Ankara Barosu, Danıştay’ın 147'inci kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törene Anadolu Ajansı ve TRT temsilcileri dışındaki gazetecilerin alınmaması ile ilgili olarak açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Hukukun üstünlüğünün güvencesi, idari yargının en üst organı ve toplumun hukuki güvenliği açısından idarenin denetimini sağlayan Danıştay’ın yaptığı bu uygulama, ne Anayasa ne AİHS ne de kendi yasası ile bağdaşmaktadır.” denildi.

Ankara Barosu, yaptığı yazılı açıklamada yürütmede sık sık görülen bir uygulamanın görevi adalet dağıtmak ve adaletin tecellisine yardımcı olmak olan bir yüksek yargı organında da sürdürülmesinin yargı bağımsızlığında ve basın özgürlüğünde gelinen nokrayı gösterdiğini belirtti.

Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) tarafından basın özgürlüğü koruma altına alınmış olduğu ve sınırlanmasının belirli kurallara tabi olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, “6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 7'nci maddesinde açıkça; savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında dahi haber alma ve ifade özgürlüğünün esas olduğu, yayın hizmetlerinin önceden denetlenemeyeceği ve yargı kararları saklı kalmak kaydı ile durdurulamayacağı ifade edilmiştir.” denildi.

Baro, açıklamasını şöyle tamamladı: “Hukukun üstünlüğünün güvencesi, idari yargının en üst organı ve toplumun hukuki güvenliği açısından idarenin denetimini sağlayan Danıştay’ın yaptığı bu uygulama, ne Anayasa ne AİHS ne de kendi yasası ile bağdaşmaktadır. Ankara Barosu Başkanlığı olarak, toplumda yaratılan ayrımcılık ve kutuplaşmanın herkese eşit ve aynı uzaklıkta olması gereken mahkemelere ve yüksek yargı organlarına da sirayet etmesinin tehlikesini ve 2575 Sayılı Danıştay Kanunu’nun 2'nci maddesinde belirtilen ‘Danıştay bağımsızdır’ hükmünü ilgililere bir kez daha hatırlatmayı uygun görüyoruz.”