Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit uygulandığını ileri sürerek tepki gösterdi. Öcalan’ın Kürt sorununun çözümünde baş müzakereci olduğunu belirten avukatlar, İmralı’ya gidebilmek için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulundu.

Dernek üyesi avukatlar ile HDP milletvekilleri Filiz Keresecioğlu ve Beyza Üstün İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması ve oturma eylemi yaptı.

Avukat Ömer Güneş, 7 haziran 2015 seçimleriyle Öcalan’ın siyasi ve toplumsal projesinin çok açık bir şekilde toplumdan onay gördüğünü iddia etti.

Hükümeti eleştiren Güneş, “Kendi kanunlarını dahi uygulamamaktadır. Bilakis 7 Haziran seçimlerinden sonra kendi politikasını demokratik bir şekilde değiştirmesi gerekirken daha çok savaş hazırlığı yapmaktadır.” dedi.

Açıklamanın ardından İmralı adasına gitmek için resmi başvuruda bulunacaklarını ifade eden Güneş, “Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve diğer demokratik çevreler olarak Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarını protesto ediyoruz.” diye konuştu.

Basın açıklamasını okuyan stajyer Nevroz Uysal, Öcalan ile görüşme taleplerinin reddedilmesine tepki gösterdi. Öcalan ile avukatların 27 Temmuz 2011, ailesinin 6 Ekim 2014 ve HDP heyetinin de 5 Nisan 2015 tarihinden itibaren görüşemediğini kaydetti.

Uysal, “Cezaevi idaresi, Adalet Bakanlığı ve sorumlu olarak hükümet hukuku ayaklar altına almakta İmralı’da bulunan müvekkillerimizle yaptığımız görüşme başvurularına ‘gemi bozuk, hava muhalefeti, gemi onarımda’ gibi gayri ahlaki cevaplar vermektedir.” şeklinde konuştu.

Öcalan’ın Türkiye’nin demokratik geleceği konusunda önemli bir konumda olduğu ileri süren Uysal, Kürt sorununun çözümünde de Kürt halkı adına baş müzakereci pozisyonunda olduğunu söyledi. Uysal, “7 Haziran sonuçları ve Rojova devrimi göstermiştir ki Öcalan halkların özgürlük yürüyüşünün de önderidir.” diye konuştu.

HDP Milletvekili Beyza Üstün de partisinin taleplerini sıraladı. Üstün, “Öcalan başta olmak üzere üzerine konan tecridin kaldırılması, HDP heyetinin bütün görüşme taleplerinin yerine getirilmesi ve sürecin hemen başlatılması. Ama bunu reddeden bir tutum devam ederken bir yandan da Cerablus sınırında bizim sınırlara yakın bir yerde sürekli savaş çıkaracak bir şekilde askerlerin yığılması ve bununla iç özgürlüklerin de kısıtlanacak sürece sokulması bizi endişelendiriyor.” ifadelerini kullandı.

Avukatlar açıklamanın ardından bir süre oturma eylemi yaptı ardından İmralı’ya gitmek için başvuruda bulundu.