Manisa Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin de katıldığı baskınlar devam ediyor. İki hafta üst üste sivil toplum kuruluşları, öğrencilere burs veren dernekler, okuma salonları ve Kimse Yok Mu Derneği’ne "makul şüphe" gerekçesiyle düzenlenen baskınlar esnafa sıçradı. Yine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin katılımıyla sabah saatlerinde, Zaman gazetesinin de dağıtımını yapan Cihan Medya Dağıtım A.Ş. Manisa Bürosu ile birlikte 6 esnafın işyerine baskın düzenledi. Cihan Medya Dağıtım A.Ş.’nin avukatı Menderes Hırçıner, “Belirli insanlar, belirli toplum grupları inançları, düşünceleri nedeniyle bugün töhmet altında bırakılıyor. Bir eksik var, bir eksik kaldı, gaz odası kurup gaz odasına koymadılar bu insanları. Bu hukuksuzluğun nereye uzayacağını, nereye varacağını biz de merakla bekliyoruz.” diye konuştu.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin katılımıyla sabah saatlerinde Zaman, Bugün, Meydan ve Yeni Asya gazetelerinin de dağıtımını yapan Cihan Medya Dağıtım A.Ş. Manisa Bürosu ile birlikte 6 esnafın işyerine baskın düzenlendi. Baskın sırasında polis tarafından Cihan Medya Dağıtım bürosu ve esnafların işyerleri önünde geniş güvenlik önlemleri alındı. Polis, büro ve işyerlerinde çalışan personeli içeriye almadı.

Manisa 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin "kuvvetli şüphe" ile anayasal düzene karşı suç işleme iddiasıyla veridği kararla Cihan Medya Dağıtım A.Ş. Manisa Bürosu ile esnaflar Mustafa Yerkazanoğlu, Hüseyin Çambel, Feramuz Uygur, Mehmet Kaya, Bekir İçier ve Şerif Nalçakan’a ait işyerlerine eşzamanlı baskın düzenlendi. Polis baskını ve arama kararını değerlendiren Av. Hırçıner, Manisa’da bir süredir çeşitli sivil toplum kuruluşları, dernekler ve vakıflara makul şüphe gerekçesiyle ve anayasal düzene karşı gelme suçlamasıyla arama ve el koyma işlemleri uygulandığını hatırlattı. Hırçıner, “Aynı soruşturma dosyası üzerinden bugün Cihan Medya Dağıtım hakkında da Manisa irtibat bürosuyla ilgili bir arama ve el koyma kararı verilmiş, Manisa 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından. Klasik olduğu üzere yine 20’ye yakın Terörle Mücadele ve KOM polisiyle buraya gelinerek, Cihan Medya Dağıtım’ın ofislerine girildi. Şu anda içeride, arama ve el koyma işlemi uygulanıyor. Yapılan işlem klasik; bilgisayarların harddisklerinin imajları alınıyor, güvenlik kamerası görüntülerine el koyuluyor, personele ait defter ve belgelere el koyma işlemi yapılıyor.” dedi.

'ŞÜPHEYE İLİŞKİN DELİLLER NE?'

Daha önceki arama kararlarında "makul şüphe" gerekçesine rastladıklarını, bugün ilave olarak mahkeme tarafından "kuvvetli şüphe"nin de olduğunun belirtildiğini aktaran Av. Hırçıner, “Ancak bu şüpheye ilişkin delillerin ne olduğunu biz bilemiyoruz. Burada ne arandığı, neye ilişkin bir arama işlemi uygulandığı belli değil. Yapılan suçlama, anayasal sisteme karşı gelmek. Kamuoyunun da bildiği üzere Manisa Emniyet Müdürü, dernek ve vakıfları terör örgütü olmakla zaten peşinen suçlamıştı. Ben şimdi buradan soruyorum, bir aydır arama işlemi yapılıyor, yaklaşık 15 yerde arama işlemi uygulandı, suç delili olarak ne bulundu? Her aramada 150-200 polis geliyor. Klasik olarak biliriz ki bu tür aramalarda polis, suç delillerini kamuoyuna sergiler. İşte, 'silah bulduk mühimmat bulduk, suç aleti bulduk' fakat bir aydır yaptıkları aramalarda delil olarak ne bulunmuş? Delil olarak bulunan herhangi bir şey yok. Burada yapılan işlem algı operasyonu. Burada bugün de gazete dağıtımı yapan, özellikle Türkiyemiz'in en çok satış yapan Zaman gazetesi, yine diğer gazetelerden Bugün, Meydan ve Yeni Asya gibi gazetelerin dağıtımını yapan Cihan Medya Dağıtım’a bugün burada bir arama işlemi uygulanıyor. Bu işlem, daha önceki işlemlerde olduğu gibi kanaatimizce hukuksuz bir işlem. Bakılan evraklar ve daha önceki aramalarda alınan evrakları biz biliyoruz. Günlük rutin işleyişe ilişkin evrakları alıyorlar. Bugün işte POS cihazlarına bakıyorlar. POS cihazı, bir suç deliliymiş gibi algılanıyor.” diye konuştu.

'GAZ ODASINA KOYMADIKLARI KALDI'

2015 Türkiye’sinde, Türk hukuk tarihinde yaşanmamış hukuksuzluklar yaşandığını dile getiren Av. Menderes Hırçıner, “Ne 12 Eylül ne 27 Mayıs darbe döneminde, hattâ İstiklal Mahkemeleri döneminde dahi Manisa’da bir aylık süreçte yaşanan hukuksuzluklar yaşanmıyor. Biz bu hukuksuzluğu bir yerde gördük. Bu, 1945 Nazi Almanya'sında yaşanan hukuksuzluklara benziyor. Belirli insanlar, belirli toplum grupları inançları, düşünceleri nedeniyle bugün töhmet altında bırakılıyor. Bir eksik var, bir eksik kaldı, gaz odası kurup gaz odasına koymadılar bu insanları. Bu hukuksuzluğun nereye uzayacağını, nereye varacağını bizde merakla bekliyoruz.” dedi.