AKP kuruldu kurulalı bu partiye büyük bir destek veren Kahramanmaraş ve Kahramanmaraşlılar, yine hüsrana uğradı. Ne Mehmet Sağlam ne Nevzat Pakdil ve ne de Veysi Kaynak bakan olabildi. AKP, kendi milletvekillerinden hiçbirine bu görevi lâyık görmedi. Neticede kaybeden yine Kahramanmaraş ve biz Kahramanmaraşlılar olduk. Peki Kahramanmaraşlılar kaybetmeye mahkum mu hep böyle? Güvendiğimiz dağlara hep böyle kar mı yağsın? [B]Elbette bu devran böyle gelmiş ama böyle asla gitmemeli! [/B] Kahramanmaraşlı kendini şöyle bir silkelemeli ve kendine gelmeli. [B]“Biz ne istedik ve ne aldık?”[/B] diye her Kahramanmaraşlı kendi kendine sormalı ve cevabını da bulmalı ki zaten cevap çok aşikar. Bu muhakemenin ardından artık önümüzdeki süreçte neler yapmamız gerektiğini, neleri istememiz ve almamız gerektiğini, önümüzdeki seçimlerde oyları kime vereceğimizi ve kime vermeyeceğimizi düşünmemiz gerekir. Bunları söylerken “ ”˜A' partisine veya ”˜B' partisine oy verin” diye bir önerim yok kesinlikle, bu zaten olmaz ve olamaz da ama eğer birilerine verdiğimiz destekler karşılıksız kalıyorsa, artık bu destekleri verdiğimiz yerleri düşünmemiz lazım gerekmiyor mu? Burada ne Başbakan'ı ne AKP'yi ne de AKP Kahramanmaraş milletvekillerini eleştirmiyorum, çünkü şu an bu eleştirileri yapmak bence saçma sapan olur. [B]Biz Kahramanmaraşlılar olarak suçu önce kendimizde arayalım, sonra da destek verdiğimiz kişilerde.[/B] Peki suç bizimse, desteklerimiz karşılık bulmuyorsa ve her desteğimizde elimizde koskocaman bir [B]“Sıfır”[/B] oluyorsa, artık o desteği verecek yerin adresini düşünmemiz lazım değil mi? Kabine revizyonu gündeme gelir gelmez basın olarak üzerimize düşeni yaptık ve daima da yaparız; ne kadar üzerimize düşen bu görevleri yapmadığımızı düşünen vatandaşımız olsa da. Kahramanmaraş'taki [B]Sivil Toplum Örgütleri[/B]'nin çoğundan nedense bu konuda hiçbir ses çıkmadı. Oysaki bu süreçte hep beraber ağız birliği yapıp, bakanlığın birini Kahramanmaraş'a kazandırmamız gerekiyordu. STK'ların çoğu sessiz kalmakla yetindi ve bu birlik gerçekleşmedi. Sonuçta yine beklentimiz gerçekleşmedi. Bizler medya olarak köşe yazılarımızda ve haberlerimizde “Bakanlık” isteğimizi hep haykırdık. Diğer basın mensubu arkadaşlarımızla da hemfikirdik. Medya olarak kenetlenmiştik ama STK'ların çoğu, büyük şirketlerin ve kuruluşların çoğu bu konuda duyarsız kaldılar. Halkımız da bunu cân-ı gönülden istiyordu haklı olarak. [B]Ama olmadı, olamadı![/B] Bazılarının dilinde dolaşan bir söz var, bakanlığın verilmemesinin nedeninin Kahramanmaraş milletvekillerinin bu göreve lâyık görülmediği içinmiş. Eğer gerçekten bu nedenle milletvekillerimize bakanlık verilmediyse neden bu vekiller Kahramanmaraş milletvekili adayı olarak gösterildi? Madem bu vekillerimizin bu görevi yapabileceğine güvenmiyorsunuz, neden bu görevi yapabilecek vekilleri aday olarak göstermiyorsunuz? Böyle bir sorun varsa ortada, milletvekili adaylarını bırakın bizler belirleyelim. Bizler, sizlerin seçtiğiniz vekil adaylarına değil, partinize oy veriyoruz. Eğer partinizde istediğimiz milletvekillerinin gerçekten olmasını istiyorsanız, vekil adaylarınızı da bırakın biz seçelim. [B]Vekil adaylarınızı da biz seçelim ki önümüze bu şekildeki sudan bahanelerle çıkmayın.[/B] Hem Kahramanmaraş adına, Kahramanmaraşlı adına en çok çalıştığını ve gayret gösterdiğini düşündüğüm başka bir partiden bir vekil var; MHP milletvekili Mehmet Akif Paksoy. En azından bu vekilimiz bakanlık görevini yerine getirebilirdi. Gerçi o da başka bir partinin vekili; o yüzden ona da bakanlık vermezsiniz ki!.. Sırtımızı [B]“Bakan mı istiyorsunuz? Size bakan olarak ben yeterim!” [/B]diye sıvazlayanlar, bakalım önümüzdeki süreçte hangi sözlerle bizi [U][B]avutmaya[/B][/U] çalışacaklar? [B]Umarım artık avuntularla yetinmekten vazgeçeriz. Umarım tepkimizi en güzel bir şekilde gösteririz.[/B] Çünkü biz artık [B]“bakanlara bakakalmak”[/B] istemiyoruz! [U][I][B]Saygı ve sevgilerimle”¦[/B][/I][/U]