Antalya Barosu, Anayasa Mahkemesi’nin dershanelerin kapatılması kararını iptal etmesine rağmen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yayımlanan yönetmelik ve genelgeyle dershanelerin statüsünün değiştirilmesinin 'yok' hükmünde olduğunu bildirdi.

MEB'in Anayasa Mahkemesi'nin kararını tanımayarak dershaneleri fiili olarak kapatmaya çalışmasının tartışmaları devam ediyor. Antalya Barosu da yazılı bir açıklama yaparak MEB'in yönetmelik ve genelgeyle dershaneler üzerinde kurduğu baskıya tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, son zamanlarda hukuka aykırı olarak yaşanan hadiselerden birisinin de dershanelerin kapatılması kararıyla ilgili olduğuna dikkat çekildi.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına rağmen rağmen MEB tarafından yayımlanan yönetmelik ve genelge ile dershanelerin fiilen ve hukuken son erdiğinin ilan edildiğine vurgu yapılan açıklamada, yapılan hukuksuz işlemi şeklen hukuka uygunmuş gibi gösterme gayretinden başka hiçbir anlamı olmayan bu düzenlemenin hukuken 'yok' hükmünde olduğu belirtildi.

Normlar hiyerarşisine göre yasa ile yapılması gerekli bir düzenlemenin yönetmelik ve genelge ile yapılmasının en temel hukuk kurallarına aykırı bir uygulama olduğunun altının çizildiği açıklamada, şöyle denildi: "Kaldı ki söz konusu düzenleme anılan yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptalini de anlamsız kılmakta yasanın Yüksek Mahkeme tarafından iptal edilmemesi ile aynı sonucu doğurmaktadır. Daha önceki Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere mahkeme kararlarını uygulanamaz hale getiren düzenlemeler, mahkemeye erişim hakkını da anlamsız kılacaktır. Hukuk güvenliğinin ve hukukun üstünlüğünün sağlanması için devletin işlem ve eylemlerine karşı yargı yolunun açık tutulması yeterli olmayıp yargı mercileri tarafından verilen kararların gecikmeksizin uygulanması da gerekir. Bir işlemin hukuka aykırı olduğu, yapılan yargısal denetim neticesinde tespit edilmesine rağmen işlemin iptali yönündeki yargısal kararın uygulanmaması, devletin işlem ve eylemlerine karşı yargı yolunun açık tutulmasını anlamsız hale getirir. Zira hukuk güvenliği ve hukukun üstünlüğü sadece hukuka aykırılıkların tespit edilmesiyle değil, bunların tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasıyla sağlanabilir."

Açıklamada, devlet yöneticileri hukuk kurallarına uygun davranmaya davet edildi.