MİT TIR'larının durdurulmasıyla ilgili yürütülen soruşturmada tutuklanan 4 savcıdan Savcı Özcan Şişman’ın mahkemedeki savunmaları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. 20 Mart 2014'te Niğde'nin Ulukışla ilçesinde 1 polis memuru ile 1 astsubay ve kamyon şoförünün şehit edildiği saldırıyla ilgili IŞİD üyesi Alman vatandaşı Benjamin Xu, İsviçre vatandaşı Çendrim Ramadani ile Makedonyalı Muhammed Zakiri'nin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 11 sanığın yargılandığı davanın avukatlarından Tugay Bek, tüm vatandaşların endişe etmesi gereken bir durum ile karşı karşıya olduklarını söyledi.

CMK 250 maddeyle görevli, terörle mücadeleden sorumlu olan Özcan Şişman’ın Reyhanlı, Cilvezgözü, TIR, Suriye’ye silah sevkiyatı gibi cumhuriyet tarihinin en önemli soruşturmalarını yürüttüğünü hatırlatan Bek, “Biz zaten bu dosyalara kuşku ile bakıyorduk. AKP hükümetinin bir takım derin faaliyetlerinin izleri görülüyordu. Ancak bunları tam olarak ispat edemiyorduk. Şişman’ın buradaki beyanları meseleyi biraz anlamamıza yardımcı oldu. MİT görevi olmadığı halde silah sevkiyatına karışıyor. Reyhanlı, Cilvegözü’nde patlama olayları ile bağlantılı olduğu ortaya çıkıyor. MİT adam kaçırıyor. Tüm bunlar MİT’in bir şekilde bağlantısı olduğu dosyalar olduğu görülüyor. Meclis de bu meseleye hızla müdahale etmeli. Bu dosyaların bağımsız bir heyet tarafından analiz edilmeye ihtiyacı var.” dedi.

‘AKP YARGIYI ELE GEÇİRDİ’

AK Parti’nin geçtiğimiz dönemde yargıyı bütünüyle ele geçirdiğini söyleyen Avukat Bek, savcıların yerlerinin değiştirildiğini, bazılarının tutuklandığını; birçok polisin görevden alındığını ve bu dosyaların 17-25 Aralık’taki gibi karartma operasyonuna tabi tutulduğunu ileri sürdü. 7 Haziran seçimlerinden çıkan tabloyu da bu dosyalar için bir fırsat olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Tugay Bek, “Parlamentoda hızla bir komisyon oluşturulmalı. Gerçekten Reyhanlı'da Cilvegözü’nde ne oldu? TIR, cephane, MİT’in karıştığı adam kaçırma dosyaları; burada gizlenen, görevini ihmal eden, suç işleyenlerin deşifre edilip –ucu nereye gidiyorsa– mutlaka yargılanması gerekir. Çünkü buradaki faaliyetler ulusal ve uluslararası hukuka aykırıdır. Suriye'de girilen ilişkiler ne yazık ki yüzbinlerce insanın canına mal oldu. Milyonlarca kişi topraklarından göç etmek zorunda kaldı. Pek çok insan son 4 yıldır acılar çekti. Burada AKP hükümetinin sorumluluğu nedir, tam olarak açığa çıkartılması gerekir.” diye konuştu.

MİT’in içinde olduğu grubun yalnızca Suriye’de kirli ilişkilere karışmadığını söyleyen Tugay Bek, şöyle devam etti: “1 asker, 1 polis ve kamyon şoförünün öldürülmesi 14 askerin yaralanması olayına karışan kişilerin MİT’le bağlantılı olduğunu Niğde dosyası açıkça gösteriyor. Ancak bunun arkasındaki güçleri biz deşifre etmiş değiliz. Bu hal tüm yurttaşları endişeye sevk eden bir durumdur. Mutlaka açığa çıkartılması gerekir. Yoksa bunların deşifre edilmediği bir Türkiye’de kimse can ve mal güvenliğinden veya sağlıklı bir adalet mekanizmasından bahsedilemez. Niğde’de 17 Haziran’da görülen son duruşmada özelikle dosyadaki firari sanık H.T.’nin MİT ile bağlantılarının sorulmasını talep ettik. Ne yazık ki mahkeme heyeti bu talebimizi karşılamadı. Bu durumun araştırılması gerekir. Her duruşma arasında yaklaşık 4 ay süre veriliyor. Kamuoyunun ilgisinin azaltılmaya, soğutulmaya çalışılıyor. Bu dosyaların karartılmaya çalışıldığı kanaatindeyiz. Bir bütün olarak Cilvegözü, Reyhanlı, TIR ve Niğde dosyalarının yeniden ele alınması lazım. Aksi halde sağlıklı bir netice almak mümkün değildir. Çünkü yargı süreci siyasal yönlendirmenin gölgesi altında yürümüştür. Buradan çıkacak kararların adil olduğunu söylemek mümkün değildir. Bir takım kişiler ceza alsa dahi bizleri ve kamuoyunu tatmin etmeyecektir.”

‘SAVCI ŞİŞMAN İTİRAF ETTİ’

Niğde’deki saldırıyı gerçekleştiren kişileri Suriye’ye götüren, tekrar Türkiye’ye gelmelerini sağlayan kişinin MİT’e çalıştığı öne sürülen H.T.’nin yine TIR, Reyhanlı ve Cilvegözü olaylarında da adının geçtiğine dikkat çeken Bek, “Ancak ilk defa Özcan Şişman H.T.’nin MİT'e çalıştığını kabul etti. Şimdiye kadar bunlar iddia düzeyindeydi. Şişman, bir şeyi kabul ve itiraf etti. Bunun üzerine gitmek gerekir. Bunun üzerine gidildiğinde bu kişi kimdir? Yurttaşlarımızın yaşamına mal olan, pek çok kişinin ölümüne sebebiyet veren. Suriye’de bu iç karışıklıkları artıran; yangına körükle giden, milyonlarca insanın memleketinden olmasına neden olan bu kişiler kimlerdir? Kimler adına hareket etmektedir? Bunların arkasındaki siyasal güç nedir? Mutlaka açığa çıkartılması ve tartışılması gerekir.” şeklinde konuştu.

‘SANIKLARIN KONUŞMASINDAN ENDİŞE EDİLİYOR’

Niğde’de delillerin adil bir şekilde değerlendirildiği ve adil bir yargılamanın yapıldığını düşünmediklerini açıklayan Bek, şunları söyledi: “Niğde’deki duruşmada sanıkların yüzünü görmüş değiliz. Sanıklar da birbirlerini görmüyor. Farklı cezaevlerinde tutuluyorlar. Tutuksuz sanıklar ile tanıklar SEGBİS yöntemiyle duruşmaya dahil oluyor. Birbirlerini, avukatları görmeyen sanıklar, sanıkları görmeyen hakimlerden oluşan bir yargılama ile karşı karşıyayız. Bunları ekranlarda bir siluet olarak görüyoruz. Sanıkları görebilmiş değiliz. Sağlıklı bir ifade alma işlemi olmuyor. İfadeler yarım kalıyor. SEGBİS sık sık aksıyor. Israrla sanıkların duruşmada hazır edilmesini talep ediyoruz. Ancak birçok dosyada olmadığı kadar burada her nedense güvenlik nedeniyle sanıklar hazır edilmiyor. Hiçbir güvenlik zafiyeti olmamasına rağmen sanıklar ısrara duruşma salonuna getirilmiyor. Biz burada sanıkların konuşmasından endişe edildiği kanaatindeyiz. Başkaca kişileri deşifre edebileceğinden arkalarındaki güçleri açığa çıkartabileceğinden endişe edildiği için sanıkların duruşma salonuna getirilmediğini düşünüyorum. Bu hususun da adalet duygusunu zedeleyeceği aşikardır. Biz bu taleplerimizi başından itibaren ifade ediyoruz. Ama gücümüz yetmiyor. Bir şekilde yağıdaki bu siyasal gücü çarpıp geri geliyor. Yeni parlamento derhal bu dosyalara el atmalı. Buradaki kirişi ilişkileri açığa çıkartmalı. Sorumluların yargılanması için müdahale etmesi gerekir.”