Anadolu’nun, Nuh Tufanı, Kibele, Humbaba, Yılan Saçlı Medusa, Haliç Efsanesi, Selene, Ay Tanrıçası, Anzu Kuşu ve Sagalasos’un kızları Nikea gibi binlerce yıllık 14 efsanesi, dokuma dili ile hayat buldu.

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrenci ve öğretim üyelerinin dört yıl süren çalışmaları sonucu hazırlanan dokuma eserler Bursa’da sergilendi. Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TETSİAD)'nin sponsorluğunda gerçekleşen "Dokumaca Efsaneler” sergisi, Merinos Fabrikası Müzesi’nde sanatseverlerle buluştu. Serginin açılışına, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, BTSO Başkanı İbrahim Burkay katıldı.

Çalışma hakkında bilgi veren Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Atalayer, projeye 2010 yılında başladıklarını belirtti. Anadolu’nun 12 bin yıllık sürekli yerleşim merkezi olduğunu ve dokumacılık açısından çok eski bir kültüre sahip olduğunu belirten Atalayer, bu kadar köklü dokumacılık kültürüne sahip bir ülkede böyle bir proje yapmaya karar verdiklerini söyledi. Başarılı 14 öğrencisi ile yola çıktığını ifade eden Prof. Atalayer, sektörün de tasarım, markaya duyduğu ihtiyacı dikkate alarak konuyu dokuma olarak seçtiklerini dile getirdi.
Atalayer, şu bilgileri verdi: “Seçtiğimiz üretim yöntemi dokumaca oldu. Herkes farklı malzeme, değişik görsel ifade biçimleri geliştirdi. Üretimlerin her birinin hem efsanesi hem üretim teknikleri farklı. Ama hepsi Anadolu’nun sözlü efsanelerini anlatıyor. Mesela Nuh Tufanını anlatan iki eser var. Her efsanenin de birer tanıtım cümlesi var, efsaneyi özetleyen. Humbaba var, Sagalasos’un kızları Nikea var, Yılan Saçlı Medusa, Haliç Efsanesi, Çanakkale’den Selene ve Ay Tanrıçası, Anzu Kuşu gibi efsaneler var. Bunlar Anadolu’nun bağrından çıkmış Hititlere kadar uzanan efsaneler. Batı ve Yunan mitolojilerini doğuran efsaneler. Ve bunların hepsinin köklerini Sümer’de bulduk. Bu efsaneler aynı zamanda Anadolu’daki insanlığın kökleri diyebiliriz.”

Serginin küratörlüğünü yapan Prof. Dr. Ayten Sürür ise Türkiye’de tasarım konusunun başlı başına bir sorun olduğunu hatırlatarak, Türk insanının becerisini ortaya koyduklarını dile getirdi. Türkiye’de yapılan çalışmaları değerlendirmenin önemli olduğunu belirten Sürer, Çağdaş Tekstil Sanatları’nın önemine dikkat çekti. Bu sergilerin devamlı açılmasına özen gösterdiklerini vurgulayan Sürer, endüstri ile çağdaş sanatlar arasında bu şekilde bir ilişki kurulabileceğini kaydetti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de açılan serginin önemine işaret ederek, emeği geçen herkese teşekkür etti.