Arınç: Kırmızı Kitap sadece bu cemaati değil, başka cemaatleri de kapsıyor
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, katıldığı bir tv programında Manisa'da eğitim ve yardım derneklerine yapılan baskınlara tepki gösterdi. Arınç, "Şimdi ben Manisa’da oy istemeye gittim. Bana oy verin ey Manisalı diyeceğim, dedim de zaten. E bana demezler mi, Bülent bey, biz seni tanıyoruz, seviyoruz, yıllarca senin arkandayız. Sana güveniyoruz. Ama sen de bizim sevdiğimiz adamları örgüt evi gibi basıyorsun. Örgütçü gibi bunların hakkında emniyet müdürü şöyle yapıyor, böyle yapıyor, ben sana nasıl oy veriyim dese ben ne diyeceğim. Ayıptır, günahtır." dedi.

NTV canlı yayınında Oğuz Haksever'in sorularını cevaplayan Bülent Arınç Manisa’da STK’lara yapılan baskınlara karşı çıktı. STK’lardaki insanların Manisa eşrafı olduğunu vurgulayan Arınç, baskınları yanlış bulduğunu belirtti.

Son günlerde Manisa’da yaşanan baskınlarla ilgili Arınç, "Benim de seçim bölgem. Gittim fakat emniyet müdürü ile de görüşme imkânım olmadı. Sivil toplum örgütlerine baskın yapılıyor. Bunların içerisinde işadamları örgütü var. Eğitim gönüllüleri derneği var. Aktif bilmem eğitimciler derneğiydi… Giriyorlar, dosyalarına bakacaklar falan ama polisler geliyor, güpegündüz ve insanlar dışarıda endişe içerisinde. Evet bunlar masum STKlar. Çoğunu da tanıdığım insanlar. Bunların terör evi gibi, örgüt evi gibi basılıp deşifre edilmesi, insanların gözüne sunulması o insanlar için çok hayati bir önemde. Şimdi o yetmemiş gibi bugün de 5 tane ayrıca derneğe baskın yapılmış. Acaba bunlar kurban derisi topladı mı, acaba bunlar bağış yaptı da bu bağışlar öbür tarafa mı gitti? Yani bunların çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunlar aynı zamanda belki hükümete karşı komplo olarak yapılmış olabilir." dedi.

Önümüzde seçim var diyen Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şimdi ben Manisa’da oy istemeye gittim. Bana oy verin ey Manisalı diyeceğim, dedim de zaten. E bana demezler mi, Bülent bey, biz seni tanıyoruz, seviyoruz, yıllarca senin arkandayız. Sana güveniyoruz. Ama sen de bizim sevdiğimiz adamları örgüt evi gibi basıyorsun. Örgütçü gibi bunların hakkında emniyet müdürü şöyle yapıyor, böyle yapıyor, ben sana nasıl oy veriyim dese ben ne diyeceğim. Ayıptır, günahtır. Yani haklarında yeterli delil bulunmadıkça, yani bu yeterli delil artık, kuvvetli ihtimal, şüpheli ihtimal, makul şüphe, bunların ötesine geçmesi lazım. Bunu bir DHKPli için bir KCKlı için söyleyebilirsin, bir PKKlı için belki düşünebilirsin ama bunların hepsi mimari mühendis, öğretmen, sanatkâr, esnaf, Manisa’nın eşrafı bunlar. Manisa’nın eşrafı hakkında makul şüphe var, gideyim basayım. Kaç tane deri toplamışlar da, kim bilir nereye vermişler. Bütün bunlar belki bu mücadeleyi de yolundan saptıracak asıl amacından uzaklaştıracak şeylerdir. Doğrusu emniyet müdürünü çağırıp nedir bu yaptığın deyip soramadım. Vaktim olmadı ama bugün de yine aynı şeyler."