Evet hiç tartışmasız kabul etmek zorundayız ki 90 yıl önce gururumuz Sütçü İmam'ın kurşunu özgürlüğün ve kurtuluşun kıvılcımını ateşlemiş, nihayetinde önce Maraş'ımız ardından tüm vatan düşman işgalinden kurtulmuştur. Yurdumuzun düşman işgalinden kurtuluşunun ilk meşalesini Maraş'ta yakan atalarımızın emanet ettiği bir memlekette nefes alıp vermek ayrı bir güzelliktir.Burada hiç sorun yok. Kurtuluşu yaşadık, peki ne kadar özgürüz? Özgürlük sadece düşman askerlerini vatan topraklarında görmemek midir?Bence değil.Bu kavram bu kadar kısır bir döngüye sıkıştırılacak kadar küçük değildir. Asım Ziya kardeşim 12 Şubat Kurtuluş Bayramının ruhsuzluğundan bahsetmiş. Aynen katılmakla birlikte acaba biz o ruhu neden kaybetmekteyiz. Birkaç ünlü sanatçının oyunu ve gösterileri değildir her halde ruhsuzluğun sebebi. Özgür değiliz. Bağımlıyız. Ekonomik olarak, kültür olarak, sanat olarak”¦Bağımlıyız. Atalarımızın kanlarıyla kazandığı özgürlüğü bugün tembelliğimizle reddetmekteyiz adeta. Değerli Asım Ziya kardeşim, Evet ruhsuz bir 12 şubat yaşadık. Peki bu ruhsuzlukta biz yetişkinlerin payı yok mu acaba? Sürekli tüketen, üretmekten her geçen gün uzaklaşan bir toplumun yetişkinleri olarak bağımsızlığımızı ne derecede koruyabilmekteyiz? Bizden sonra gelen nesli eğitimle üreten bir nesil haline getirmek bizlerin görevi değil midir? Bu ruhsuzluktan kurtulmak için nasıl ki 90 sene önce Kahramanmaraş'ta kurtuluşun ilk kurşunu atılmışsa bu gün bizler bir başlangıcın ilk kıvılcımını çakamaz mıyız? Gelin Haber46 aracılığıyla bir kampanya başlatalım. Eğitimde öyle bir hamle yapalım ki 90 yıl önce atalarımızın yaptığını bugün de bizler yapalım. Kurtuluşun, bağımsız ekonominin, bağımsız sanatın ve özünü koruyan kültürün ilk başlangıcını hep birlikte atalım ve yayalım güzelim vatanımızın her bir şehrine fersah fersah. Tüketen değil üreten olalım.Gençlerimizi bilinçlendirelim. Karanlığa küfretmek yerine hep beraber bir mum da biz yakalım.