Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Bekir Coşkun’un kaleme aldığı ‘Boyalı Merdivenler’ isimli yazısından dolayı verilen cezanın 'ifade ve basın özgürlüğünü ihlal' kararı verdi.

Cumhuriyet Gazetesi köşe yazar Bekir Coşkun, 4 Temmuz 2013’te Türkiye genelinde ‘boyama eylemlerini’ konu alan Boyalı Merdivenler isimli bir yazı kaleme aldı. Söz konusu yazılı ile ilgili olarak AK Parti Milletvekilleri Selçuk Özdağ, Metin Külünk ve Belma Satır, yazı ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Yazı nedeniyle Bekir Coşkun hakkında kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevinden dolayı alenen hakaretten kamu davası açılırken, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. İstanbul 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonrası Bekir Coşkun’a 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası verildi, daha sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Karara yapılan itiraz İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Yazı nedeni ile verilen cezanın, ifade ve basın özgürlüğünün ihlali olduğunu belirten Coşkun, AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.

Gerekçeli kararında 'düşünceyi açıklama ve yayma özgülüğü ile basın özgürlüğünün demokrasinin işleyişi için yaşamsal önemde' olduğuna vurgu yapan AYM, demokrasilerin temel hak ve özgürlüklerin en geniş ölçüde sağlanıp güvence altına alındığı rejim olduğuna atıf yaptı. 'İfade özgürlüğü'nün devletin veya toplumun bir bölümünü eleştiren, onlara çarpıcı gelen, onları rahatsız eden ifadeler için de geçerli olduğunun altını çizen AYM, çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin demokratik toplum düzeninde gerekli olduğunu ifade etti.

Düşüncelerin açıklanması ve yayılması sırasında kullanılan ifadelerin sert olmasının doğal karşılanması gerektiğine değinen AYM, bir hükümetin sadece yasama ve yargı organları ile değil aynı zamanda sivil toplum örgütleri, basın veya siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktörlerce de denetlenmesi gerektiğine atıf yaptı. AYM ayrıca hükümetlerin kullandıkları kamu gücünden dolayı kendilerine yöneltilmiş en ağır eleştirileri bile hoşgörü ile karşılaması gerektiğini kaydetti. Başvurucuya verilen ceza nedeni ile yaptırıma maruz kalma endişesinin kişiler üzerinde kesintiye uğratıcı bir etkisi olduğunu ifade eden AYM, kişinin bu etki altında ileride düşünce açıklamalarından veya basın faaliyetlerini yapmaktan imtina etme riskinin bulunduğunu vurguladı.

Anayasanın 26. maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınan ifade özgürlüğü ile 28. maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınan basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar veren AYM, başvurucuya net 5 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. AYM ayrıca yeniden yargılama yapılmak üzere kararın İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.