Avukat Evren Öztekin, özel eğitim kurumlarına yapılan uygulama ile halk arasında bu eğitim kurumlarına karşı tehlike algısı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. Öztekin, "Bu baskın niteliği taşıyan denetimlerle halk arasında, bu kadar polis var ise mutlaka burada bir şey vardır amacı güdülüyor. Bunlarla toplumun bir yerlere kanalize edilmesi ve iktidar sahiplerinin düşüncesine eklenmesi hedefleniyor." dedi.

Bayburt Özel Aba Ortaokulu'nda Vali Yardımcısı Abdulhamit Karaca başkanlığında 8 kurumun yapmış olduğu denetim adı altında baskın bugün de devam etti. Konu ile alakalı açıklama yapan kurumun avukatı Evren Öztekin, "Bu baskın niteliği taşıyan denetimler halk arasında özellikle tehlike algısı yaratılması için polisler eşliğinde talimat verilerek ve sayıca nicelik olarak çok yoğun biçimde yapılıyor. Toplumda tehlike algısı, korku yaratıyor. Bu kadar polis var ise mutlaka burada bir şey vardır amacı güdülüyor ve nispeten başarılı olduğu da söylenebilir. Bunlar toplumsal güdüm teknikleridir, toplumu belli bir aşamaya getirmek, toplumu bir yerlere kanalize edebilmek ve toplumun iktidar sahiplerin düşüncesine eklenmesine kullanılan yöntemlerdir. Ülkenin genel konjektörü göz önünde bulundurulduğunda hukukun yavaş yavaş elimizden alındığına şahit oluyoruz. Aba Koleji, Bayburt standartlarının çok üstünde ve bu kolejimizde sanki hiçbirşey mevzuata uygun değilmiş gibi bir davranış biçiminde bir iddia var. Burada bize olağan şüpheli davranışı gösterilmektedir. Dün ve bugün başımıza gelen baskını kavrayabilmek için temel amaca, saiklere odaklanmak gerek. Burada amaç belli bir mevzuata uygunluğu sağlamak ise diğer okullara da uygulanması gerek, eşitlik ilkesinin de ortadan kalktığını görüyoruz. Mevzuatı uygulayan güç sahipleri art niyet taşıdıklarından mutlaka birtakım olumsuzluklar ortaya çıkacaktır." dedi.

Okula yapılan baskının zamanlamasına dikkat çeken Avukat Öztekin, "Baskın niteliği taşıyan denetimler özellikle yeni sezon başlarken sanki bir düğmeye basılmış gibi ortaya konulmakta. Eğer bu baskınlar sonucunda bu okulumuza kapatma cezası verilirse geçici de olsa telafisi imkansız zararlar doğuracaktır. Bunun maddi ve manevi zararını kim karşılayacak?" diye sordu.

Öztekin, avukatı bulunduğu Kardelen Eğitim Kurumları hakkında basına açıklama veren yetkililer hakkında şunları ifade etti: "Ortada hiçbir mahkeme hükmü olmamasına rağmen yerel devletin en üst kademelerindeki yetkililer tarafından sanki kesinleşmiş bir hüküm varmış gibi birtakım açıklamalar yapılıyor, beyanlarda bulunuluyor. Bunlar çok talihsiz beyanlardır. Hukuk halen devletin bir idari yetkilisinden çok güçlüdür. Ortada hiçbir yargı kararı olmamasına rağmen hiçbir devlet yetkilisi 'orda yolsuzluk yapılmış' diyemez, bu bir suçtur. Yargıyı etkilemeye yönelik bir teşebbüstür. Bunun hesabını yüce Türk adaleti önünde soracağız."