İzmir’de bu sabah saatlerinde polise yönelik düzenlenen operasyonda, 26 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldığı belirtildi. Gözaltına alınan kişiler arasında, 2014 Ağustos ayında aynı suçlamayla gözaltına alınan, tutuklanan, daha sonra ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan isimler de var. Şüpheli avukatlarından İsmail Hakkı Küçük, “Mevzu operasyon falan değil. Bir suç örgütü ortaya çıkarmak falan da değil. Adli bir olay da değil. Bu tamamen algı operasyonu. Bakanın pis işleri ortaya çıkmasın, kamuoyundan bunu kaçıralım, perdeleyelim diye yapılmış. Tasarlanmış bir şey.” dedi. Konak ilçesi Basmane semtinde bulunan İzmir Terörle Mücadele Şubesi’ne giderek müvekkilleriyle görüşmek isteyen avukatlara, daha önce uygulanmayan kayıt yaptırma mecburiyeti getirildi. Avukatlar ise buna tepki gösterdi.

'HANGİ ÖRGÜTÇÜ KENDİ ADINA KAYITLI TELEFONU KULLANIR?'

Av. Küçük, yaptığı açıklamada, “Suç örgütlerinin telefon iletişimleri, kesinlikle kendi kimlik isimlerine kayıtlı telefonlardan olmaz. İstihbarat polislerine, ‘Siz Ahmet’in telefonunu Mehmet diye dinlemişsiniz.’ diyorlar. Bu benim meslek hayatımda gördüğüm en saçma şey. Hangi örgütçü, kendi adına kayıtlı telefondan kanundışı iş çevirir? Yani şu an dinleme işlemi yapan kanunen istihbarat örgütleri içerisinde işini en düzgün yapan, en böyle kanuni prosedürüne uygun yapan emniyet istihbarattır ama emniyet istihbaratı dağıtmak, bütün fonksyonlarını yok etmek istiyorlar. Emniyet istihbarat önceki kadrolarıyla, dağıtılan kadrolarıyla PKK terörüne çözüm süreci diye memleketi bölme, satma sürecine karşı duruyor diye dağıtmak istiyorlar. Milletin artık bunu anlaması lazım, gözünü açması lazım.” diye konuştu.

'BUNLARIN ENSESİNDE BOZA PİŞİRİLİYOR'

Gözaltına alınan polislerin kanunsuz iş yapan insanlar olmadığını söyleyen Av. İsmail Hakkı Küçük, “Gerçekten eğer yanlış bir iş yapmış olsalar, hesabını verseler ben de bir hukukçu olarak, bir vatandaş olarak, herkes yaptığı yanlışın hesabını versin derim ama hal böyle değil. Bu adamlar, gerçekten bu teşkilat içinde yaptığı işi namusuyla yapan en seçme insanlar ama şimdi bunların ensesinde boza pişiriliyor. Meslekten ihraç ediliyor. 20 günde iki üç defa tayin ediliyor, sürgün yapılıyor, açığa alınıyor. Her türlü eziyet, zulüm var bunlara ama Allah görüyor bunları. Milletin vicdanı da görüyor bunu. Her şey her gün biraz daha ortaya çıkacak, millet anlayacak.” dedi.

Şüpheli polislerin avukatlarından Muzaffer Akyol ve diğer avukatlar, müvekkilleriyle görüşmek için Terörle Mücadele Şubesi’ne girmek istedi. Bu sırada, daha önce avukatlara uygulanmayan yeni bir uygulamayla karşılaştılar. Görevli polisler, avukatlardan kayıt yaptırmasını istedi. Duruma tepki gösteren Av. Akyol, “Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin bir avukatı olarak, içeriye kayıt yapmadan giremiyoruz. Yeni bir uygulama.” dedi.