Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli twitter üzerinden TBMM’de yaşanan kavgayı değerlendirdi. Bahçeli, "Sözde güvenlikle ilgili yasal düzenleme yapma amacında olanların, Gazi Meclis’in ruh ve saygınlığına suikast düzenlemeleri delilli şiddetseverliktir.” dedi.

Bahçelinin paylaşmış olduğu mesajlarda şu ifadeler yer aldı, "Sonda sormam gereken bir soruyu başa alarak cevabını size bırakıyorum: Bize ne oldu? Nereye gitti hoşgörü? Nerede kaldı kardeşlik duyguları? Entrikalarla, senaryolarla, oyunlarla, sefil ve ikiyüzlü politikalarla yalnızca nefsinin selametini arayan bozgunculara sabır ve tahammül nereye kadar? Çıkar ve şahsi ikbal hırsı uğruna devasa bir milletin önüne duranları, koskoca bir devletin ufkuna perde çekenleri görmeyelim, duymayalım mı? İstikbalimizi karartanları, itibarımızı kefenleyenleri, istikbalimizi istismar testeresiyle kesenleri uzaktan uzağa seyredelim mi? Değerlerimiz çürüyor, huzurumuz baltalanıyor, şiddet fırtınası, dehşet sisi görüş mesafemizi neredeyse sıfıra indiriyor: Hala bekleyelim mi? Gönülleri kilitlenmiş, kalpleri mühürlenmiş, vicdanları hurdalığa dönmüş her neviden kişi ve emeller hayatımızı zehir ediyor: Hala susalım mı? Okulda şiddet, hastanede şiddet, yolda şiddet, şehirde şiddet, köyde şiddet, sokakta şiddet, evde şiddet, Meclis’te şiddet: Hala duralım mı? Allah’ım, bir zamanlar beşeriyetin gıpta ve hayranlıkla baktığı bu aziz millet, bugünkü karanlığa layık mıdır? Zulmetin sonu ne zaman gelecektir? İrademizin ipini, geleceğimizin kontrolünü meçhul ve mendebur niyetlerin elinden çekip almak için bize tanınan zaman hızla daralıyor.

“TBMM’DE SAHNEYE ÇIKAN ÇİRKİNLİKLERİ İSE HİÇBİR VİCDAN SAHİBİ ONAYLAMAYACAK”

“Şiddet ağır bir taş gibi ayaklarımıza bağlandı, felç gibi bedenimizi sardı, nitekim hepimizi korkunç bir girdaba doğru çekiyor. Toplum şiddetle kaynarken, bu kez de TBMM’de sahneye çıkan çirkinlikleri ise hiçbir vicdan sahibi onaylamayacak ve haklı bulmayacaktır. Sözde güvenlikle ilgili yasal düzenleme yapma amacında olanların, Gazi Meclis’in ruh ve saygınlığına suikast düzenlemeleri delilli şiddetseverliktir. İlkellik hiç bu kadar revaçta olmamış, hiç bu kadar sözünü geçirememişti. Cürüm ve cinayet hiç bu kadar egemenlik kurmamış, öne geçmemişti."

“BİRİLERİ DE DURMADAN EHL-İ FESAD GİBİ KONUŞUYOR”

“Birileri de durmadan ehl-i fesad gibi konuşuyor, saraydan saadetimizi taşlıyor, huzur ormanımızı yakıyor, ahlakı yok ediyor. Başka birileri de aklını kaçırmış gibi sızlanıyor, molotof kokteyli kullananlara karşı halkın kendini savunacağını söylüyor. Yazık ki yazık. Dirayetsizliğin böylesine pes artık, kifayetsizliğin böylesine yok artık, acziyet ve şuursuzluğun böylesine yeter artık denir. Şiddet damla ise, merhamet ve şefkat denizdir. O halde, damla denizle başa çıkabilir mi? Ne zaman uçacağını bilmeyen bir kuşa kanatları fayda eder mi? Şiddetin kaynağı kurursa hayat zindana döner mi? Hayatımız karakterimizin değil, karakterimiz hayatımızın mahsulüdür. Dengeye, değere ve güvene yelken açmış bir hayat esenliğin müjdesidir. Büyük şairimiz Mehmet Akif’in şu sitem ve serzeniş dolu mısralarındaki hissiyatı yaşamamak ve yaşatmamak en büyük dileğimdir: "Arkamda serilmiş yere bir mazi var. Karşımdaki müstakbelim ondan da harab. Hal ortada, bir çöl ki sudan vazgeçtim, yok ye’simi aldatmaya bir damla serab.”

Diyorum ki, şiddet dursun sevgi konuşsun. Kavga yerine kucaklaşalım, küslük yerine barışalım. Birlikte bir millet olduğumuzu unutmayalım. Hatırdan çıkarmayın ki, gizlenecek tek bir yeri olanın kurtuluş imkanı tekten azdır.”