Manisa'da geçen hafta beş derneğe "makul şüphe" gerekçesiyle yapılan polis baskınının ardından bugün altı derneğe daha baskın yapıldı. Bunlardan birisi de Kimse Yok Mu Derneği Manisa Şubesi oldu. Derneğin avukatı Gürhan Onat, zulmün bir yetim derneğine de ulaştığını söyledi.

Av. Onat, “Kimdir bu yetim derneği? Nasıl bir dernek? Türkiye'de 40 şubesi olan, dünyada da yaklaşık 100 ülkeye kalkınmaları için yardımcı olan, dünyada birçok ülkede ödül almış, uluslararası bir dernek. Şu anda faaliyetlerini de Nepal'de sürdürüyor. Orada birçok kişinin şu an yardımına koşuluyor, hatta şu an Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde işadamlarıyla Nepal'e yardım göndermek için çalışırken zulüm, Kimse Yok Mu Derneği'ne de ulaştı. Biz de yorgunuz, çünkü Manisa İl Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren’in ifadesi var. Kurban kesen, bağış yapan, burs veren herkesi terör örgütü üyesi ilan etti. Manisa'nın şu an yarısı terör örgütü üyesi suçlamasıyla karşı karşıya. Ceza hukukunda bir prensip vardır, delilden şüpheliye gidilir fakat emniyet müdürü, hem müdürlük yaptı hem savcılık hem de hakimlerin yerine geçip hakimlik yaparak kararını verdi. Yani, 'şüpheli ve sanıkları ben belirledim, şu an delilleri oluşturuyorum' dedi. Böyle bir soruşturma olabilir mi? Dünyanın, Türkiye'nin neresinde böyle bir soruşturma görülmüş?” diye konuştu.

'BÜLENT ARINÇ 8 HAZİRAN’I BEKLEMESİN, BU ZULME SES ÇIKARSIN'

Manisa Valisi, Cumhuriyet Başsavcısı ve iktidar dahil Manisa milletvekillerine seslenen Av. Onat, “Bu zulme artık bir son versinler, bir ses çıkarsınlar. Yetim derneğine karşı yapılan bu muameleye karşı bir ses çıkarmayacaksak, ne zaman çıkaracağız? Bu vicdansızlığa ne zaman son vereceğiz? Bu konuda en çok seslenmek istediğimiz meslektaşımız, Sayın Bülent Arınç'tır. Arınç, yıllardır Manisa'nın yetiştirdiği en önemli siyaset adamı, Meclis başkanlığı yaptı, Başbakan yardımcılığı yapıyor ve halen de hükümet sözcüsü. Kendisi geçen hafta operasyon yapılan işadamları derneklerini, şu anki Kimse Yok Mu Derneği yetkililerini çok iyi tanıyan bir kişi. Onlarla aynı sofraya oturmuş, seyahat etmiş, belli konularda kader ortaklığı yapmış bir insan. Sayın Bülent Arınç'ın, geçen haftadan beri Manisa'da yaşanan bu zulme bir ses çıkarması gerekiyor. Arınç, şu an konuşmalı. Şu zulüm devam ederken konuşmayacaksak, ne zaman konuşacağız? Bu hukuksuzluk devam ederken şimdi sesimizi çıkarmayacaksak, ne zaman çıkaracağız? Biz Sayın Arınç'tan 8 Haziran'ı beklemesini istemiyoruz, şu an müdahil olmasını istiyoruz, çünkü Manisa'da yaşayacağını ifade ediyor. Yine bu insanlarla beraber olacak. Bu dönem geçer, bir iki yıl sonra biz yine Sayın Arınç'la beraber olacağız. Şu an konuşmayacaksa ne zaman müdahale edecek? Böyle bir emniyet müdürünün olduğu yerde, böyle bir soruşturma devam ettirilebilir mi? Kendi beyanı var, Manisa'nın yarısı terör örgütü üyesi diyor. Herkes terör örgütü üyesiyse, şu an milletvekili ortalığı ayağa kaldırmayacaksa, Sayın Bülent Arınç şimdi konuşmayacaksa ne zaman konuşacak? O nedenle son derece üzüntülüyüz.” dedi.

Baskının gerekçesinin yine ‘anayasal düzene karşı suç işlemek’ iddiası olduğunu belirten Onat, “Anlaşılır gibi değil. 100 ülkede faaliyet gösteriyor. Rusya'dan, Nepal'den, Filipinler'den soruyorlar, 'Siz terör örgütüyseniz biz ne pozisyondayız?' diye. Nerdeyse dünyanın her ferdini terör örgütü üyesi ilan edecek pozisyona geldik. Yazıktır günahtır, artık buna bir son vermek lazım. Tamamen hukuksuz bir çerçevede ilerliyor. Sulh ceza hakimlerimiz de son derece dikkatli olmalı. Manisa Emniyet Müdürü ne maksatla, ne amaçla böyle bir mücadelenin içine girmiş, anlayabilmiş değiliz. O nedenle sulh ceza hakimlerimiz son derece hassas davranmalı.” şeklinde konuştu.

Gözaltı olmadığını dile getiren Gürhan Onat, “Aramalar yapılıyor, ortada bir suç yok ama korkumuz şu, bağış yapan, kurban veren, burs veren herkes terör örgütü üyesiyse bunun nereye gideceğini tahmin etmek çok da zor değil. Böyle bir şey olabilir mi? Manisa'nın yetiştirdiği değerli bir hukukçu Bülent Arınç'ın, bu konuya hassasiyet göstermesini istiyoruz.” dedi.

'ARAMA KARARI KOPYALA-YAPIŞTIR ŞEKLİNDE'

Arama kararının kes-kopyala-yapıştır şeklinde olduğunu söyleyen Av. Onat, “Sadece derneklerin ismini değiştiriliyor. Anayasal düzene karşı suç ama suçla ilgili ne delil var, ne somut bir durum var. Makul şüphe kapsamında bir değerlendirme. Böyle bir hukuksuzluk olmaz. Bu hukuksuzluk Anayasa'ya, AİHM kararları ve her türlü hukuk ve kanuna aykırı. Bununla ilgili her türlü hukuki girişimlerimizi sonuna kadar devam ettireceğiz, inşallah da bir sonuç alacağız.” diye konuştu.