Avukatlardan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın vatandaş ve personelle birlikte avukatların da aranması yönünde adliye girişine asılan yazıya tepki gösterildi. Avukatlar, yasalara göre hakim ve savcılarla eşit olduklarını ve aynı uygulamaya tabi olmak istediklerini kaydetti.

İstanbul Adalet Sarayı’nda savcının rehin alınarak şehit edilmesinden sonra avukatlar da aranarak adliyeye alınmaya başlandı. Bazı avukatlar ise buna şiddetle karşı çıkıyor. İki gündür avukatlarla güvelik görevlileri arasında tartışma, arbede ve müdahale yaşanıyor.

Bugün Başsavcılık adliye kapılarına, adliyenin ve genel kamu güvenliği için personel, vatandaş ve avukatların x raydan geçerek ve çantalarını x-raya bırakarak aranmaları gerektiği şeklinde yazı astı. Bazı avukatlar bunun bir anlam taşımadığını belirterek yine aranmak istemedi. Polis de yine müdahalede bulunarak avukatları dışarı çıkardı.

Avukatlar müdahaleye ve başsavcılığın yazısına tepki gösterdi. Avukat Rüya Beril Çetintaş, “Avukatların çipli kartları vardır. Türkiye’nin en güvenilir kartları bunlardır. Bu kartı okuttuğunuz da fotoğrafınız, adınız, soyadınız çıkar. Dolayısıyla bu kartı okutan kişinin avukat olup olmadığı açık bir şekilde ortadadır.” dedi.

Adliyenin avukatların kamu görevi yaptığı alan olduğunu ifade eden Çetintaş, “Buraya girmemiz şu anda kanunsuz bir şekilde engelleniyor. Biz yine de girmeye çalıştık. Çevik kuvvet tarafından defalarca dışarı atıldık. Tekrar girmeye çalıştık tekrar atıldık. Bu sırada yaralanan arkadaşlarımız oldu. Benim ellerim de kan içinde, telefonum kırıldı.” diye konuştu.

Başsavcılığın yazısını gösteren Çetintaş, “Yazılı olarak şöyle bir şey paylaşılmış. Ancak burada da avukatların üzerleri aransın, çantaları aransın gibi bir talimat veya emir ibaresi bulunmamaktadır. Yazılması gereken bir şey söylenmiş ve yazılmış herhalde bilemiyorum orasını.” şeklinde konuştu.

Çetintaş, hakim ve savcıların aranması durumunda kendilerinin aranmasına rıza gösterip göstermeyecekleri sorusuna, “Tabi ki kabul ediyoruz. Bizim de güvenliğimiz söz konusu.” dedi.

Avukat Bülent Kurt da hakim ve savcılarla yasa karşısında eşit olduklarını kaydetti. Kurt, “Hem avukatlık yasası hem de CMK yargının üç ayağı olduğunu belirtiyor. Hakim, savcı ve avukat. Avukat savunmayı temsil ediyor. Savcı iddia makamını, kamu adına işlem yapıyor. Hakim de yargılama makamıdır. Bunun üçü eşit öngörülmüş. Biz hakim ve savcıların dışında bir ayrıcalık istemiyoruz. Hakim ve savcılar çalışma alanlarına girerken eğer çantalarını aratıyorlarsa, üzerlerinde öten şeylerini çıkarıp koyuyorlarsa biz de yapacağız. Biz eşit olmak istiyoruz ayrıcalık istemiyoruz. Çünkü yasa ‘eşitsiniz’ diyor. Bu eşitliğin fiiliyatta uygulanmasını istiyoruz.” diye konuştu.

Hakim ve savcılara da tepki gösteren Kurt, “Onlar sırça köşklerinde, balkonlarda burada avukatların dayak yemesini izleyip de oturamazlar. Nasıl hukuk insanı bunlar, nasıl vicdanları var?” ifadelerini kullandı.