Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, CHP ile yapılan koalisyon görüşmeleri kapsamındaki ilk toplantının verimli geçtiğini söyledi.

Ankara Palas Devlet Konukevi’ndeki koalisyon görüşmesi sonunda basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Bakan Çelik, genel başkanların görüşmelerinden sonra karar verilen yol haritası çerçevesinde ilk istikşafi görüşmeyi gerçekleştirdiklerini söyledi.

Bakan Çelik, "Konuşacağımız konu başlıklarını, içeriklerini uyumlaştırdık. Dolayısıyla ortak bir ajanda ve gündem maddesi çıkardık. Konuların geneliyle ilgili heyete mensup her bir arkadaşımız genel değerlendirmelerini yaptılar. Bundan sonra Pazartesi günü Bakanlar kurulu olursa Salı günü bir araya geleceğiz, gün aşırı toplanacağız. Her bir maddeden sonra genel başkanlara ara bilgi vereceğiz. Onların değerlendirmelerini alacağız. Bir sonraki gün aşırı gündem için de bir çalışma yapmamız gerekecek. Konu başlılarıyla ilgili detaylandırmalar var. İlk toplantı verimli oldu diyebiliriz.” dedi.

“HEYETE EK BİR KATILIM OLABİLECEK”

Bakan Çelik şöyle devam etti; "Pazartesi ve Salı günü heyetlerle her bir konuya göre, o gün hangi maddeyi tartışacaksak ona göre belki heyete ek bir katılım olabilecek. İlgili her partinin kendi değerlendirmesine göre o partiden uzman görülen mensuplarından. Gün aşırı bir araya gelerek 4-5 toplantıda bu maddeleri bitirmeyi düşünüyoruz. Çünkü 10-12 maddeye yakın görüşmemiz olacak. Her şeyin her şeyi açıklıkla konuştuğu, birbirlerine yönelik değerlendirmelerini centilmence, belli bir nezaket içinde yaptığı bir toplantı yaptık.”

“HAKİKATEN YORUCU BİR ÇALIŞMA YAPTIK”

İki ayrı partiden bahsettiklerini ve AK Parti’nin herhangi başka bir şeye dönüşmeyeceğini aktaran Çelik, “AK Parti olarak kalacak. Kendi ilkeleri çerçevesinde masada oturuyor. CHP için de aynı şey geçerli. Tek parti mantığı oluşturmak üzere oturmuyoruz. Herkes felsefesini koruyor. Bu iki partinin birbirine benzemesi demek Türkiye’de siyasetin bitmesi demek. Koalisyon hükümetinin mantığı şudur. Belli konularda ne kadar yakınlık kurabiliriz belirlediğimiz maddeler çerçevesinde. Uygulamada bir ortak hükümet kurulması gündeme gelirse ne kadar çok ortaklığımız olabilir. Yaptığımız şey budur. Hakikaten yorucu bir çalışma yaptık. Bizim kendi içimizdeki çalışmalar yaklaşık 20-25 saatlik toplama ulaştı. Bundan sonra da bizi yorucu ve dinamik bir hafta bekliyor. 7 Haziran’da ortaya çıkan mesajı en iyi şekilde değerlendirecek ve konumlandıracak biçimde ele alacağız. Heyetimizde konu başlıklarına göre yeni arkadaşlarımız olabilecek. Burada yapacağız.” ifadesinde bulundu.

“BELKİ 4 YA DA 5 TOPLANTIYA İHTİYACIMIZ OLACAK”

Basın mensuplarının sorularının görüşmeler için bir süre sınırlamasının olup olmadığına ilişkin sorusuna Çelik, “Ben daha önce 10-15 güne ihtiyacımız var demiştim. Haluk Bey 12 gün kadar bir değerlendirmemiz var dedi. Dolayısıyla önümüzdeki toplantıdan itibaren belki 4 ya da 5 toplantıya ihtiyacımız olacak. Gün aşırı olarak düşündüğümüzde belli rakam yapıyor. Ondan sonra genel başkanlara sunum yapılacak. Genel başkanlar kurullarımızla birlikte, partinin yetkili organlarıyla birlikte buradan bir ortaklık tablosu çıkabilir sonucuna varılırsa ondan sonra genel başkanların inisiyatifinde müzakerelere geçilir. Yok buradan anlamlı bir ortaklık tablosu çıkmıyor denilirse o zaman zaten süreç orada kesilmiş olacak. Ondan sonrasında başka bir aşamaya geçilmiş olacak” şeklinde konuştu.

“ERKEN SEÇİM SEÇENEĞİNİN ORTAYA ÇIKMASI YÜZDE 50”

‘Erken seçim ne kadar uzaklıkta’ sorusuna Çelik, şunları kaydetti; "Koalisyon görüşmelerinde son nokta koyuluncaya kadar ya da herhangi bir bu tip müzakerelerde prensip olarak hiçbir noktada anlaşılmamış sayılır. Şimdi bir arayış içerisindeyiz. Bu arayışı biz en azından kendi ilkelerimiz, kendi prensiplerimiz etrafında karşı tarafın görüşleri ve ortaya koyduğu teklifler ışığında ne kadar bir ortaklığa dönüştürürüz bakıyoruz. Biz nihayetinde Türkiye’de büyük işlere imza atmış bir kadroyuz. Derseniz ki bugün durum nedir? Bugün de bir hükümet ortaklığı tablosunun çıkması ya da bir erken seçim seçeneğinin ortaya çıkması yüzde 50, 50’dir. Son ana kadar bu böyle korunacaktır. O bakımdan yüzde de bir değişiklik yok.”

“BURADA TÜRKİYE BİR SAVAŞIN İÇERİSİNDE DEĞİLDİR”

Suriye sınırındaki gelişmelerin toplantıya etkisinin nasıl olduğu sorusuna Çelik, bunun Türkiye’nin milli güvenliğiyle ilgili bir meselesi olduğunu söyledi. Çelik, “Milli güvenliğiyle ilgili bir meselede siyasi partilerin ortak tutum takip etmesi gerekir. Görüyorsunuz hem PKK’nın yaptığı saldırılar, hem IŞİD’in yaptığı saldırılar aynı anda DAEŞ’in yaptığı saldırılar Türkiye’yi çift odaklı bir güvenlik tehdidiyle karşı karşıya bırakıyor. Burada Türkiye bir savaşın içerisinde değildir. Türkiye burada kendisine saldıran odaklara karşı bir karşılıkta bulunmaktadır. Vatandaşlarımızın güvenliği için, demokrasimizin güvenliği için ve bütün Türkiye’nin güvenliği için. Çünkü bu yapılan saldırıların hepsinin kullandığı sembolizm ve tarz bütün Türkiye’nin hedef alındığını, toplumsal barışın hedef alındığını gösteriyor. Bunu da değerlendirdik. Biz genel başkanımızın belirttiği çerçevede kendileriyle paylaşabileceğimiz bazı bilgileri de paylaştık. Burada dış politikayla ilgili farklı tasavvurlarımız olabilir ama söz konusu olan Türkiye’nin vatandaşlarımızın milli güvenliğiyse bir görüş ayrılığı olmaması gerekir diye değerlendiriyoruz.” diye konuştu.