Anayasa Mahkemesi (AYM), barışçıl bir protestonun engellenerek gözaltı uygulaması yapılmasının ve yasadışı gösteriye katılmak suçundan dava açılmasının hak ihlali olduğuna karar verdi.

Başvurucu Osman Erbil, 24 kişilik bir ekiple Aydınlık gazetesi ve üyesi olduğu İşçi Partisi'nin bazı yöneticilerinin gözaltına alınmasını protesto etmek için ABD Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yapmak istemelerinin engellendiğini, gözaltına alınarak yasadışı gösteriye katılmak suçundan hapis cezası verildiğini bu durum ile kişi özgürlüğü ve güvenliği ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

AYM, konuya ilişkin gerekçeli kararında hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir toplumda mevcut düzene itiraz eden barışçıl yöntemlerle gerçekleştirilmesi savunulan siyasi fikirlerin toplantı özgürlüğü ve diğer araçlarla ifade edebilmesi imkânının sunulması gerektiğine vurgu yaparak, başvurucunun toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Barışçıl bir gösteri sırasında yapılanlar veya gösteri sonrasında katılımcılara yönelik soruşturma ve cezalandırmalar da toplantı hakkının kullanılmasını sınırlayan davranışlar olarak kabul edilebileceğini belirten AYM, barışçıl bir amaçla bir araya gelmiş kalabalıkların toplantı hakkını kullanırken kamu düzeni açısından tehlike oluşturmayan ve şiddet içermeyen davranışlara devletin sabır ve hoşgörü göstermesinin çoğulcu demokrasinin gereği olduğunu ifade etti.

Başvurucu hakkında açılan kamu davası neticesinde 5 ay hapis cezasına hükmedilmesinin hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi toplantı hakkında yönelik bir müdahale olarak kabul edilmesi gerektiğine vurgu yapan AYM kararında ayrıca şu ifadeler yer aldı: "Polisin gerekli güvenlik önlemelerini alarak makul ve itidalli davranışıyla bu gösteriyi sonlandırması yerine basın açıklaması yapmalarına müsaade etmeden yaklaşık 15 dakika gibi çok kısa bir süre içerisinde başvurucu ve diğer katılımcıları gözaltına almasının demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olduğu söylenemez. Başvurucu katıldığı barışçıl bir gösteri nedeniyle 5 yıl boyunca bir ceza tehdidine maruz kalacak ve bundan sonra herhangi bir toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılıp katılmama yönünde geri bırakılma kararının caydırıcı bir etkisi olacaktır.”

Başvurucunun Anayasa'nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüş düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar veren AYM, ihlalin ve sonuçların ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetti.