Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dönüşüm programına alınmayan dershaneler ile gerekli şartları sağlayamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin faaliyetleri 1 Eylül 2015 tarihi itibariyle sona erdiğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Pendik’te ‘Dershanelerin Dönüşüm Süreci’ konulu toplantıya katıldı. Katılımcılara seslenen Avcı, dershanelerin dönüşümü konusunda önemli mesafe aldıklarını savundu. Avcı, “Dönüşüm kelimesini tam anlamıyla karşılayan bu süreç normalleşmeyi sağlamış ve özel öğretim kurumlarının 'Milli Eğitim Sistemi'ne tam olarak entegre edilmesi yolunu açmıştır. Dönüşüm programımızın hayata geçirilmesinde bakanlığımız ile işbirliği yaparak sürece destek olan özel öğretim kurumlarımıza ve temsilcilerine teşekkür ediyorum.

Dershaneciliğin bütün müktesebatı ile birlikte özel öğretim kurumuna çevrilmesine Milli Eğitim Bakanlığı olarak en başından beri ‘dönüşüm’ adını verdik. Yani bu bir kilit vurma değil, dönüştürme kararıydı. Zaman zaman kastı mahsus ile mesele çığırından çıkarılmaya da çalışıldı. Neyse ki sonunda eğitimcilerden beklenileceği üzere aklı selim galip geldi. Özel öğretim kurumlarımızın pek çoğu niyetlerimizi doğru okudu ve sürece gerçekten çok olumlu katkılarda bulundu. Ümit ediyorum ki bu dönüşüm ile birlikte özel öğretim sektörü dünden daha da güçlü olacaktır ve eğitimimize daha fazla hizmet etme imkanına kavuşmuştur.” ifadelerini kullandı.

Dönüşüme alınmayan dershaneler konusuna değinen Avcı, “Dönüşüm programına alınmayan dershaneler ile gerekli şartları sağlayamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin faaliyetleri 1 Eylül 2015 tarihi itibariyle sona eriyor. Kanunun yürürlüğe girdiği 14 Mart 2014 gününden 22 Mayıs 2015 tarihine kadar 401 dershane de kendi isteği ile faaliyetlerine son vermiştir. Dönüşüm sürecinde yoğun gayret gösteren ve eğitimimizin büyük bir meselesini suhuletle halledilmesine destek veren bütün kurumlarımıza, süreci yöneten bakanlığımız mensuplarına çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

‘DERSHANE TARTIŞMALARI GERİDE KALMIŞTIR’

“Bizim için ve memnuniyetle görüyorum ki sizler için de dershane meselesi hakkında kopartılan tartışmalar geride kalmıştır.” diyen Avcı, “Artık dershanecilik üzerinden elde edilmiş birikimi özel okul alanına en iyi şekilde aktarmaya yoğunlaşmalı, dönüşen okullarımızın daha güçlü ve nitelikli kurumlar olması için gayret sarf etmeliyiz. Özel öğretim kurumlarının genel eğitim sistemimize katkıları artarak sürecektir. Biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak sektöre verdiğimiz desteği inşallah arttırarak sürdüreceğiz. Yasalarla belirlenmiş çerçevede ülkemizin geleceğine hep birlikte katkı sunmaya devam edeceğiz. Dönüşüm için müracaat eden bütün kurumlarımıza kolaylıklar sağladık, sağlıyoruz. Bundan sonra da işbirliğini en geniş biçimde sağlayarak dönüşüm programını inşallah birlikte nihayete erdireceğiz.

22 Mayıs itibariyle 2 bin 240 dershane dönüşüm programına müracaat etmiş, bunlardan 2 bin 195 tanesi dönüşüm programına kabul edilmiştir. Dönüşüm programına başvurular 1 Eylül 2015 tarihine kadar devam edecektir. Yine 22 Mayıs tarihi itibariyle 249'u temel lise olmak üzere 276 dershaneye özel okul ruhsatı düzenlenerek dönüşüm işlemleri tamamlanmıştır. Dönüşüm programına alınan diğer kurumların özel okul açma işlemleri 1 Eylül 2015 tarihine kadar tamamlanacaktır.” şeklinde konuştu.

Temel lise konuna değinen Avcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özellikle bu temel lise konusunda, bu tamamen sektörün önerdiği bir ara çözüm gibi başladı. Fakat ben o müzakerelerimiz, istişarelerimiz sırasında bunun bizim için çok değerli bir tecrübe olacağını, bu tecrübenin sonucunda bu 4 yıllık uygulama sonucunda belki bizim bütün orta öğretim sistemimizi bu tecrübenin ışığında, bu tecrübeden edindiğimiz birikimin ışığında yeniden değerlendirme ve ona göre belki düzenleme imkanını bize verecektir. Bunun çok değerli bir pilot uygulama olacağını ümit ettiğimizi söylemiştik. Şimdi de aynı kanaatteyim. Bu tecrübeyi ben doğrusu Milli Eğitim Bakanı olarak çok önemsiyorum. O bakımdan sektörün de, sizlerin de, bakanlık olarak bizim de bu temel liselerimize sanki biraz üvey evlat muamelesi yapıldığına dair izlenimler doğurabilecek her türlü söylemden kaçınmamız gerekiyor. Bunlar bizim güvendiğimiz ve 4 yıllık uygulamasından çok yararlanacağımızı düşündüğümüz eğitim kurumlarıdır. Bunlar bizim Milli Eğitim Bakanlığı'nın orta öğretim programlarını zaman içerisinde revize ederken buradaki birikimden de deneyimden de istifa edeceğimiz çok ciddi pilot uygulamalardır. Ben buradan çok yararlı sonuçlar çıkacağına, bu kurumların eğitimimizin yönünü ve içeriğini ciddi manada, olumlu manada etkileyeceğine ve dönüştüreceğine inanıyorum. O bakımdan lütfen sizden bu kurumları açan girişimciler, eğitimciler olarak, biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu kurumlarımıza sonuna kadar sahip çıkalım, bunların örtülü dershaneler olmadığını, olmayacağını, tam tersine Milli Eğitim müfredatını en verimli biçimde kullanmanın bir örneği oluşturduğunu hep birlikte gösterelim diyorum.”