Aşı Çalışma Grubu Koordinatörü ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’de Ulusal Aşı Programında yer alan 13 aşı ile aşılamanın durdurulması halinde bu aşılarla önlenebilen hastalıklara yakalanacak kişi sayısı yıllık 3 milyon 19 bin 176 olarak hesaplandığını açıkladı. Aşı takviminde yer alan aşıların yapılmaması halinde 14 bin 248 kişinin hayatını kaybedeceğini vurgulayan Ceyhan, "Oluşabilecek hastalıkların toplam maliyeti ise 23 milyar 38 milyon TL olarak hesaplanmaktadır." dedi.

20-25 Nisan Avrupa Aşı Haftası kapsamında, Aşı Çalışma Grubu Koordinatörü ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ve KLİMİK Derneği Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Esin Şenol Marriott Otel’de basın toplantısı düzenledi. Aşıları korumanın yanı sıra tasarruf sağladığını, işgücü kaybını engelleyerek sağlık harcamalarını azalttığını belirten Aşı Çalışma Grubu Koordinatörü ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Aşı ilaçtan farklıdır. Hasta olmadan olası riske karşı alınan bir önlemdir. Dünyada her yıl 25 milyon kişi aşılar sayesinde hayata tutunuyor." açıklamasında bulundu.

Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) ile bugün Türkiye’de yılda 14 binden fazla çocuğun 13 farklı hastalıktan kaybedilmesinin önüne geçildiğini kaydeden Ceyhan, "Etkin aşılama uygulamaları sonucunda, çiçek hastalığı dünyada ortadan kalkmış ve aşılama durdurulmuştur. Çocuk felcine de 16 yıldır Türkiye'de rastlanmamaktadır." bilgisini aktardı.

Aşıların bebeklikten itibaren sağladığı korumayla, hastalıkları tedavi etmekten yüzlerce kat daha ucuz bir yöntem olma özelliği taşıdığını vurgulayan Ceyhan, sözlerine şöyle devam etti: "İlaçlar sadece uyguladığınız kişiyi iyileştirebilirken ve bir kısmı dirence neden olarak topluma zarar veriyorken aşılama bazen aşılamadığınız kişileri de bebeklikten itibaren koruyarak bütün toplum için önem taşıyor. Ayrıca bir kişinin aşılanmaması sadece kendine değil, o hastalığın toplumda varlığını devam ettirmesi nedeniyle tüm topluma zarar veriyor. Yaptığımız maliyet yarar analizine göre aşı giderleri ile aşısız olmanın neden olduğu gider farklılığı bir yılda 20 milyar liradır, yani kitlesel aşılama ile bu miktar her yıl tasarruf edilmektedir."

Türkiye’de Ulusal Aşı Programında yer alan 13 aşı ile aşılamanın durdurulması halinde bu aşılarla önlenebilen hastalıklara yakalanacak kişi sayısının yıllık 3 milyon 19 bin 176 olarak hesaplandığını vurgulayan Ceyhan, oluşabilecek yıllık ölüm sayısının 14 bin 296 ve oluşabilecek hastalıkların toplam maliyetinin ise 23 milyar 38 milyon 413 bin 420 TL olarak hesaplandığını anlattı.

KLİMİK Derneği Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Esin Şenol ise hastalıkların kökünün kazınması için aşılamanın yalnızca bebeklikte değil doğumdan ölüme kadar devam etmesi gerektiğini bildirdi. Aşılamanın iyi ve sağlıklı yaşam beklentisini karşılamaya dönük en temel uygulama olduğunu hatırlatan Şenol, "Cocukluk çağı aşılamalarındaki başarıya karşın, erişkinler grip ve zatürre gibi aşı ile önlenebilir hastalıklar nedeniyle hayatlarını kaybetmekteler. Sadece zatürre dünyada yılda bir milyon 600 bin kişinin ölümüne neden oluyor. Grip için, yıldan yıla ve toplumdan topluma farklılıklar her yıl fazladan ortalama 20 bin ila 40 bin arası ölüme, 300 bin kadar fazladan hastaneye yatışa yol açmaktadır." açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Esin Şenol erişkinlerin neden aşılanması gerektiğini maddeler halinde şöyle sıraladı: "Çocukluk çağında yapılmış olması gereken (hepatit B, hepatit A, suçiçeği, kızamık vb.) aşılar ya yapılmamış ya da eksik yapılmıştır ve tamamlanması gerekir. Yeni geliştirilmiş bir aşı söz konusudur (HPV aşısı ya da zoster aşısı vb.). Yaşla birlikte, çocukken yapılmış aşının koruyuculuk düzeyinde azalma ve bu hastalığa karşı duyarlılığında bir artış vardır (tetanos ile birlikte uygulanan difteri ve boğmaca aşısı gibi). Örneğin tetanos aşısı yalnızca ayağa çivi battığında yapılan bir aşı olmayıp her erişkine 10 yılda bir tekrarlanmalıdır. Erişkin mesleki, duyarlılık artıran bir hastalık (kanser, diyabet vb.), seyahat gibi özel durumlar nedeniyle 'özel risk' grubu olmuştur."