Avukat İrfan Sönmez, aralarında gazeteci, savcı ve polislerin de olduğu 200 kişilik gözaltı listesi oluşturulduğu iddiasını, "Bunlara ancak cinnet operasyonları denebilir. Yapılacağı iddia edilen operasyonun amacı Türkiye’de muhalefeti susturmaktır." dedi.

Sönmez, Twitter fenomeni Fuat Avni'nin yaklaşık 200 kişinin gözaltına alınacağı iddialarını değerlendirdi. Yapılacağı iddia edilen gözaltıları ‘cinnet operasyonları’ olarak nitelendiren Sönmez, “Fuat Avni’nin ortaya attığı iddialar hukuk devleti açısından son derece vahim. İsmi geçen kişilerin çoğunluğunun özelliği iktidarın demokrasi dışı uygulamalarına tepki gösteren kimseler. Muhalif olan insanlar. Yapılacağı iddia edilen operasyonun amacı Türkiye’de muhalefeti susturmaktır." şeklinde konuştu.

Ülkeyi yönetenlerin aklı selimi kaybettiklerini gösteren uygulamalar olduğunu belirten Sönmez şöyle konuştu: "Tek düşünceli bir devlet yapısı inşa edilmek istenmektedir. Türkiye'yi demokratik çoğulculuktan otoriterleşmeye itmektir. Bunlara ancak cinnet operasyonları denebilir. Bunların akılla izanla, sağduyu ile bağdaştırabilmek mümkün değildir. Bir ülkede kaleminden başka silahı olmayan, düşüncesinden başka muhalefet etme biçimi olmayan insanların birer terör örgütü üyesi gibi baskı altına alınması gözaltına alınması Türkiye’nin bir cinnet hali içinde olduğunun göstergesidir. Ülkeyi yönetenlerin aklı selimi kaybettiklerini gösteren uygulamalardır. Dolayısıyla bunları tasvip edebilmek, bunları hukuk çerçevesinde yorumlayabilmek mümkün değildir. Türkiye’yi yönetenler bu akıldışı operasyonlardan ülkeyi kaosa götürecek uygulamalardan vazgeçmelidirler. Hukukun olmadığı yerde zaten devlet yoktur.”

"BU OPERASYONLAR KARŞISINDA SUSMAK, HUKUKSUZ UYGULAMALARA DESTEK VERMEKTİR"

Türkiye’de 17-25 operasyonlarının ardından hukukun askıya alındığını vurgulayan Sönmez, şöyle devam etti: “Ülkede hukuk, ceza kanunu askıya alınmıştır. Anayasa bazıları için askıya alınmıştır. Türkiye’de neredeyse, iktidarı elinde bulunduranların elinde bulunan hiç kimsenin bilmediği bir hukuk sistemi uygulanmaktadır. Bunları kabul etmek mümkün değildir. Bunların hukuki izahı da yapılamaz. Bunlar tamamen muhalefeti susturma amaçlı, siyasi amaçlı, akılla telifi mümkün olmayan operasyonlardır. Bunların ancak psikolojik analizi yapılabilir. Bunları hayata geçirenlerin psikolojik analizi, siyasi hedeflerinin analizi yapılabilir. Bunun dışında hiç yapılmayacak şey hukuki bir analizdir. Çünkü bunların hukuki bir mesnedi yoktur. Aklı selim sahibi herkesin bunlara hukuki çerçevede sesini yükseltmesi gerekir. Bu operasyonlar karşısında susmak, yapılan hukuksuz uygulamalar destek vermek anlamı taşıyacaktır. Türkiye sesini yükseltmelidir. Bir kez daha anlaşılmıştır ki 7 Haziran seçimleri demokrasi isteyenlerle isteyemeyenler arasında geçecektir. Bu seçim Türkiye’de tek adam yönetimi isteyenlerle ülkenin demokratik çerçevede kalmasını isteyenler arasında geçecektir. Bu seçim bu cinnet operasyonlarını isteyenlerle, ülkede aklın, hukukun üstün gelmesini isteyenler arasında geçecektir. Herkesin 7 Haziran’ı fırsat olarak değerlendirerek siyasi tavır alması gerektiğini düşünüyorum.”