Mecidiyeköy'de 10 işçinin ölümüne neden olan asansör kazasıyla ilgli davada tutuklu sanıklar tahliye edildi. Avukatlar, heyet değişikliğinden sonra gelen tahliye kararının yargılamaya duydukları güvensizliği haklı çıkardığını söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Murat Aytimur, Önder Türksoy ve Turgay Dalgıç getirildi. 21 tutuksuz sanığın tamamı da duruşmaya katıldı.

Mahkeme, bir önceki duruşmada yapılan reddi hakim talebinin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini belirtti. Söz verilen Avukat Yıldız İmrek, ret kararına itiraz edeceklerini, kendilerine süre verilmesini istedi.

Mahkeme, reddi hakim talebinin reddedilmesine yapılan itirazın değerlendirilmesi için dosyanın İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.

Suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu, tutuklulukta geçen süre ve karartılacak delil bulunmadığı gerekçesiyle tutuklu sanıkların tahliyesine karar verildi.

Duruşmadan sonra avukatlar adliye önünde açıklama yaptı. Tahliye kararına tepki gösteren avukatlar adına Yıldız İmrek, “Daha önceki hakim heyeti bir yılını bile doldurmamışken, herhangi bir talepleri yok iken, HSYK tarafından da başka bir ilde değil yine Çağlayan Adliyesi'nde başka mahkemelerde görevlendirilmek suretiyle Çarşı, Şike ve Torunlar iş cinayeti davası gibi hükümetle, Recep Tayyip Erdoğan ile doğrudan doğruya ilişkili olan 3 önemli davada karar almak üzere özel bir hakim heyeti görevlendirildiğine tanık olduk. Davaya müdahale edildiğine dair bir kuşku uyandırıldığını ve bunun hakimler tarafından da değerlendirilmesi gerektiğini belirterek çekilmelerini istemiştik. Bu talebimiz kabul görmemişti.” dedi.

Yeni mahkeme heyetinin bir an önce duruşma günü vererek, sanıkların savunmalarını bir an önce tamamlayarak, sanıkları tahliye etmek istediği konusunda ciddi kuşku oluştuğunu ifade eden İmrek, “Bu nedenle hakimlerin reddini talep etmiştik. Tarafsızlığın yitirildiğini tespit etmiştik. Bu celse, 14. Ağır Ceza Mahkemesi talebimizi reddetti bu açıklandı.” diye konuştu.

Tüm sanıklar dinlenmeden ve deliler toplanmadan tahliye kararı verildiğini kaydeden İmrek, “Mahkeme heyeti ona olan güvensizliğimizi ve hakimin reddi talebimizin haklılığını bütünüyle ortaya koyar şekilde, henüz 24 sanıklı dosyada sadece 8 sanığın ifadesi alındı. Diğer sanıkların beyanları alınmadı. Bu şu demek sanıkların birbiri aleyhine ve olayla ilgili verecekleri beyanlar henüz tespit edilmemiştir. Dolayısıyla suçun vasıf ve mahihiyeti konusunda mahkemenin görüş oluşturacağı bir durum ortaya çıkmamıştır. Henüz müdahil tarafın beyanları alınmamıştır. Tanıkların beyanları alınmamıştır. Hiçbir delil toplanmamıştır. Bu sanıklar birbirleriyle hiyerarşik iş ilişkisi içerisindeki sanıklardır. Dolayısıyla tahliyeden sonra delillerin karartılacağı, birbirlerinin beyanlarına etki edeceği, bu anlamıyla da yargılamanın saptırılacağı açıktır.” ifadelerini kullandı.

Mahkemenin ihsası rey teşkil edecek şekilde karar verdiğini savunan İmrek, “Suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, delil karatma ihtimali yoktur diyerek tahliyeye karar verdi ve güvensizliğimizin ne kadar haklı olduğunu bu karar açığa çıkardı.” dedi.

Mahkemenin dosyayı kapatmaya çalıştığını iddia eden İmrek, 13. ve 14. Ağır Ceza Mahkemelerinin ‘özel yetkili’ yapılmasının da iktidarın müdahale edeceği konusundaki kaygılarının tesadüf olmadığını gösterdiğini söyledi.