıllı bir adam olduğunu ve sohbet ettiklerini belirten Arslan, alacak verecek meselesi nedeniyle tanıdığı Hüseyin Görüm'ün de inandığı değerler için fedakarlıklarda bulunmuş biri olduğunu ve onunla ilk olarak Maltepe'deki bir ofiste tanıştığını anlattı. ''Bizim yaptığımız kötülükler ortaya çıkarsa insanların midesi bulanır'' diyen Arslan, Hüseyin Görüm'ün iş yerine gidip geldiğini, ancak onun Maltepe'deki konteynerine hiç gitmediğini, Hüseyin Görüm ile görüşmesinin, ona yardım etmesinin parayla ilgisinin olmadığını ve kendisiyle din, diyanet meseleleri üzerine konuştuğunu kaydetti. Hakim Özese'nin sorusu üzerine Salih Kurter ile daha önceden tanışıklığının olduğunu ve haftada 2-3 gün yanına gittiğini belirten Arslan, yalnız gitmemeye çalıştığını, bütün arkadaşlarını görüşmeye çağırdığını, Süleyman Esen'in görüşmelerde genelde suskun olduğunu, Salih Kurter'in kendisine Danıştay saldırısıyla ilgili bir telkininin olmadığını ve Kurter'in kendi yörüngesinde yaşayan bir adam olduğu için o işlerle ilgilenmediğini söyledi. Arslan, hakim Özese'nin, ''Danıştay ve Cumhuriyet baskınlarıyla ilgili Salih Kurter ve Süleyman Esen'in bir nasihati oldu mu?' sorusuna, ''Müslüman Müslümana cihat et demezse edepsizliktir. Kurter'de idrak olsa yeryüzüne çıkardı... Guantanamo'da aşk varsa, uçkurumu keserim. Kurter ile paylaşmak istedim, paylaşamadım. Salih Kurter'i koyduğum noktayı, Kurter hak etmiyor'' yanıtını verdi. Salih Kurter'e örtülü olarak yardım etmeye çalıştığını, açıktan para vermediğini, halısının altına koyduğunu ve alışverişten aldıklarını evine bıraktığını anlatan Arslan, ''Kurter'in evinde babası İdris Şahin'e ait bir alışveriş fişinin bulunması'' yönündeki soruya ilişkin ''Bildiğim kadarıyla bir tanışıklıkları yok. Elazığ'dan market kartlarıyla aldığım bir alışverişten olabilir'' dedi. -''KURACAĞIM DEVLETİ KAFAYA KOYMUŞTUM''- ''Osman Yıldırım ile ilk olarak 2001 veya 2002 yıllarında tanıştığını, bazı alacaklarının tahsiline onunla gittiğini, Osman Yıldırım'ın birlikte kavga edeceği güvenilir bir insan ve önemli biri olduğunu'' ifade eden Arslan, Veli Küçük ile Osman Yıldırım'ın tanışıp tanışmadıklarını hatırlamadığını ve Veli Küçük isminin ortaya atılmasının hoşuna gitmediğini söyledi. Hakim Özese tarafından emniyetteki ifadeleri hatırlatılan Arslan, şöyle konuştu: ''Ben devleti değiştireceğime inanıyordum. Belki saflık. Osman ile Bostancı sahilinde yürürken ona anlatırdım. Ama bilen insanların olması lazım. 27-28 yaşındaydım. Alparslan Arslan devleti değiştirecekti. Karadeniz'den Lazlar'ı toplayacaktım. İstanbul'da batağa batmış Kürt gençleri toplayacaktım. Kuracağım devleti kafaya koymuşum. Kafamda hepsi var ama Müslümanlaştırarak. Orduyu kurup silahları dağıtacaktım. Utanarak anlatıyorum ama kafamdaki kurgu buydu. Yukarıdan verilen görev bu, yoksa olmaz.'' -''YİNE BOMBA ATARIM''- ''Danıştay baskınına kimlerle gittiği'' sorulan Arslan, arabanın içinde Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu'na ''Danıştay'a gidelim, basalım'' diye konuştuğunu, bu kişilerin de kendisine ''tamam'', Osman Yıldırım'ın ''her şeye varım'' dediğini söyledi. Osman Yıldırım'ın bu işte menfaatinin olmadığını, sadece Allah için yaptığını kaydeden Arslan, emniyet ifadesinde Osman Yıldırım ile Cumhuriyet baskınını konuştuğu hatırlatılınca, ''Doğru, gerçek bu. Osman Yıldırım eylemi bana sordu, planda uzlaştık. Başörtüsüne el kalktığında yine bomba atarım'' dedi. Başka bir soru üzerine, günlük gazeteleri hemen hemen haftanın 4-5 günü takip ettiğini söyleyen Arslan, Danıştay'ın türbanı yasaklayan kararıyla ilgili haberi farklı bir yerde duyduğunu ve duyduğu zaman da kafasının infilak ettiğini belirterek, böyle bir şeyin olamayacağını düşündüğünü ve o gece evinde yatarken nasıl bir silah bulabileceğini düşündüğünü söyledi. ARSLAN: İBRAHİM ŞAHİN VE ÖZEL HAREKATÇILARI SEVERİM Danıştay saldırısı sanığı Alparslan Arslan, Muzaffer Tekin ile Doğuş Factoring vesilesiyle tanıştıklarını söyledi. Arslan, "Bürosunda hep emekli askerler vardı. İbrahim Şahin'in geldiğini duyduğumda sempatim arttı. Ben İbrahim Şahin'i ve özel harekatçıları severim." dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davası, dün çapraz sorgusu yarıda kalan sanık Alparslan Arslan'ın avukatının gecikmesi nedeniyle saat 11.00'de başladı. Duruşmaya Fikri Karadağ, Ergün poyraz ile başka davadan tutuklu Semih Tufan Gülaltay ve Sedat Peker katılmadı. Heyetin salona gelmesinin ardından Arslan, çapraz sorgusu için yeniden sanık kürsüsüne çağırıldı. Üye hakim Hasan Hüseyin Özese, soracağı konuların daha öncede sanığa soru olarak yöneltilmiş olabileceğini ancak konuların daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla önemli olduğunu ifade etti. Hakim Özese, Alparslan Arslan'a Vatansever Kuvvetler Güç Birliği ve Kuvva-i Milliye dernekleriyle bağlantısını sordu. Arslan, Ergenekon sanıklarından Fikri Karadağ, İsmail Paker ve Hüseyin Görüm'ü tanıdığını söyledi. Arslan, "Osman Yıldırım ile Türkiye'nin geleceğini konuşur muydunuz? Nasıl bir gelecek düşünüyorsunuz." şeklindeki soruyu, "Osman Yıldırım akıllı bir adamdı. Hal edilen noktaya gelmişti." diye cevapladı. Muzaffer Tekin ile Doğuş Factoring vesilesiyle tanıştıklarını belirten Arslan, "Din diyanet işlerini konuştuk. Bürosunda hep emekli askerler vardı. İbrahim Şahin'in geldiğini duyduğumda sempatim arttı. Korkut Eken de geliyormuş. O sempatimi arttırmadı. Ben İbrahim Şahin'i ve özel harekatçıları severim." şeklinde ilişkisini anlattı. Arslan, Tekin'in ofisinde de Türkiye'nin geleceği, devlet politikaları, Osmanlı, tarihi ve medyayı nasıl yönlendirebileceklerini konuştuklarını belirtti. Danıştay davası sanıklarından Tekin Irşi'yi Erhan Timuroğlu aracılığı ile tanıdığını ifade eden Alparslan Arslan, İsmail Sağır'ı ise ilk kez Cumhuriyet Gazetesi'ne ikinci el bombasının atıldığı gece Osman Yıldırım ile gittiği 'Coco' isimli barda gördüğünü söyledi. Duruşma, öğle arasından sonra üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun sorularıyla devam ediyor.