İzmir'de Özel Yamanlar Eğitim Kurumları'na yapılan polis baskınını değerlendiren Av. Resul Tunçkır, polislerin bile okulda ne aradıklarını bilmediğini söyledi. "Düzenli olarak denetlenen bir eğitim yuvasında kalem ve defterden başka ne çıkabilir?" diyen Tunçkır, “Memur arkadaşlar da işin realitesi, ne aradıklarını bilmiyorlar. Maliyeden iki üç tane mali eleman getirdiler. Onlar, 'Şunlara bakalım, şöyle yapalım' diyorlar. Bulabildikleri üç klasör evrak, o da resmi evrak. Mali kayıt, fatura, banka dekontları. Onun dışında bir şey yok. Bir de imar planları. Belediyenin yetkisi dahilinde olan şeyleri inceliyorlar. Yangın ruhsatlarına bakıyorlar. Zaten soruşturma, anladığım kadarıyla onun üzerine başlamış. Ne çıkarmayı umuyorlarsa? Oradan girip terör örgütü yöneticiliği, yardım etmek, resmi belgede sahtecilik, resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan; bu suçlardan soruşturma yapılıyormuş. Özel Yamanlar Kurumları hakkında arama kararı veriyorlar. Silah, bomba bulmayı hayal ediyorlardı, bulabildikleri bir kalem, tahta, üç beş klasör, başka bir şey yok. Tüm sınıfları, her yeri aradılar. Ben ironi yaptım, burası bilgisayar fen laboratuvarı, olimpiyat şampiyonlarının yetiştiği yer burası. Müdür beye dedim ki, ‘Arkadaşları gezdir.’ dedim. Fikir sahibi olsun arkadaşlar.“ şeklinde konuştu.

'OKULU İSTESEK BU KADAR İYİ TANITAMAZDIK'

Dünyaca marka olan bir okula polis baskını yapılmasının izah edilemeyeceğini söyleyen Av. Tunçkır, “Yetkililere teşekkür ediyorum. Okulu istesek böyle tanıtamazdık. Okul zaten bakımda. Arka tarafta bir yer vardı, yaklaşık iki senedir kullanılmıyor. ‘Yetkiniz yok burada.’ dedim. Önce bir tutanak tuttular. Savcıyı yeniden aradılar. O, 'Girin.' dedi. Girdiler, arıyorlar. Ben girmedim. Girersem legalleştirmiş olurum. Hukuksuz bir arama yapıyorlar. Bir şey bulamazlar, bir şey bulacakları da yok. Bunlar değil de buraya gönderenlere ben diyorum, eğitim kurumu, terör yuvası olabilir mi? Bu iddia Türkiye’ye yakışmıyor. Sekiz dokuz kişi gözaltında; şirketin ortağı, yöneticisi. Terör örgütü olmanın, yasada unsurları var. Bunu nasıl bir şablona oturtacaklar? Hukukçu olarak şablonları var ama Türkiye’de hukuk yok. Arkadaşlar için, öğrenciler için şu amaçla yapıyorlarsa, kaydı azalsın diye, zaten kayıtlar doldu. İsteseniz de yeni öğrenci kaydı yapamazsınız, doldu.” dedi.

'İSTERSENİZ ANAOKULUNDAKİ RESİMLERİ GETİRELİM'

Anaokulunun bile arandığını belirten Tunçkır, “Anaokulunda arama kararı var. 5 yaşındaki çocukların okulunda ne bulacaksınız? İstiyorsanız, yaptıkları resimleri getirelim. Size verelim, kullanın, yani ne yapacaksanız yapın. Benim anlamadığım şu, ne bulmak istiyorlar? Yangın ruhsatına bakıyor polis arkadaş. Devletin sürekli denetiminden geçiyor zaten. O zaman buraya onay verenlerin hepsini alın. Hepsi ortak demektir demek ki. Bunu yapanlar, eninde sonunda hesap verecekler. Ciddi tazminat ödeyecekler. Dua etsinler, öğrenci kaybı yok okulun. Bir tane veli, 'Etkilendim, çocuğumu geri alıyorum.' derse tazminat davasını açar, burada olmasa bile Avrupa’da alırız. Vazgeçmeyeceğiz, sonuna kadar götüreceğiz. Burada bana bir liste verildi, 48 madalya alınmış bir dalda. Burada sadece madalyalı insan değil, iyi insan yetiştiriyorlar. İnsanlar madalya alsın diye değil, iyi insan olsun diye gönderiyorlar. Bu arkadaşlara tek bir şey söylüyorum, moral bozmayın. Durmak yok, yola devam.” diye konuştu.

'NE ARADIKLARINI BİLMİYORUZ'

Okulun velilerinden Mahmut Kazancı ise, “Aşağı yukarı 84 yılından beri okulu bilirim. Çocuklarım, bu kolejlerden mezun oldular. Dünya birincisi çıkan talebeler buradan çıkıyor. Ne yapmak istediklerini anlamadım. Veli olarak bizim veremediklerimizi, bu okulda veriyorlar. Şaşkınım. Teröristsek, gelsinler alsınlar bizi. Ne aradıklarını bilmiyoruz. Terörist dediğiniz dağda, her tarafta bomba patlatıyor. Burası okul, dünyaya tanıtan okul. Allah'a hamd olsun, bu okullarla iftihar duyuyoruz.” dedi.